bugün

güneşli bir günde disari cikip biraz hava almak isterseniz. oncesinde lavaboya gider ihtiyacinizi giderir sonrada sekle semale bir bakar hey allah'im bu ne yakisiklilik bu ne guzellik dersiniz kendi kendinize. sonra binadan cikar cikmaz gobegi kamufle etmek icin cigerleri nefesle doldurup hafif gerilerek güneş gözlüğünü takarsiniz. kafa dik burun kuflenmis peynir kokusu almiscasina hafif yukardadir. etraftan gelip gecen tiplere hic aldirmadan moda tabirle cool takilarak ilerlersiniz. ama o da ne birden icinize bir kurt duser ulan yoksaaa? yoksa fermuari kapatmamis miydim dersiniz ve o an tum karizma yerle bir olur. elinizi atsaniz bir turlu atmasaniz bir turlu. neyse durumu biran once kurtarmak icin caktirmadan el fermuara dogru atilir ve hazin gercekle yuz yuze gelinir. altinci his yanilmamis fermuar acik unutulmustur. o an yapacak baska bir secenek kalmadigindan iki elinizi de malum bolgeye goturur acik unutulan o hain nesneyi kapatirsiniz. tek yapabildiginiz sey umarim cok fazla kimse farketmemistir diye dua etmektir. neyse ki erken farketmiz ve durumu kankalarin yanina gitmeden toparlamissinizdir. mazallah ya aksama kadar boyle gezseydim diye de sevinirsiniz.

(bkz: yolda yürürken güneş gözlüğü takan artist)
(bkz: artist ne arar la kampuste)
artistliğin tavan yaptığı andır.
görsel

böyle mi?
Bi serinlik hissedersin.