bugün

binen yolculara "yanaşma" muamelesi yapan şoför söylemi.
Yurdum şoförlerinden her sabah duyduğum cümlecik. Ulan yer yok işte kodumun arabasında alma madem sıkışa sıkışa pestile döndük, yer vardı da biz mi ilerlemedik. bi gün çok kötü patlayacağım bu amcalara ama bakalım hangi gün.
(bkz: orta kapı bekleme yapma)
düşme korkunuz sıfıra inmiştir zira herkes birbirine dayanık olduğu için istesenizde düşemezsiniz. fakat şöfor bunu umursamaz ve hala arkalarda bir yerlerde yer olduğuna inanır. onun otobüsü/dolmuşu dolamaz, biri biniyosa biri iniyodur. halbuki 1 kişi inse 3 kişi birden biniyodur durakta.

"arkaya ilerleyelim abi biraz hadi bunlarda binsin gözünü sevim be abi ilerleyelim" denir. önce kuzu kuzu ilerlenir sonra bi babyiğit çıkar ve muhteşem söz : "ulan insaf be nereye ilerleyelim sür amk!"
ve ordan insansever, fedakar, iyi yürekli bir vatandaşımız cevap verir ; "siz binerken iyiydi ama değilmi öyle düşünmüyodunuz kendiniz binince... bik bik bik."
otobüs şöförlerinin otomatiğe bağlayarak söylediği cümledir.Tavsiyem orta kısım bekleme yapma arkaya ilerleyelim lütfen butonunun olmasıdır.Böylece şöförümüzün dikkati bozulmadan aracı kullanması sağlanabilir.
tamam iyidir hoştur otobüse binildiğinde dikkat etmek gerekir arkalara sıkışarak yerleşilmelidir. ama bazen bu öyle abartılır ki bomboş otobüste sırf en arkaya gidebilmek için sinirlice ilerleyen tipler arkaları önlerden daha sıkışık hale getirir.*bir başka dengesiz durumu da otobüs şoförünün önde yüksek bi yere tırmanıp hedef göstermesidir. evet yaşanmıştır, gerçektir. "hey sen siyah montlu. arkadaşşşım... ilerlesene bi adım sıkış biraz yürü yürü evet böyle sarı kafa sen de bakma yürü bakalım bi adım..." şeklinde bi azarlanmanın ardından cevap vermenin kesinlikle yasak olduğu şoförden gözler kaçırılır şöyle gidilecek bi yer aranır ama gidilecek yer olsa zaten çoktan orda oluncaktır. yol boyunca şoför konuşur durur.
arkada yer olmasa da muavinin ağzından otomatikman çıkan söz. sinir bozucudur.
ortama göre verilecek tepkiler değişir bu dolmuşçu ya da şöför abi nidasına. zira bazıları, zaten kıç kıça olan insanları, yek vucut yapmaya yönelik kullanırlar bu cümleyi, ki hiç hoş değil. bazıları ise, dışarda otobüs bekleyen garibanları düşündüğü için, koridorda yayılmış hırboları hizaya sokup, görevini en iyi şekilde yapmak için kullanır. *
(bkz: ileri demokrasi)
genelde herkesin arkaya doğru ilerlemesiyle sonuçlanır. insanlar çoğu zaman sorgulamadan şoförün komutunu yerine getirirler. kimse de demez ki; 'ulan parasını verdim bindim istediğim yerde dururum sanane. sıkış tekiş gitmek istemeyen taksi tutsun, sende fazla para kazanmak istiyorsan otobana çık.' bunu diyemez mesela.

ilginç olan şu ki; aslında herkes bu durumdan rahatsızdır ve şoföre karşı içten içe bir kin beslemektedir ama bunu dile getirecek cesareti bulamaz kendinde. nadir de olsa bazen biri çıkar ve fitili ateşler. işte o zaman herkes cesaret alarak saldırya geçer.

bazen sadece bir kıvılcım gerekir isyan etmek için ama itaat etmeye programlanmış bir toplumda bu zordur.
toplu taşımalar toplumun aynasıdır. toplu taşımaların içinde yaşanan hadiselerin aynılarını hayatın her alanında görebilirsiniz. değişik versiyonlarda da olsa aslında olayın özü hep aynıdır. bir tarafta buyruk veren, diğer tarafta ise itaat eden vardır.

bu bağlamda toplu taşımayı bir devlet modeli olarak elealabilriz. şoförün devlet başkanı olduğu aşikardır. yolcuların ise ne olduğuna kendilerinin karar vermesi gerekir.
arkasına doğru ilerlemek istediğim şoförün sinir zıplatıcı lafıdır.
yolcuları küplere bindiren söz.

--spoiler--
kaptan:arkadaşlar arkaya doğru ilerleyelim.
teyze:kaptan arka taraf çakılı görmüyon mu daha nereye ilerlesinler.
--spoiler--
(bkz: arkayı dörtleyelim)
buyurun ilerleyin denilesi.
görsel