bugün

hayırlı iftiralar arkadaşlar...

1. yılınızı doldurmak üzere olduğunuz fabrikada, zar zor kurmuş olduğunuz muhteşem ortamı bozmak isteyen, uzaktan uzağa size uyuzluk yapıp tersinize giden, işe ilk girdiğiniz günlerde anlaşsanız da sonradan çeşitli menfaat çakışmalarının verdiği işgüzarlıklarla birbirinize kin gütmeye başladığınız iş arkadaşınıza; yine böyle maaşın geç yatırılacağını öğrendiğiniz ay ortasında sinirden fetocuya dönüşerek, artık nolucaksa olsun deyip üretim müdürünün yanına çıkıp "bak efendim böle böle bi durum var yani sölemicektim ama yine söyliyim, bakın belki duymuşsunuzdur 5 vakit namaz kılan adamım ben kötü şeyleri saklayamam, bu arkadaş meğer aleviymiş biz de yeni öğrendik şok olduk yaa hh" deyip iftira atmak ve sonunda fabrikada ayyuka çıkarıp aramızda çürük elma var hesabı işten kovdurmaktır...

bir gün yine pazartesi sabahı küfür kıyamet merasimleri eşliğinde pazar akşamından kalma keyfinizin içine sıçılmış götünüzü kaşıya kaşıya kalkarsınız. haftada 1 gün izin kullanmanın verdiği sıkıntıyla buzzzz gibi soğukta giyinip, "kombiyi açmadın mı amk her sabah buz gibi soğuk niye böyle soğuk ya bak yarın sabah kombi aç bari ayağımı hissetmiyorum rapor alıcam gitmicem işe kirayı unutun ııh" diye söylenip evden çıkar, e5'e doğru yürürsünüz servisi beklemek için. yağan sepsert dolu gözünüzün içine giriyor, iliğinize işliyor, ömrünüzden ömür çalıyordur. sokakta da o saatte ne hikmetse bir allah'ın kulu yoktur sadece taksi durağının evcil sokak köpeği, birkaç tane de soğuklara alışmış yılların müdavim çöp kedileri vardır. "alla allah acaba pazartesi tatil mi yaptı devlet bugün özel gün de yok halbuki, yoksa darbe mi oldu yine tüh" deyip yavaş adımlarla servis durağında beklemek üzere yol alırsınız.

servis yine geç gelmiş, soğuktan salak olmuşsunuzdur. beyninizin yarısı işlemez hale gelmiştir yağan yağmurdan. neyse servis gelir, selamun aleyküm der girersiniz herkes aleyküm selam der ama o size uyuz giden piç evladı pfff yapar kendi kendine, kafasında da noel baba şapkası gibi kırmızı bi şapka vardır. göz göze gelirsiniz saliselik, bi anda dizleriniz titrer hani bişey desem mi buna diye kafada kurarsınız çünkü direk size bakıp pff yapmıştır hani "gene geldi bu amk zurnası" demiştir adeta o tipiyle. soğuğun verdiği özgüvenle "noldu kardeş 1 senedir aynı servise biniyoz bu sabah mı hoşuna gitmedik" dersiniz. o da "manyak mısın sabah sabah beni mi gördün rüyanda" deyip sizi bozar. daha bismillah sabahın köründe moraliniz bozuk işe gidersiniz. ama nedense hala diziniz titriyordur. soğuktandır ya çünkü epey soğuk hava aynen deyip kendinizi telkin edersiniz...

öğlen yemek paydos zili çalmıştır. tam o esnada tuvalete doğru el yıkamaya koşarken, şak diye biri omuz atıp önünüze geçer. çüş amk yavaş diye bağırırsınız ve omuz atanın o uyuz olduğunuz çocuk olduğunu fark edersiniz. dönüp size bakmaz bile, la havle çekip tuvalete girdiğinizde uyuz olduğunuz çocuk 3-4 arkadaşıyla fısır fısır bişeyler konuşuyodur. tam duyamasanız da sizinle alakalı konuştuğunu hissedersiniz. hemen hızlıca mevzuya karışmiyim diye elleri yıkayıp yemekhaneye gidersiniz. yemeğinizi yerken uyuz olduğunuz piç uzaktan sizi kesip yanındakine bişeyler söylüyordur. artık uzun süredir kafada kurduğunuz hainliği yürürlüğe koyma vakti gelmiştir, ya siz gideceksinizdir ya da o. çünkü huzurunuzu bozuyordur. bir gövdede iki baş olur mu diye yanınızdaki dolum şefine sorarsnız durup dururken, o da anlamayıp "nası yani anlamadım" der, siz de anlarsın yakında canım abim deyip salataya derin bi çatal darbesi geçirirsiniz.

o gün akşama kadar tüm mesai boyunca düşünürsünüz ne yapsam bu ibneye kovdursam diye. tilkiler kafanızın içinde grup yapıyor, her bir tilki 40 kuyruğuyla ayrı plan fısıldıyordur kulağınıza. en sonunda düşünüp taşınıp harikulade bi fikir bulursunuz. yıllar önce trende çalışırken bi abi aleviler hakkında hikaye anlatmıştır. türkiye'de alevi kardeşlerimiz nedense pek sevilmediğinden ötürü ve anlamsız bir biçimde dışlandığından ötürü aleviler büyük şehirlerde barınamazlar tarzı bir şeyler söylemiştir. ayrıca o sabah kafasında kırmızı şapka da görmüşsünüzdür yani kızılbaş hesabı, hemen o aklınıza gelir ve artık nolucaksa olsun deyip üretim müdürünün yanına çıkarsınız.

kapıyı tıklatıp içeri girer, fetocu şerefsizler gibi içten pazarlıklı ve uhrevi bir dille direk mevzuya atlarsınız:

+ rahatsız ediyorum ama acil bi durum var, bakın yücel bey yani hepimiz burada çalışıyoruz değil mi alın teri döküyoruz?

- yok estağfurullah da hayırdır inşallah ne oldu böyle acil durum nedir?

+ bakın böyle resmiyetle devam edemicem, abi diye hitap edebilir miyim size artık her şeyi söylemenin vakti geldi..

- diyebilirsin tabi buyur anlat..

+ yücel abi bak uzun zamandır sölicem sölicem büyüklük bende kalsın diyorum, vicdanlı adamız, 5 vakit namaz kılıyoruz belki haberiniz vardır yani. bakın üretim bölümünden musa arkadaşımız meğerse aleviymiş. inanın biz de yeni öğrendik allah sizi inandırsın büyük sürpriz oldu bize.

- allah allah ciddi misin yahu?

+ evet %100 doğru, musa aleviymiş yücel bey pardon yani yücel abi. inanın bakın araştırabilirsiniz isterseniz kameralardan bakın yani hareketlerine falan anlarsınız zaten. akşam dikkat edin kameradan kızıl şapka takıyor, bi de bazen arkadaşlarıyla konuşurken kulak misafiri oluyorum, arkadaşlarına diyor ki "niye fabrikada mescit var, cami mi burası ibadet edeceksen git evinde et ya da camiye git" falan diyor.

- inan şok oldum ya ben hemen ilgilenicem bunla. sen şimdi işine dönebilirsin.

+ tamamdır ben gidiyorum çok sağolun dinlediğiniz için ama dayanamıyoruz yani tüm fabrika rahatsız haberin olsun yücel abi.

eliniz ayağınız heyecandan titriyordur çünkü ok yaydan çıkmıştır. kendinizi kurtarmak için yapamayacağınız şerefsizlik yoktur ve ahir ömrünüzde bu çakallığı da yapmışsınızdır. hemen makinenin başına dönmeden önce dışarda kuytuya gider, annenizi arayıp "annecim sabah için özür dilerim sana sert davrandım akşama ne yapıcan yemekte ihihi" deyip hani güya allah'a karşı anneme iyi davranıyorum bak bu işin altından beni zor duruma sokma şu adamı kovsunlar işten imajı çizersiniz. o da size "olsun oğlum ben alıştım artık allah'ım beni kurtarsın sizin elinizden, akşama ne bulursan onu yersin" deyip moralinizi piç eder.

makinenin başına giderken üretim müdürü yücel bey ve diğer saz arkadaşları sizi el işaretiyle yanlarına çağırırlar. bakışları iyi bir bakış değildir. sanki 3 tane kürt ya herro ya merro yıldırım dalgaları çıkarmış size işaret çakıyordur.

galiba alevi diye iftira atıp işten kovdurmaya çalıştığınız arkadaşı değil, sizi sikeceklerdir...
görsel
Alevilik ayıp bir şey mi ki iftira deniliyor. Anlam karmaşası olmasın lutfen.ayrica bu düpedüz ayrımcılıktir.anayasal bir suçtur. Aleviliği suç yad kusur kabul eden çalışan da isverende sucludur ve şerefsizdir.Aleviler bu ülkedeki belki de en saf kalmış Türklerdir.bu gün eğer Türkçe konusabiliyorsak bu Alevilerin ve Alevi ozanların sayesindedir. 3-5 yüzyıl önceki Alevi ozanların söylediği türküleri hiç zorlanmadan dinleyebilirken 150 yıl önce ki Osmanlıca denen uyduruk dilin yazıtlarını okuyamıyoruz. O yüzden Aleviler hakkında dikkatli konuşup yazalım lütfen.
Not: Sünni spor.
gereksiz eylemdir. günahtır.
erinmeden okudum. okumayın arkadaşlar sıçmış sıvamış. sonuda yok.
Düpedüz orospuçocukluğudur.
küfür ediyorsunuz da çok var bunu yapan. hatta iftira olmadan da alevi diye işten çıkaran ya da ise almayan patronlar da çok. Devlet kurumlarında alevi diye atıl konumda çalıştırılan memurlar da var.

Alevilere karşı olumsuz bakış açısı beraberinde kini de getiriyor. asil kötü olan, bunu neden yaptıklarını bilmeden çocukluk ogretilerine göre yada aman elalem ne der düşüncesiyle yapıyor. hiç kimse neden bu davranışta bulunduğunu bilmiyor çünkü ortada kotulenmesi gereken bi durum da yok.

Aleviler ne yazık ki, hiç hak etmedikleri şekilde ötekilestirildi bu toplumda. aslında temelde her şeyde olduğu gibi din var. dinin dayatması var. Ne çok zarar verdi saçma sapan uydurulmus din kuralları bizlere.

gerçek din bu din, gerçek Müslümanlık bu değil.
alevi diye iftira atmak nedir? alevi olmak kötü bir şey mi? aleviliyik ne kadar doğru ise sünnilik de o kadar doğru, alevilik ne kadar yanlışsa sünnilik de o kadar yanlıştır.
Alevi olmak işten atılma sebebi olamaz!
(bkz: götünden element uydurmak)