bugün

dili müslüman olanlardır. eylemleri hiç bir dine yakışmayabilir. hak yerler, gönül kırarlar, ah alırlar. ama dilde "elhamdülillah müslüman" dırlar.
müslüman olduktan sonra arapça ve farsça kelimeler kullanmaktan farklıdır. ezanın arapça okunması veya duaların, kelime-i şahadet'in, kelime-i tevhid'in arapça söylenmesi bir ritüel olarak sayılabilir. din, insanın iç dünyası ile dış dünyasını bağlayan prensiplerdir, davranışlardır. fakat, konuya yakışacak olan durum -sırf arapça konuştu diye müslüman zannedilmek-, arap lawrence halidir.