bugün

arap ulkesinde gayri-muslim olmaktan daha zordur. araplarin "hadi onlar gavur, sana ne oluyor da oruc tutmuyorsun, sen musluman degil misin?" turu tavirlarina maruz kalirsiniz ama sirketinizin "aman vakvaklari urkutmeyelim, yerelle catismayalim" politikasindan dolayi "kardesim biz sizin gibi degiliz, bizde tercih var, inanc ozgurlugu var, akil var mantik var, isteyen tutar isteyen tutmaz" diyemezsiniz. disarida acik restoran bulamadiginiz gibi, sirketin yemekhanesine gizli sakli girer, sigaranizi tuvalette icer, isinizin basinda cay kahve icmekten mahrum kalirsiniz. herhangi bir is icin yanina gittiginiz arabin elindeki avuc ici kadar kuran'i okudugunu gorur, yan masanizdaki adamin bilgisayarindan yapilan kuran yayinina maruz kalir, rahatsiz etmekten cekinir, sonra "yahu burasi is yeri degil mi, baska yer ve zaman mi kalmadi" diye dusunur ikilemde kalirsiniz. Diger yandan da ayni ulkede sizinle birlikte bulunan gayri-muslimlerin araplara gostermeye cesaret edemedikleri kucumselemelerine alaylarina cevap yetistirmeye calisirsiniz. dinin hep iddia edildigi gibi birlestirici degil bolucu, kapsayici degil dislayici birsey oldugunu anlayiverirsiniz.

en cok caninizi sikan da inanc ozgurluguyle gurur duydugunuz ulkenizin nufusunun yarisinin boyle dangalakca bir sistemi ozlemesi olur. sonra kendi ulkenizde de "oruc arap yasam tarzina cok uygun bir ibadet turudur, zaten cok sicak oldugu icin insanlar saat 10:00 ve 17:00 arasinda herhangi bir faaliyette bulunmaz uyurlar; oruc tutmak, arap yarimadasinda hayat gunduzleri yavaslamayi getirdigi icin kolaydir, bunun herkese farz olmasi cok mantikli degildir, hac farizasi ise cahiliye devrinde panayir ve ticaret kenti olan mekke'nin bu ozelliginin islam ile surdurulme cabasidir, gidip kabedeki putlari ziyaret etmek ile kabenin kendisini bir put yapip onu ziyaret etmek, etrafinda dolanip dua okumak, kabeye dokunmaya calismak arasinda bir fark yoktur" turunden dusuncelerinizi insanlara aciklamaya calistiginizda gordugunuz tepkiler akliniza gelir. aslinda inanc ozgurlugunun inananlar icin icat edilen birsey oldugunu, inanmayan ya da dinin tumunu benimsemeyen insanlarin dusuncelerine herhangi bir ozgurluk taninmadigini farkedersiniz.
peygamberi hoşgörü timsali olan ve bununla övünen -işine geldiğinde gözardı edenler de mevcut bolca ya*- bir dinin mensunu olan ve bu kurallar çerçevesinde yönetildiği iddiasında olan bu ülkelerde oruç tutmamanızın anlaşılması ramazan bitene dek zorla tutturulacağınız anlamına gelir ki cezai müeyyideleri de vardır...
"dinde zorlama yoktur" oysa...
*şunu da belirtmek gerek ki, kimse dini vecibelerini yapmaya zorlanamaz ama dini vecibeler yapılmasa dahi yapılana saygı duyulması gerek derim, ki oruç ayrı bir olay, kendini rabbine yaklaşmak adına aç bırakanın yanında yemek yeneceğinde nezakaten dahi olsa müsaade almak gerek derim vesselam...