apartman elektrik faturası üzerine kalan naif

bizim alt kattaki ömer abi. (bkz: subjektifliğin amına koymak)

birader bu apartmanın elektriğini herkes kullanıyor. ama 10 daireli apartmanın hiç bir maliki bilmez elektrik faturası ne zaman gelir, kim öder. tabi ömer abinin dışında.

bizim ev arkadaşı takmış buna. kendisi yalandan cool, yalandan sağ duyulu, yalandan vicdan sahibi bi insandır (ki okuyınca beni sikecek) en son buna takmış.

"aga" diyor "ömer abi dediğin adam karoser ustası. üç kuruşa çekiç sallıyor; soğuk, kar, kış demden motorsikletiyle işe gidip geliyor. bu dallamalar da elektrik faturasını ödetirken sağıra yatıyor.".

eleman doğru söylüyor. maldır falan ama bu kez haklı. (yok yok kesin belamı sikizlicek benim). ömer abiyle konuştuk, her şeyin farkındaymış zaten. "ilk başlarda kapı kapı dolaşıyordum" diyor. "bodrum katındayız, ihale doğal olarak bize kalıyor. burda 2 tane dairenin kömürlüğünde jenaratör bile var. onların umrunda değil, yine ben uğraşırım. sanayiden gelince duş almak şart, kombi de elektriksiz çalışmıyor" falan diyor. adam yılmış artık bugün bozuk yok, yarın gelcilerden.

adama hak veriyorum, 12-13 melyon da olsa para paradır amına koyim. önümüzdeki ay yine tek başına ödeyecek, ben bile unuturum biradereşenko. zor mevzu.

ev arkadaşıma özel not: lan yarram nabıyon orada? git demli bi çay yap da kendimize gelelim. (yok yok kesin sikicek beni)