bugün

avusturyalı besteci bruckner çevresinde sıkıcı, tekdüze bir insan olarak tanınmasına karşın, müziği bunun tam tersi özellikler taşır. bir saati aşan senfonileri oldukça karmaşıktır. hatta eserlerinin çalınabilmesi için, birçok bestesini arkadaşlarının isteği üzerine tekrar düzenlemiştir. schubert'in özellikle son senfonisiyle başlayan avusturya müzik geleneği'nden ve wagner'den etkilenen bruckner, kontrapuntoyla melodik güzelliği kaynaştırmaya çalışmıştır.

müziğe olan yeteneği anlaşılmasına karşın, 1835 yılına değin herhangi bir müzik eğitimi alamamıştır. 11 yaşında koroda söylemeye başladıktan sonra, 1840'da linz'le tanışmıştır. yoğun çalışmaların ardından org virtiözü olan bruckner özellikle doğaçlama olarak çok iyi çalabiliyordu. 1849'da ilk önemli bestesi olarak kabul edilen requiem'i yazdı. 1855-1861 yılları arasında kendisini daha fazla geliştirebilmek amacıyla, simon sechter'den kontrapunto dersleri aldı, 1862'de kitzler'le orkestrasyon çalıştı. 1863'ten 1869'a kadar geçen sürede 3 senfoni ve 3 missa yazdı, ayrıca kitler vasıtasıyla wagner'le tanışma fırsatı buldu.

1868 yılında viyana'ya yerleşen bruckner, ömrünün geri kalan kısmını burada geçirdi. geçen süre içinde 8 senfoni yazdı. bu senfonileri 2'den 9'a kadar numaralandırıldığı için 9 senfonisi var zannedilir; ancak bestecinin toplam 11 senfonisi vardır. oldukça güçlü dine inanca sahip olan bruckner, te deum, missa gibi dini içerikli çok sayıda beste yapmıştır.