bugün

o kırgınlığı ömrü boyunca unutmayacak çocuktur.

pikniğe sınıfça gitiğimiz bir gündü. her yer çiçek dolu herkes oyun oynuyor, öğretmenlerimiz başımızda, onlarda mutlu.
ışıl ışıl paylayan çiçeklerden bir demet yaptım. arkadaşlarım sorunca da havalı havalı anneme topladım sizde toplayın uğraşabilirseniz dedim hatta. eve gelmeye az kala serviste ağzım kulaklarımda benim, topladığım çiçekler fena sükse yaptı. annem beğenir mi acaba diye düşünüyorum çünkü zaten ben annesinin eteğinin dibinden ayrılmayan çarşıya bile bensiz çıkmasına izin vermeyen bir çocuğum. çiçeklere layık benim güzel annem. layıklığını ölçüyorum işte çiçeklerin, gözümde soluklaşıyorlar sanki.
neyse geldim eve. temizlikçi teyze varmış o gün. çantayı kapının yanına fırlatıp,

-annem nerdeee , bi şey vercem emine teyze çekil yaa

gözleri dolu dolu olmuş emine teyzenin.

-emine teyze niye bi şey demiyosun . bak valla uğraşamam anneme çiçek topladım , bir şey kırdım diye üzüldüysen merak etme kimse kızmıyo sana hadi çekil.

-kızım annen gitti.

- bana bi şey demedi ama nereye gitti?

- eşyalarını bi de küçük kardeşini aldı gitti.

- nasıl gitti emine teyze , yine babamla mı kavga ettiler? melek teyzelere gittiyse ben getiririm şimdi.

- yok kızım annen gitti, kimse nerde olduğunu bilmiyor, bana da bi şey demedi ağlaya ağlaya gitti.

- beni bıraktı mı? ...

-...

aynı çocuk o günden sonra hiç kimseyi çok fazla sevmeyecek çocuktur.