bugün

en iyisini, en hesaplısını, en güzelini bulmak için giriştikleri çaba ve bulmaları neticesiyle annelerin pazar alışverişini sanata dönüştürmesidir. alacakları onlarca şeyi de nasıl aklında tutarlar, anlamak mümkün değil. bir de tüm pazarı en az 3-4 kere tavaf etmeden çıkmazlar.

- gel patates bakalım.

+ anne bak şurada var, alsak ya.

- onlar iyi değil, başka yerden alırız.

+ anne bak şurda da var, gel buradan alalım.

- oooo bu ne ya, çok pahalı, başka yere bakalım.

+ anne neden bir patatesi yarım saatte alıyoruz?

- sus, sen anlamazsın.

bir de pazarcıları falan tanırlar artık, ona göre alışveriş yaparlar.

+ taze fasülyen nasıl, bak geçen hafta aldım hiç memnun değilim.

- olur mu abla, başka yerden almışsındır, çok iyidir köyden kendimiz getirdik.

+ valla memnun kalmadım, bak bu seferki de öyle olursa kalanını getiririm sana haftaya.

başka bir versiyonu;

+ ooo geçen hafta 2 liraydı, bu ne böyle 3 lira olmuş?

- sel fiyatları vurdu abla, fiyatlar arttı o yüzden.

+ haftaya bakarız artık, çok aciliyeti olan bir şey değil.

sebze, meyve dışında balık piyasasını da iyi takip ederler.

+ bu hamsi niye 10 lira, balık sezou da açıldı, 10 liraya hamsi mi olur?

- abla daha yeni yeni çıkıyor, nakliyesi, karadeniz'den buraya gelmesi falan bla bla bla.

+ bunlar marmara hamsisidir, kar suya düşmeden gelmez daha karadeniz'den hamsi.

(oha lan bilgiye bak, pazarcı da afallar)

- haklısın abla, bir süre böyle gidecek işte.

neyse ki arkadan merve'ler, cansu'lar, gizem'ler, aysu'lar falan yetişiyor. alayı avm kültüründen olduğu için bu sanat da, pazarcılık sektörü de 5-10 seneye biter.