bugün

yurda içinde börekle gönderilen o kapların ardından bir de telefon gelir. ' sakın kapları atma , gelirken getir.' *
onu yapan bunu da yaptı;
eski tişörtten temizlik bezi
yoğurt kovasından temizlik kabı
babaların eskiyen don,atletini toz bezi yapan, yaratıcıkta son noktaya değdirmiş, tekrar dönen annelerdir.
dondurmaları iyi koruyor ya diğer her şeyi de iyi koruyacak sanılmaktadır. aksine bokunu çıkarmaktadır.
buzdolabını açtığınızda heyecanlanmanızı sağlayacak olay.

-aa dondurma varmış vayy.
+ yok yavrum o geçen ki bıdıbıdı.
-anne hayallerimle niye oynuyorsun?
dünyada gerçekleştirilmeye çalışan geri dönüşümün daha da ilerisinde bir işlem olarak kaul edilen ve sadece türk kadınlara mahsus bir özellik.

not: annemi ve tüm anneleri tebrik ediyorum
ve çocuklarının o kutuları anneden gizli çöpe sokması... *
plastik kabın kanserojen özellikleri vardır denilerek, eylemine basitçe son verilen annelerdir.

(bkz: hayatı ahmet maranki tadında yaşamak)
nefret edilesi bir durumdur.anne yokken gizlice hepsi atılır.
dolaptaki algida kutusunu bir heves açıp da, teyze veya anneanne için hazırlanmış sarma, börek vb. gıdalarla karşılaşmama sebep olan bir anne klasiğidir.
Yazın kırk derece sıcağın altında bunalmışsınızdır koşa koşa buzluğu açarsınız aynı anda gözlerinizde dört açılır sonra kapağı kaldırırsınız ve...
algidanın tasarım harikası kutular yapmasından dolayı değildir.
mütiş bi hevesle, iştahla kapağı açıp içinden dondurulmuş bezeyle çıkması ile yıkılmama sebeptir.
(bkz: atma lazım olur) cümlesinin ardından gelen eylem.

bir gün korkuyorum bütün komşu teyzeleri koleksiyonunu göstermeye eve getirecek.
pikniğe gidilince sarma,börek doldurulan kutu olmasından mütevellittir.
saklama kabi yapicagim diye yillarca dolapta bos tutarak saklanma kabi yapmasidir.
en kötüsü buzlukta gördüğünde gereksiz oluşan mutluluğun
kapağın açılmasıyla son bulmasıdır.
buzluğu bir açarsınız iştahla açtığınız kutudan dondurma yerine annenin yaptığı mis gibi yaprak sarması çıkar, tabi görünce iştahınıza iştah gelip hunharca saldırırsınız. anneler o kutuların içine hiç bir firmanın koyamayacağı şeyler koyarlarlar. annenin eli değer. bu yüzden o kaplar her zaman değerlidir benim için.
anne tarafindan o kadar kaniksanmistir ki misafirlerin gittigi bi aksamin ertesi günü:

anne: kizim dondurma var yer misin?
arrhenius: aa o nerden cikti anne?
anne: dün aksam misafirler getirmis.
arrhenius: ee anne neden aksam hep beraber yemedik ki o zaman? niye ikram etmedik, ayip oldu.
anne: ee onu ben baska bisey sandim.
arrhenius: ??
anne: ben onu dolma sandim.
arrhenius: ee tabi normal.. :S
derin dondurucuyu açtığınızda yüzünde bir mutluluk belirir. o anda dondurma sandığınız şey yaşam sevincinizi tavan yaptırır. ve kimse yoktur evde sadece sizindir. elinize bir tatlı kaşığı alırsınız kapağı açarsınız ve karşınıza közlenmiş patlıcan çıkar. işte o an tüm nefretinizi kusarsınız. ama üniversitede pasta, börek, sarma ve çeşitli anne mamülleriyle dolup tekrar çıkacaktır karşınıza.
"dondurma" kavramının yıllar boyunca benimsenememesine, dondurmanın içinden buz gibi kuru köftelerin çıkmasının beklenmesine, efendim o kaba sinen yağ kokusunun dondurma yerken sürekli akla gelmesine yol açar.

hüzünlüdür.
(bkz: anneler her şeyin en iyisini bilir).
tedbirli annedir. bunun ileri boyutunda herşeyi lazım olur belki diye tutulursa evini çöp ev haline getirebilecek bir davranıştır aynı zamanda.
Dolabı her açtığımızda, 'lan yoksaa' diyip dondurma zannettiğimiz, fakat kapağı açınca icinden kızartma çıkan kaplardır.
aynı zamanda yemek taşıma aracıdır.
güncel Önemli Başlıklar