ankara lilarin deniz ozlemiyle kavruldugunu sanmak

ankara'lıların sabah akşam ah ankara'da neden deniz yok diye ağlaştığını ve kendilerini müthiş ezik hissettiğini sanan zihniyettir bu.

daha çok da istanbul'lular böyle düşünür.

bir şehri değerlendirirken tek kriter bu mudur yani? deniz varsa yaşanır, yoksa yaşanmaz ha?. azıcık yaratıcı olun yahu. bunlar ya " ankaranın istanbul'a dönüşünü" nü severler ya da denizinin olmayışına dudak bükerler. ha bir de gridir sahi unutmayalım.

böyle giderse istanbul'da neredeyse refüjlere ve otoban kavşakları kalacak yeşillik olarak ama gri olan nedense ankara oluyor.

doğru düzgün deniz görmediklerinden tadını da bilmezler bu yüzden özlemiylede kavrulmazlar.

(bkz: ankaralılar)

yaz başından itibaren dolup taşan havuzlara , türlü abazanlıklara ve sıkış tepişliğe rağmen akın akın koşan ankaralıları gören kişinin kapılacağı zandır..

hepsinin yazlığı olması ile özetlenebilecek durum.

denizsiz sehirler denizli sehirlerden daha coktur. demekki sirf ankaralilarin degil öteki sehirlerinde pek umrumda degildir. deniz olsa nolucak, ankara'ya gün mü dogacak, sacmalik iste.