bugün

filmlerde ve dizilerde * sık sık işlenen, dünyanın en iyi vatandaşı, insalığın borçlandığı karakterlerle bezenmiş, her defasında dünyayı son anda kurtaran filmlerden etkilenerek amerika vatandaşlarının ve devletinin gördüğü halüsinasyondur.
dünyalar savaşı, terminatör gibi filmler etken maddedir. ancak bu halüsinasyonu gerçek sanıp birde işin realite tarafından bakmak lazımdırki ırakta dünya yı kurtarmaya giden askerler anlıyorlarki bulundukları ortamda esc tuşu yok yada restart layıp başa dönemiyorlar ve ırak, afganistan günden güne de tüm dünya kıçlarına kaçmakta. bu halüsinasyonun başka bir olumsuz yanı ise bu adamlar nasılsa bizim kahramanlarımız var deyip, sabah akşam fast foodla iyice şişiyorlar ve dünyayı kurtarma halüsinasyonuna iyice inanıyorlar.
(bkz: hollywood yalanları)
(bkz: vah başımıza gelenler)
(bkz: ee nerde rambo nerde batman)
bir istemdışı sanrı olarak (bkz: halüsinasyon)

bilinçli tercih olarak (bkz: haydutluk)
dinsel kökenli bir halüsinasyondur. en azından amerika halkına (vatandaşlarınıa diyelim) bu sürekli empoze edilmeye çalışılır.

tanrının seçtiği halk, amerikan halkı, tanrının kendilerine yüklediği "dünyaya barış ve refah getirme" "geri kalmış toplumları ıslah etme" politikaları çerçevesinde, dinsel inanç eksenli bir çeşit cihad yürütmekte. bu cihad sayesinde amerika vietnam'a girmekte, afganistanı ezmekte ve ırak üzerinde gülle oynatmakta.

ama halk, temelde memnun. destekliyor hatta.

üstün ırk/halk - düşük ırk/halk ve dini senaryolarla fitillenen yığınların çok kolay manipüle edilebildiği dünyamızda, benzer senaryolarla devam ettiği sürece amerika teokrasinin güdümünde bir çeşit garabet demokrasi olmaya devam edecek, halk aptallaşacak, kitlenin sesi iktidarda yalnız ve yalnız "yatıştırma" amaçlı olarak yer alabilecek ve dünya böyle sapkın cinayetlerle ve katliamlarla çalkalanacaktır.
amerikalıların komplesif yanlarının tatmini ve bu yönde empozasyonu açısından en çok gerek duyulan durumdur. siyasal kimi tercih ve dış ülkeler ile aralarında bulunan çıkar savaşımlarını, halka bu yolla dayattıkları varsayımında bulunmak olasıdır. dünyayı uzaylılardan kurtarmaları ile yakın dönemde gezegenler arası demokrasi götürme çalışmalarına başlayacakları varsayımını üretmek mantıklı gibi görünüyor...

(bkz: merhaba dünyalı biz dostuz)
(bkz: demokrasi lazım mı)
amerikalılar sevgi kelebeğidir. tüm dünyaya huzur ve barış getirmek için koşturup dururlar, gerek askerleri gerek silahları bu yünde kullanırlar. tüm ülkelerin demokratik- insan haklarına saygılı olmaları için savaş bile açarlar. bazen acıyorum şu hallerine, acımasız olsalardı böyle mi olurlardı diye.. ah gidi ah böyle insanlar mı kaldı dünyada? soruyorum kardeşlerim,
- kaldı mı böyle insanlar hala?
o değil de, putin * geçen şey demişti busht' a;
- biz sizin demokrasinizi istemiyoruz ( nıhaha diye gülmüştü toplantıdakiler..)
amerika' nın getireceği demokrasinin ağzına, yüzüne.. töbe töbe..