bugün

şöyle ki devlet kurumları birbirini yiyor.
bu yani.
çok da doğru olmayan başlık. benzer bir dönem nixon zamanı yaşanmıştı, daha doğrusu nixon'ın son zamanlarında. şu an kurumların birbirine düşmesi gibi bir durum yok. Trump'ın atadığı bakanlar ile bürokratlar arasında sorunlar var. onun dışında trump'ın politikaları büyük bir kesim tarafından kabul edilmiyor. ancak bu kesimin bir kısmı hillary'i de desteklemediği için oy kullanmamıştı.

gelinen noktada cumhuriyetçi parti tabanın desteklediği trump'ın arkasında durmaya çalışıyor. bunun en önemli nedeni 8 sene obama'dan sonra kendi önceliklerini yasalaştırmak. bir de yüksek mahkeme üyelerinin çoğunun yaşlarının fazla olması. abd'de yüksek mahkeme hakimliği ölünceye kadar süren bir pozisyon. şu an muhafazakar eğilimli 5 hakime karşı demokrat 4 hakim var. en yaşlı hakim demokrat ve ölmesi halinde muhafazakarlar 6-3 öne geçebilir.

bu şekilde oluşacak yüksek mahkemeden demokrat bir başkanın istediği kararları geçirmesi oldukça zor. ancak başlığa geri dönersek dünkü eski fbı direktörü comey'in ifadesinden sonra cumhuriyetçi parti trump'ı savunmak için acele etmedi. ayrıca senato cumhuriyetçilerin çoğunluğunda olmasına karşın seçimlerde rusya'nın etkisini araştırıyor.

kimsede kürsüden diğer parti üyelerine "eyy", "sen kimsin" gibi söz söylemiyor. başkan da ben başkanım her istediğim olur diyemiyor. vize yasağı bile kabul edilmedi. şimdi trump kendi adalet bakanına çıkışıyor yasağı iyi savunamadın diye.

hani bir çalkantı var ama kesinlikle türk tipi bir politika yok. olması da çok zor. hem ankara'da hem dc'de çalıştım, türiye'deki olayların yarısı burada olsa ülke 10 yıllık krize girer. net.
küresel çetelerin kontrolü kaybettiği her yerde oluşan siyaset tipidir. bu tip türk tipi değil, buz gibi küreselci çirkefliğidir. eğer fransa'da marine le pen seçilseydi aynı şey orada da yaşanacaktı. ama macron seçildi ve her şey güllük gülistanlık. yersen.