bugün

müslüman kitleye hitaben kaleme alınmış bir yazıdır!, tamamem kendi düşüncelerimdir, kaynak falan göstermem de söz konusu olmaz haliyle... kul, bilindiği üzre kendi kaderini kendi tayin eder ve yaşamının şekillendirmesini kendi hür iradesiyle gerçekleştirir. allah ise insan hayatında iki önemli noktada kudretini konuşturur: bir; ölümü, iki; doğumu. buraya kadar bi' sıkıntı yok inanç bazında. ama bunun dışında kaderin belli rutinde seyretmesini, monotonluk ekseninde yol almasını kabullenmek istemeyen ama gidişatına da müdahale etmekte aciz kalan kulun yardımına evvela yaratıcı koşar doğal olarak. diyelim ki kişi hayatında maddi anlamda belli noktaya yükselmek, belli bir mertebeye erişmek istiyor ama bunun için doğru kararı verebilecek gücü, doğru adrese gideceği rotayı, yetiyi kendisinde göremiyor yahut başka bir acziyet örneğinde kişinin karşı cinse olan inancı gitgide zayıflıyor ( peşpeşe hüsranla sonuçlanan ilişkiler neticesinde! ) vs benzeri fiyaskolarla, hezimete dönüşeceği muhtemel girişimler arefesinde kendini frenliyor!... işte kul'un bu çaresizliğine, kararsızlığına karşın allah da bakıyor ki kul bu kadar içten isteki olmasına karşın, bu kadar önemsemesine rağmen halen sonuca odaklı bir etkili girişimde bulunamıyor ve bir şeylerin onun yolundan çekilmesi ya da bir takım fırsatların yolunda belirmesi gerekiyor ilkin. o'na bir işaret babında, beklentileri ve eğilimleri doğrultusunda bir takım fırsatlar ve beraberinde de imkânlar sunuyor cömertçe... kul, kendisine sunulanı o anda belki bir fırsat olarak görmüyor ya da kendisinin beklentilerini karşılamayacağı yönünde bir düşünce yapısına teslim oluyor nedense? demem o ki allah, kuluna her daim göz kulak oluyor, o'nun hayatı sekteye uğradığında, bi' şeyler ters gitmeye başladığında ve hayat omuzlarda bir yük olmaya başladığında o'na yardım elini bir takım aracılar vasıtasıyla dolaylı yoldan uzatıyor; tabii göz önüne serilen fırsatlar kul için 'hayırlı' olacak ise!?... gören, değerlendiren ihya oluyor fırsatı kaçıran da ''ben allah'ın bir kulu değil miyim yahu? neden bana da yardım etmiyor'' diye ağlanıyor ama bilmiyor ki fırsat farkedilise imkâna dönüşür!... saygılar.
pasif olan kulun aktif alanlar içinde dolaştığı anlardır.
aydınlanma geldiği anlardır. kaçırılan bir detayı bir anda görürsünüz. sevinç kaplar içinizi.