bugün

iki metre bile önünü göremeyen biz fanilere, evreni ve içindeki herşeyi yaratan yüce yaratıcının verdiği son nasihattır.
-nietzsche
+burda
-karl marx
+burda
-sigmund freud
+burdayım
-richard dawkins
+burda
-einstein
+burda
-çok şükür..
-nietzsche
burda
-karl marx
burda
-sigmund freud
burda
-richard dawkins
burda
-einstein
burda
-çok şükür..

eğer bunlarla takılacaksam valla cennet konusunda yeniden düşünmek mi lazım nedir. *
-hawking
burdayım
-demokritus
burdayım
-richard dawkins
burda
-antony flew
+yok,
-hasktr, tez cennetten biriyle doldurun yerini.
yanilmiyorsam, peygamber efendimizin (sallallahi aleyhi vesellem) bir hadis-i serifine gore, butun insanlar cehenneme girecektir; ancak cennet ehli olanlari cehennem yak(a)mayacaktir. *
(bkz: cehennemde insan yakmanın dayanılmaz hafifliği)
GÖRÜNEN KÖY KLAVUZ iSTEMEZ DURUMU.
iNSANLIK TERiHiDE iÇiNE DAHiL OLMAK ÜZERE, iNSANOĞULLARININ BÜYÜK BÖLÜMÜ ODUNDUR.
BiR KISMI KERESTE SIFATINI HAKEDER(iŞLENMiŞ ODUN), ÇOK ÇOK AZINA iNSANLIK SIFATI YAKIŞIR.
iNSAN OLABiLME ERDEMiNE SAHiP OLABiLEN iNSANIN CENNETi GÖNLÜDÜR, ALDIĞI HER NEFESTiR ZATEN.
YARADANA DEĞiL, KENDi BASiRETSiZLiĞiNE GÜCEN.
ünlü türk ozanı ve tasavvuf edebiyatı'nın öncü isimlerinden yunus emre; kaderciliği benimsemesine ve telkin etmesine rağmen, insanları eylemlerinden dolayı sorumlu tutan ve cehennemle tehdit eden allah anlayışına, bakınız! ne denli içten ama bir o kadar da eleştirel yaklaşıyor;

''Ya ilahi ger sual itsen bana
Cevabum işbudurur anda sana
Ben sana zulmeyledüm itdüm günah
Neyledüm nitdüm sana ey padişah

Gelmedin didün hakuma kem deyü
Toğmadın didün asa Adem deyü
Sen ezelden beni asi yazasun
Toldurasın aleme avazesun

Ben mi düzdüm beni sen düzdün beni
Pür ayıp nişe getürdün ey Gani
Gözüm açup gördüğüm zindan işi
Nefs-ü heva pür dolu şeytan işi

Habs içinde ölmeyeyin diyü aç
Mımıl-u murdar yidüm bir iki kaç
Nesne eksildi mi mülkünden senün
Geçti mi hükmün ve hükmünden senün

Rızkunı yiyüp seni aç mı kodum
Ye yiyüp öynuni muhtaç mı kodum
Kıl gibi köprü gerersin geç diyü
Gel seni sen tuzağumdan seç diyü

Kıl gibi köpriden adem mi geçer
Ya düşer ya tayanur yahut uçar
Kulların köpri yaparlar hayr içün
Hayrı budur kim geçerler seyr içün

Ta gerek bünyadı muhkem ola ol
Ol geçenler ayıda uş toğrı yol
Terazi korsun hevaset dartmağa
Kast idersin beni oda atmağa

Terazi ana gerek bakkal ola
Ya bazergan tacir-ü atar ola
Çün günah murdarların murdarıdır
Hazretinde yaramazlar karıdır

Sen gerek lütf ile anı örtesin
Pes ne hacet murdar açup dartasın
Ayıdursun kim sen oda urayum
Şirkünü bir denk artuk ise göreyim

Şerri azatmak elünde hayrı çok
Hayr içün itmek değül mi hayrı çok
Sen temaşa kılasın ben hoş yanam
Haşa lillah senden ey Rabb-ül-enam

Sen basirsin hod bilürsin halümi
Pes ne hacet dartasın a'malümi
Geçmedimi intikamun öldürüb
Çürüdüb gözüme toprağ doldurub

Hiç Yunus'tan değdi mi sana ziyan
Sen bilürsin aşikara-vü-nihan
Bir avuç toprağa bunca kıyl-ü kal
Neye gerek ey kerimi Zülcelal''

- ne dersiniz! eklenecek başka birşey kalmış mı?
başlığı açan yazarın yanlış anladığı sözdür.
gerekli açıklama için lütfen aşağıyı okuyunuz.

Hiç düşündünüz mü; Hazreti Allah (cc) kullarını ne kadar seviyor, cehenneme gitmemelerini ne kadar istiyor?

isterseniz sözü uzatmadan bir kudsî hadisin hatırlatmasına bir göz atalım, sonra diğer misallere geçebiliriz.

Rabbimizin en çok sevdiği şey nedir, biliyor musunuz?

Kudsî hadiste şöyle bildiriliyor:

– Rabbimiz kulunun işlediği amelleri içinde en çok tevbesini sever.

– Neden?

– Çünkü tevbe eden kul cehennemden kurtulur da ondan. Rabbimiz de kulunu cehennemden kurtaran ameli çok sever.

Hatta bir ana, yavrusunu ateşe atmayı nasıl istemezse Rabbimiz de kulunu cehenneme atmayı ondan çok daha fazla istemez.

Nitekim bir defasında ashabdan biri bir çocukluk hatırasını anlatırken demişti ki:

– Çalılıkta dolaşırken bulduğum bir kuş yuvasından yavruları alıp koynuma koymuştum. Tam bu sırada yavrunun anası başımda dolaşmaya başladı, acıdım, yavruları bırakmak için ihramımı açmaya çalıştığım sırada kuş hemen koynumdaki yavrusunun yanına daldı, kanatlarını yavruları üzerine gerip kollamaya başladı.

Efendimiz (sav)in buna sorusu şöyle oldu:

– Bu annenin yavrusuna bu kadar acıması sizi hayrete mi düşürdü?

Efendimiz (sav) şunu ilave etti:

– Hiç şüpheniz olmasın Allah (cc)ın kullarına acıması bu annenin acımasından (kıyas kabul etmeyecek derecede) fazladır.
Bir defasında kadının biri çocuğunu kaybetmiş, deli gibi bir oraya bir buraya koşuyor, yavrusunu arıyor, bulduğu yabancı çocukları da bağrına basıp hemen oracıkta emdiriyordu.

Kadının bu heyecanını gören Efendimiz (sav) yanındakilere;

– Böylesine şefkatli şu kadın hiç yavrusunu ateşe atar mı, diye sordu.

– Atmaz! dediler.

Efendimiz (sav) de tasdik etti;

– Ben de öyle biliyorum, atmaz, dedikten sonra buyurdu ki:

– işte Allah (cc) da bu kadından çok fazla merhametlidir. Kullarını ateşe atmaz, onlar kendilerini ateşlik amelin içine atmadıkça!

Evet, evet. Allah (cc) kullarını ateşe atmaz, kullar kendilerini ateşlik işin içine atmadıkça!

Bir yolculuktan dönülüyordu. Mola verilmiş, bir kadın da ateş yakarak hazırlık yapmaya başlamıştı. Ateşin alevleri yükselince kadın koşuşturan çocuğunun ateşe düşmesinden korktuğu için hemen onu bağrına bastı ve ateşe düşmesi halindeki dehşeti de tasavvur ederek buna gönlünün dayanamayacağını hayal edip orada bulunan Efendimiz (sav)e dönerek sordu:

– Sen Allah (cc)ın peygamberisin değil mi? Efendimiz (sav) de;

– Hiç şüphen olmasın, buyurdu.

Bunun üzerine kadın şöyle dedi:

– Allah (cc)ın kullarına merhameti bir ananın yavrusuna olan merhametinden daha çok değil mi?

Efendimiz (sav):

– Hiç şüphen olmasın öyledir, buyurunca kadın:

– Öyle ise bir ana yavrusunu ateşe atmaz, diye sızlandı.

Efendimiz (sav)in gözleri yaşardı da buyurdu ki:

– Yüce Allah (cc) ancak kendisine isyan edenleri ateşe atar. Müstahak olmayanları asla!

Demek oluyor ki, Allah (cc) kullarını ateşe atmayı asla istemiyor, sonsuz merhamet ve şefkati ateşi gerektirmiyor. Ancak kullar dürüst hareket etmiyor, ille de ateşlik işler yapıyor, birilerine zulmediyor, haksızlıkta bulunuyor, Yaradanına da isyandan geri kalmıyor, böylece kendi amelleriyle kendilerini ateşe attırıyorlarsa bu da kulların kendi tercihleri...

kaynak
http://www.sorularlaislam...hp?s=show_qna&id=5517

dahası için şuna da göz atabilirsiniz
http://www.sorularlaislam...p?s=article&aid=12124
önce yarat sonra kız.
Diyanet çevirisiyle ayet şöyledir;

Eğer Biz dilemiş olsaydık, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat Benden çıkan şu söz gerçekleşecektir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (inkar edenlerle) tamamıyla dolduracağım."

Ayetin tefsiri şöyledir;

Ve eğer dileseydik, bütün nefslere kendi hidayetlerini elbette verirdik (herkesi hidayete erdirirdik). Fakat Benim: "Mutlaka cehennemi, tamamen cinlerden ve insanlardan dolduracağım." sözü(m) hak oldu.
Belki de doldurmuştur ve hala dolmaya devam ediyoruzdur?
Belki doğanların hepsi başka bir Dünya'nın günahkarı ve burası yani dünya da cehennem?? Ölenler cezalarını çekmiş günahlarından arınmış, Münir Özkul ise Allah'a Şirk koşanlardan olduğu için ilelebet burada kalacaklardan??

Yok bee Münir baba bütün senaryoyu bozdu olmadı beni çürüttü resmen...
sonra 5 lira'ya mısır patlağı alıp izleyeceğim diye devam eden söz.
" insanları kafama göre alıp, cehenneme atıp yakacağım" anlamına gelmeyen ayet. insanlardan günah işleyen ,kafir olarak ölenleri cezalandıracağım , inatçı ,kibirli ,kendini malı ve mülkü ,çocuğu dolayısıyla üstün görenleri cezalandıracağım anlamındadır ayet.
allah kime söz veriyor tam olarak anlamadım.

insanlara sizi cehenneme atacağım söz veriyorum, evet evet tam orası az daha aza daha mı diyor?

ya bunlar ne saçma şeyler ya.
zeus da "herkesin götüne şimşek sokucam" demişti.
Cehennem neden güzeldir biliyor musun? Çünkü orada din, dil, ırk ayrımı yok.
görsel
Inanmadığınız bir tanrıya bence kafayı fazla takıyorsunuz. Değerli vaktinizi küfür ettiğiniz bir tanrıya harcamayın bence. E zaten yoksa nedir yani derdiniz gidersiniz karanlığa. Var olduğunu düşünüyorsanuz bir din seçebilirsiniz yada hiç uğraşmayın. Saldırılarınızda hep islama. Diğer dinlerin adını bile yazmıyorsunuz yazık..
zaten o kadar büyük yaptığı içindir.

sonuçta kaç kişi olacağını biliyorsa, cehennemi de mantık olarak o kadarlık yapmıştır.
ayakta kalacağız diye korkmaya gerek yok!
Vahyin mahiyetine bağlı olarak hermönötik okumamız gereken bir ayet.

Bu ayetler allahı antropomorfik bir hüviyete büründürüyor. Elbette sebebi biraz teolojik ve hegel ve sonrası felsefi okuma ile anlaşılabilir.
rezervasyon ön sıralarda sanıyorum.
ben diyom angara sen diyon.. 3 nöronluk beyninle neleri idrak etmeye çalışıyorsan, hadi sana kolay gelsin.
Şurda yazılanları görünce gerçekten merakla beklediğim an, birde şöyle düşünün ya oğlum gerçekten din varsa bakalım o zaman napacaksınız ?

Bildiğiniz gibi şüphe tek gerçektir.