bugün

--spoiler--
sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni
bazen kadın hamamında tellak...
bazen Christoph Colomb
Napolyon'ken düşünürüm Elbe'de geçen günleri
Timur'ken Beyazıt'ı yenişimi...
bir kere Aristo'nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen Jan Dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum

eğer daha da içersem
Shakespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte Mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be Platon...
bir içsin de görsün...ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
--spoiler--

ehe...lan tırrık, limonlu biradan yada absoulıd vodka'dan bahsetmiyorum. he ya bildin; rakı'dan bahsediyorum. içip de memleket sorunlarını çözmeyen, içip de sevdiği kızı hayal alemlerine kaçırmayan, içip de cüneyt arkın misali 30 kişiyi haklamayan var mı?

ben mi..geleni gideni öperim. öyle bir özgüven, öyle bir osuruktan delikanlılık.

tanım: alkolun nöronlarına verdiği uyuşuk hayalgücü kuvveti.
alkol kendisinden istenilen şeyi verir kendisinden istenilen özgüvense özgüven, eğlence ise eğlence.

önemli olan her zamanki gibi ne istediğini bilmektir. ne istediğini bilmeyip alkole sarılınca doğan sonuçlar tahmin edilemiyecek boyutlara gelebilir.
üzerinde durulması gereken bir husustur.alkol güvensizliği tedavi eden bir ilaç değildir.geçici çözümdür.sorun ne olursa olsun,muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
korkuyu götürünce geriye kalan.