bugün

hediye verirken gözettiğim şeylerden biri, hediye alan kişinni hediyemin değerini anlamasıdır. ve bu değer hakkında bana bir takım cümleler söylemesidir.

hediye seçmenin başlı başına bir işkence olduğunu bilmekteyiz, hediye alırken ki, ego tatmin olayınızdan da haberim var. alacağınız kişinin doğum günüyse, o günkü en beğenilen hediyeyi siz almak istersiniz. veya sevgilinz ise o zamana kadar aldığı en güzel hediyeyi siz vermek istersiniz falan. ve bazen zamandan bazen de paradan bönkörlük etmek suretiyle, hediye alırsınız.

işte siz bu umutlarla hediye alırken karşı tarafa, hediya alan tarafın, sizin hediyenizin değerini anlamaması, eminim fena halde yamultur sizi. bu mu tavrı bakışlar, bu da hediye mi lan, çin pazarından mı aldın hareketleri pek bir sinir edicidir..

paraya kıyıp kız arkadasşınıza kuyumcudan aldığınız güzel bir kolye, aa geçen gün aynısını pazarda görmüştüm, ucuzdur var bir illeti diye almamıştım, çok beğendim ama inan, lafıyla heba olabilir.

aslında bilse o kolyeye kutusu ile birlikte 176 ytl verdiğinizi.. o an size bile verebilir

kısacası hediye alınca, sahte de olsa bir sevinç gösterisi yapmalı insan. ego telkini bir yerde..