bugün

Çevremdekiler eli açık, iyi , temiz insanlar. saz ve mangal
sazıyla, sözüyle bedevi çakmasına dert olmuş toplumsal kesim.

o saz ve o sözdür ki,
bugünkü yaşayan türkçenin pınarıdır.
hala gürül gürül çağlamaktadır.
alevi kültürürüne saldıranlar,
bedevi dilinin, ritüellerinin ve kültürünün,
hala bu topraklarda egemen olmamasından dolayı kahrolup zırlayanlardır.

türküm.
alevi değilim.
dilimi koruyup, geliştirip bugünlere getiren
alevi ozanlarına, erenlerine,
ibadetini türkçe yapıp, dile hizmet eden alevi inanlara minnettarım.
mesele anadilim,
türkçem olduğunda " alevinin " önde gideniyim.

zoruna gidenin yemek borusuna gitsin.
Bu işte gerçekten çok başarılılar.
ikisi de safkan Türktür.
Bazı akşamlar üst komşumuzdan bilirim bu ikiliyi oldukça keyif veren sadece musiki'den başka samimi bir biçimde ikramlar eşliğinde iyi bir atmosfer oluşturulan ikilidir.
paganizm ritüelleri değil inceden şamanizm ritüelleri görebilirsiniz.
Bu iki kavramin birbirine tam anlamiyla yapışık olmasının sebebi tek bir kelimeyle açiklanir; türk kelimesi ile.

Saz da alevilikte öz olarak türklüğe ait değerler olduğu için bir gibi algilanirlar.

Tabi ki saz sadece aleviliğe değil bir çok başka başka millet ve kültüre ait olsada; türklerin bin yıldır elinde tuttuğu bir parcasidir.

Bu yüzdendir şamanist, paganist öğelerin alevi kültüründe bulunmasi, orta asya bozkirindan anadolu bozkirina, ote de avrupa icinde yuzyillardir yasayan turklere bu degerler nesil nesil geçmiştir. Ne mutlu. Yani islamiyeti ne kadar kabul etsede türklerin tamamı eski ve kadim degerlerini mucizevi sekilde yuzyillardir korumustur.

Sazda iste bunun en onemli gostergelerindendir. Bir kadim gelenegin devamidir.

Türkler en basta araplarinki olmak uzere her türlü kultur saldirisina karsi duracaktir, ne mutlu.

Türk türkü söyler...
bağlama olsa olurdu da.
ne bileyim, saz bi hoş durmuş.
ulan sanki hz alide saz çalıyordu.

Şüphesiz her alevi evinde saz çalan 1 kaç kişi vardr..
(bkz: aleviler ve bıyık)