bugün

Yılların uğraşından sonra üniversiteyi kazanmış büyük bir umutla gidilen üniversitede ingilizce hazırlık çürük bir nar gibi alnının ortasına çarpmıştır. Zar zor geçirilen 1 senenin sonlarına doğru sevgili bulunmuş, hayellerin boyutu gerçek hayata bir beden büyük gelince afallayıp duraksar,umduğunu bulamadığına inandırmaya çalışırlar oysa bu değildir yada başka birşey, hayallerin az buçukk kırpılması, gerçek hayat boyutuna uydurulması yada bu kılıfın bu realiteye hiç uydurulmaya çalışılmaması başkasının tabağındakini bırakıp kendi önündekini yemesi gerektiğini anlaması,yada bunu birinin anlatması gerekmeyteydi. Uçuyordu,yürürken altından bulutlar geçiyor,yıldızlara basmaya aldırmıyordu. Hilal i kamere omuzunu yaslamış, Everesi arkasına almış ilerliyordu. Durmak beklemek ona göre değildi.Zerdali güzeli bir çift göz kederle eşleştirmişti onu herşey olması gerektiği gibiydi belki ama duraksamıştı hayata bir an dur demişti.Durdu çekti omuzunu hilal i kamerden bulutları başına aldı yıldızları koynuna. Geri düşücek oldu everes arka çıktı.Dinlendi silkindi ansızın,devam etti yoluna. Yağmuru hiç bukadar kanlı şimşeği bu kadar yakıcı görmemişti.Evet dedi yürüyorum dokunmam hissetmem gerekli,uçarı bulutları salı vermişti. Hiç bir zaman oldum demedi. Bugünü yaşayıp yarına bakıyordu. Kanlı yağmurlar yakan şimşekler elini kolu bağladığı, hiç birşey yapamadan seyirci kalmak zorunda olduğu kanlı yağmurlar arkasındaki Everesi almıştı. Yıkılmaz sandığı o insan ölmüştü.Uğruna yıldızları koynununa aldığı, hilal i kamerden omuz çektiği, omuz omuza vermek isteği kirpiklerinde dans edip koynunda uyumak dudaklarında sarhoş olmak istediği o emsali olmayan kadında yoktu artık.Tekti,gözü pek, kalbi ürkek,yüreği mangal nerden bilebilirdi yanıbaşındaydı yıllarca birlikte gezdiği kangal. Everes te yıkılmıştı yuva değiştirmek zorundaydı.Aslanlarla yaşayıp kartal gibi uçmalıydı.Haydi dedi uçma vakti. Uçam ki yolları geçem. Kanatlarını bile açmamıştı daha çıkardı ağzında sakladığı siyah yılanı aslan umarsızca salı verdi kartalın üstüne bir gece vakti. Oysa bir rüzgar bekliyordu aslanın ağzını açmasından kartal.Bilmiyordu aslan, o kartal ne yılanlar parçalamıştı. Ama uçamadı kartal istediği rüzgarı bulamadı. Kaş çattı uçanlardan bazıları,'kapıldıkları rüzgarın değerini ve kıymetini bilmeden iğneliyorlardı beni'. Sadece yön değiştirmiş, bir sonraki fırtınaya tutunmalıydım, tutunacaktım bilmiyolardı. Kendi rüzgarımı kendim yaratıp bulutları altıma alacaktım bilmiyorlardı.

edit: Deve kuşları gibi hızlı koşamasamda,yürüyecektim omuzlarım dik,omuzlarım yüklü.