bugün

bu zamana dek karşısında olduğum bir yaklaşımdı. çünkü benim için akp' nin diktatör tavrından rahatsız olmam kadar, oy vereceğim partinin özgürlükçü ve demokratik bir yapıdan beslenmesi ve projelerinin de olması mühimdi. fakat şu son hadiselerden de öte, insanlığın akp elinde tam manasıyla eriyip bittiğini görmem artık akp'nin defedilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

yani siyaseti önce insanlık ve doğal bir insan refleksi olarak adalet zeminine sokmak lazım. ancak ondan sonra oy verebiliriz. kendi kibirinde boğulan mekanizma bırakın ülke yönetmeyi bok çukurunda debelenmeye layıktır. bunu peşinen söylemek lazım.

ölüleri ayrıştıran, kendi insanını terörist muamelesiyle ötekileştiren, samimiyetsizliği ve yalanı içselleştiren, adaleti yok sayan, okullarda kendi propagandasını devlet eliyle yaptıran, her akşam trt'de 3-5 kuklayı karşısına alıp program yapan ve eleştirel hiçbir düşünceyi kabul etmeyen beyne tıp çaresiz kalmıştır efendiler.

bundan gidip direk şu muhalefet partisine oy verini çıkarmayın ama akp'den kurtulmanın ilk çözüm olduğu aşikar. ülkemiz için öncelikle de insanlık için.

neymiş ilk manifestomuz: akp'yi defetmek! varsın duble yol yapılmasın ama haysiyetli yaşayalım. insanlığımızı yitirmeyelim. ilk manifesto bu. önce şunlardan bir kurtulalım da gerisine bakarız.
Olması gereken bu da metot açısından nasıl bir yöntem izleneceğine dair farklı fikirlere dikkat çekmek gerek.

Bugün Emin Çölaşan'ın yazdığı ilinizde, ilçenizde, beldenizde en güçlü muhalefet partisine oy verin argümanını bir metot olarak görmekle beraber bu teoriye şiddetle karşı çıktığımı da bildirmek isterim. Metottur ama ziyadesiyle kötü bir metottur bu. Yani örneğin Diyarbakır'da bdp'ye oy vermek, Osmaniye'de mhp'ye oy vermek, istanbul'da chp'ye oy vermek. Bu tavır kişisel özgürlüğe uymayan kötü bir yönlendirme çabasıdır. Ki bu sözde birliktelik çağrısı hem çok sesliliği yok etmeye çabalamak hem de tek tipci bir mantıkla özgürlükleri kısıtlamaya yönelik bir tutumdur. ve kendimce doğal olarak katılmadığım bir metot.

Bir diğer metot darbesel girişimler vs... Bu üstteki metottan da fazlasıyla kötü dersek siyasetin ülkesel sıkışmışlığına falan giriyoruz ister istemez.

Tamam akp'yi defedelim hem fikiriz ama nasıl edersek edelim mantığında metotsal sorunlar ve çıkmazlar var. Bir çözüm biliyor musun diyorsanız örgütlü iyi çalışan bir merkez sağ parti durumu tersi yönde değiştirebilir. Ülkenin konjonkturu bu yönde çünkü. Sol siyaset chp'yi aşmak zorunda. Bu da zor görünüyor. Ya da chp dönüştürülmeli. Fakat chp ismi belli kesimlerde itici bir parti olarak değerleniyor. Entelektüel zeminde bu partiyi içerisinde nice değerli fikirleri barındırsa da yenileştirmek ve dönüştürmek şimdilik olası gözükmüyor.

Akp'yi defedelim tamam, ama nasıl kısmı kocaman bir muamma.
insanlığını kaybetmiş bir parti ve başkanı için karşıt görüşe insanlığınızı yitirmeyin mesajıdır.

her gün böcek gibi ilaca maruz bırakılan aydınlık genç nesil pek iplemeyecektir.
(bkz: düz mantık)
ak parti karşısında yapacak baska bir seyi kalmayan muhalefetin tek cikar yoludur. adamlarin reklamlarini yayinlamayan, mitinglerini yayinlamayan yandas medya olduğu sürece bu boyle devam edecektir.
beyhude bir uğraştır. bu beyhudelik ve plansızlık akp'nin işine gelir. bu sayede gitmemiş oluyor.