bugün
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler19
- sözlük kızlarının don renkleri20
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım11
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- kanınıza rengini verir misiniz15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı32
- anın görüntüsü17
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş12
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
Öncelikle belirteyim ki, AKP hükümetinin kadınların yararına hak ve özgürlükleri geliştirme adına bir adım atacağına inanmıyorum. Türban yasasını kaldırma süreçlerini de AKP'nin takiyyeci siyasetinin bir örneği olarak görmek mümkün.
Böyle bir partinin bu konuda kimi kesimler tarafından özgürlükçü, demokrat olarak algılanması bir yanılgıdır. Mevcut hükümet hiçbir zaman düşüncelerini açıkça ifade etmedi, nabza göre şerbet verdi. Yol açıksa yürüdü, değilse geri çekilip en az zarar göreceği, en çok kar edeceği anı bekledi.
Bu olup bitenler, ABD'nin "Büyük Ortadoğu Projesi" içinde, ülkemize biçtiği "ılımlı islam" yaklaşımı anlaşılmadan yerli yerine oturmaz. Ayrıca yerel seçimler yaklaşıyor. AKP kendi tabanını memnun etmeye yönelik göstermelik de olsa, bazı hamleler yapmaya çalışıyor. Üniversitede türban serbestisi bunlardan biri. inanç özgürlüğünü dahi kaygılarından dolayı savunamıyor. Tek amacı kendi tabanının ağzına bir parmak bal çalıp yolunu düzlemek. Oysa, "çene altı" bağlamayı formülleştirmek, iktidarın inanç özgürlüğüne bakış açısını da yansıtıyor.
Diğer taraftan, laiklik savunucusu olarak ortaya çıkan kesimlerin muhalefetiyse, biçimsel olmaktan öteye geçemiyor. Özgürlükçü ve bağımsızlıktan yana olduğunu ifade eden bu kesimlerin tepkisi, sadece ve sadece türban takılmasına yöneliktir. "Farklılık"larını adeta türbana endekslemiş durumdalar. "Çağdaşlık" demagojisiyle bu kesimler de adeta "Batı"yı kendilerine kıble edinmiş durumdalar. Hak ve özgürlükleri sadece kendilerine yönelik özgürlük olarak algılamaktalar. Oysa kadının gerçek anlamda özgürlüğünü savunan, inanç özgürlüğünden yana olan, tam bağımsızlıktan yana olan, sömürüsüz bir vatan isteyen gerçek vatanseverlere de aynı derecede karşıdırlar.
Bugün pek çok insan gerek laiklik maskesine bürünenlerin, gerekse türban serbestisi adı altında bu kesimlerin oyununa alet ediliyor.
Amerika ve Avrupa hegomanyasına karşı çıkılmadan ve ülkemiz tam bağımsızlığa kavuşmadan, halklarımızın hiçbir baskı altında kalmadan yahut emperyalist politikaların aleti olmadan inançlarını özgürce yaşayabilmesi mümkün değildir. inanç özgürlüğü ancak tam bağımsız demokratik bir ülkede hayat bulabilir.
Türbanlı, türbansız tüm kadınların inanç özgürlüğünün garantisini, ne AKP hükümeti verebilir, ne de başka bir düzen gücü.
Böyle bir partinin bu konuda kimi kesimler tarafından özgürlükçü, demokrat olarak algılanması bir yanılgıdır. Mevcut hükümet hiçbir zaman düşüncelerini açıkça ifade etmedi, nabza göre şerbet verdi. Yol açıksa yürüdü, değilse geri çekilip en az zarar göreceği, en çok kar edeceği anı bekledi.
Bu olup bitenler, ABD'nin "Büyük Ortadoğu Projesi" içinde, ülkemize biçtiği "ılımlı islam" yaklaşımı anlaşılmadan yerli yerine oturmaz. Ayrıca yerel seçimler yaklaşıyor. AKP kendi tabanını memnun etmeye yönelik göstermelik de olsa, bazı hamleler yapmaya çalışıyor. Üniversitede türban serbestisi bunlardan biri. inanç özgürlüğünü dahi kaygılarından dolayı savunamıyor. Tek amacı kendi tabanının ağzına bir parmak bal çalıp yolunu düzlemek. Oysa, "çene altı" bağlamayı formülleştirmek, iktidarın inanç özgürlüğüne bakış açısını da yansıtıyor.
Diğer taraftan, laiklik savunucusu olarak ortaya çıkan kesimlerin muhalefetiyse, biçimsel olmaktan öteye geçemiyor. Özgürlükçü ve bağımsızlıktan yana olduğunu ifade eden bu kesimlerin tepkisi, sadece ve sadece türban takılmasına yöneliktir. "Farklılık"larını adeta türbana endekslemiş durumdalar. "Çağdaşlık" demagojisiyle bu kesimler de adeta "Batı"yı kendilerine kıble edinmiş durumdalar. Hak ve özgürlükleri sadece kendilerine yönelik özgürlük olarak algılamaktalar. Oysa kadının gerçek anlamda özgürlüğünü savunan, inanç özgürlüğünden yana olan, tam bağımsızlıktan yana olan, sömürüsüz bir vatan isteyen gerçek vatanseverlere de aynı derecede karşıdırlar.
Bugün pek çok insan gerek laiklik maskesine bürünenlerin, gerekse türban serbestisi adı altında bu kesimlerin oyununa alet ediliyor.
Amerika ve Avrupa hegomanyasına karşı çıkılmadan ve ülkemiz tam bağımsızlığa kavuşmadan, halklarımızın hiçbir baskı altında kalmadan yahut emperyalist politikaların aleti olmadan inançlarını özgürce yaşayabilmesi mümkün değildir. inanç özgürlüğü ancak tam bağımsız demokratik bir ülkede hayat bulabilir.
Türbanlı, türbansız tüm kadınların inanç özgürlüğünün garantisini, ne AKP hükümeti verebilir, ne de başka bir düzen gücü.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar