bugün

kendisi açık görüşlüydü, çok içerdi, işte bile içerdi, siyasetle ilgilenmezdi, 40 yaşında olmasına rağmen sırf genç hatun ortamı olsun diye üniversiteye bile yazılmıştı. bir gün, müdürün tayin olmasından sonra oluşan boşluğa vekalet edecek birisi gerekti. koltuk sevdası yüzünden bu işe gönüllü çoktu.(ama o rekabete girmemişti, pek umrunda değildi) herkesle iyi geçindiği için, pek egosu olan biri olmadığından ısrarlar üzerine o mevkiye kendisi getirldi.

zamanla statüyü sevmeye başladı gibi geldi herkese. oturduğu koltuğu çok benimsemeye başladı. değişmişti sanki.iktidar olmayı çok sevmişti.iştahı kabardı.ama hala statü hiyerarşinin son basamağıydı. kendisi sadece bir vekaletçiydi ve günü gelince makamını terketmek zorunda kalacak aramıza dönecekti. bu düşünce çok korkutmuştu onu belli ki. içkiyi bıraktı. hem de bir gün de. sigarayı da bıraktı azaltarak zamanla. kolormatik gözlük takmaya başladı. cuma namazlarına gider oldu. sonra birgün badem bıyıklı olarak geldi işe. somali için başlatılan yardım kampanyasının en büyük takipçisi oldu.çok geçmedi artık vekaletçi değil kadrolu bir müdürdü.

geçenlerde yeni bir ev daha aldı. ihaleye fesat karıştırdığından eminim.
Ataputculuk adı altında PKK'nın altına yatmadan daha iyidir.
ağzına falan ampul sokanlardır.