bugün

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
(img:#22002980)

Yaklaşan seçim nedeniyle partiler arasındaki rekabet kıyasıya devam ediyor.

Bu süreçte özellikle Başbakan Erdoğan, miting meydanlarında sık sık CHP'nin geçmişini dillendiriyor.

Erdoğan'ın sürekli diline dolandırdığı temel argümanlar şöyle:

- inönü zamanında ekmek karne ile dağıtıldı, kuyruklar vardı. CHP halkı yokluğa mahkum etti. 

- 1970 ler’de CHP döneminde, petrol, benzin, şeker, yağ kuyrukları vardı

-  CHP, iSKi yolsuzluğu ile Belediyeyi zarara uğrattı

- CHP döneminde istanbul’u çöp götürüyordu… Nurettin Sözen’in Istanbul’a hiçbir hizmeti olmadı…

-  Kılıçdaroğlu SSK’yı batırdı, Rahşan Affı ile kurtuldu

▪︎ PEKi GERÇEKler neler ?!.

Erdoğan'ın söylediği argümanlara cevap veren bir site kuruldu. "akpartiyalanlari.wordpress.com" adlı sitede tarihi belgelerle Erdoğan'a cevap verildi.

işte @KILICSIZ adıyla yayınlanan yazıdan madde madde cevaplar:

▪︎ 1 : "iNÖNÜ ZAMANıNDA EKMEK KARNE iLE DAĞıTıLDı, KUYRUKLAR VARDı. CHP HALKı YOKLUĞA MAHKUM ETTi." 》

Cumhuriyet dönemi ülke ekonomisi yokluklar üzerine kurulmuştu. Sanayi devrimini ıskalayan, toprakları ve halkları dağılan, nüfusunun verimli iş gücü olabilecek kesiminin çoğunu savaşlarda ve göçlerde kaybeden ülkemiz, kuruluş döneminde içeride binbir güçlük yaşarken aynı zamanda dünya konjonktürü de büyük bir kaos yaşıyordu.

inönü döneminde, 1. Dünya savaşı’nın vurduğu ekonomik darbelerin üstüne ayrıca dünyayı kasıp kavuran 1929 Bunalımı ve onun üstüne de 2. Dünya savaşı gibi Avrupa’dan Pasifik’e kadar devam eden tarihin en kanlı savaşı gerçekleşmiştir.

inönü, hem ülkede üretimi kıt , hem savaş ve kriz yüzünden ithalatı çok zor olan buğday  ve ekmek tüketiminde kotalar koyarak halkı karneye bağlamıştır. Bütün amaç bu kıtlık ve belirsizlik içerisinde hem kaynakları israf etmemek hem de savaş ihtimalinde orduyu besleyecek stok oluşturmaktır.

Sıkı durun..

2. Dünya savaşının o en buhranlı günlerinde halkı ekmek ve yiyecek karnesine bağlayan tek ülke Türkiye değil; aynı zamanda dünyanın en büyük ekonomik ve siyasi gücü olan ingiltere, öteki Avrupa ülkeleri ve ABD’de aynı politikaları harfiyen uygulamıştır. Hem krizden, hem savaştan dolayı büyük güçlükler ve yokluklar yaşayan Avrupa’da insanlar uzun süre karneyle yiyecek,elbise, petrol almıştır.

Çok tuhaftır, ingiltere’den, Fransa’ya, Almanya’ya, ABD’ye o dönem dünyanın bütün büyük devletleri yiyeceği, giyeceği, petrolü karne ile dağıtmak zorunda kaldığı için ülkelerinde hiçbir zaman yargılanmadılar, eleştirilmediler. O dönemki koşullardan ülkelerini başarı ile çıkartan Avrupalı liderler hiçbir zaman karneyle, yoklukla eleştirilmemiş; ülkelerini o zor şartlardan çıkarttıkları için hep saygı duyulmuşlardır.

▪︎ 2: 1970 LER’DE CHP DÖNEMiNDE YiNE PETROL, YAKıT, ŞEKER VE YAĞ KUYRUKLARı VARDı 》

Bu da hoyratça sadece CHP’ye mal edilen kuyruklu yalanlardan birisidir. Erdoğan’ın meydanlarda yıllardır yuhaladığı 1970 ler’deki CHP hükümetlerinin tarihi çok kısadır. MSP ile (o dönem Erdoğan’da MSP'li idi) 20 Ocak 1974’de kurduğu ortak hükümet 17 Kasım 1974’te 10 ay sürerek bitmiştir. 2. Ecevit hükümeti ( Dışarıdan milletvekili desteği ile) 5 Ocak 1978’den 12 Kasım 1979’a kadar sürmüştür.

Bahsettiği petrol, benzin, yağ, şeker gibi maddelerin yokluğu sadece CHP iktidarlarında değil, aynı zamanda Demirel’in 70ler’de kurduğu Milli Cephe hükümetleri zamanında da yaşanmıştır.

Öyle ki, Demirel’in o zamanlarda söylediği ” Benzin vardı da biz mi içtik. “ gibi sözleri ta bugüne kadar halk arasında devam edip gelmiştir.

》 1970 ler’deki kıtlığın 2 ana nedeni vardır;

1. neden Tarihte “ Yom Kippur “ savaşı olarak bilinen Ekim 1973’de başlayan Arap – israil savaşı petrol fiyatlarını 1 yıldan kısa bir sürede 4 kattan daha fazla arttırır. Bu savaş sırasında Petrol Üreten ve ihraç eden Arap ülkeleri israil’e destek veren ülkelere petrol satmayacağını ve petrol ihracatını kısacağını açıklar. Bu gelişmelere bağlı olarak Global Borsalarda çöküşler başlar.

1973′te başlayan bu savaşın üzerine Ecevit hükümeti 1974′te Kıbrıs’a askeri harekat düzenler ve bu harekat sebebiyle büyük devletler ülkemize ekonomik ambargo koyar. Hem Arap – israil savaşları ile bir anda petrol fiyatlarının fırlaması, gelişmiş ülkelerdeki borsalarda başlayan krizler ve Kıbrıs Harekatı nedeniyle konulan ambargo ülke ekonomisinde çok büyük hasarlara yol açmıştır.

işin Türkiye’de bilinmeyen yanı, bu süreci sadece Türkiye değil, hem Avrupa hem de Amerika petrol ve temel madde kıtlıklarıyla yaşamıştır.

inönülü yıllarda, büyük bir basiretle ülkeyi dünyanın en kanlı savaşından ve ekonomik krizinden ayakta kalarak çıkartan CHP, 1974 yılında da, bir yıl önce başlayan savaşa,onun akabinde başlayan krize ve Batı’nın ambargolarına aldırmayarak 1974 Kıbrıs Harekatı’nı düzenleyerek adada soydaşlarımızın can güvenliğini sağlamıştır.

O dönem Ecevit’ini eleştiren Erdoğan ise, kendi iktidarı döneminde Kıbrıs’ı Annan planı dahilinde geri vermek için uğraşmış, Rumlar’ın Annan Planını reddetmesiyle Kıbrıs, elden çıkmaktan kurtulmuştur. Enerji konusunda herkesin bilmesi gereken husus şudur. Türkiye yapısal olarak ithal enerjiye bağımlı bir ülkedir.

AKP’nin iktidara geldiği 2002’de, enerjide dışa bağımlılık yüzde 69 civarındaydı, 2010’da bu oran yüzde 73’u gördü. Türkiye doğalgazda yüzde 98, petrolde ise yüzde 92 oranlarında dışa bağımlı. Bu tablodan çok net anlaşılacak durum şudur. 1970ler’deki gibi bölgemizde yaşanacak bir savaş ya da kaos %80’nin üzerinde yabancı kaynaklara bağımlı ülkemizi anında 1970ler’deki petrol, şeker, un, yağ kuyruklarına geri götürecektir. 1970ler’deki Global krizi CHP’ye yükleyip durmadan eleştiren AKP’nin benzer bir durumun tekrar yaşanabileceği koşullar için ciddi hiçbir alternatifi yoktur.

▪︎ 4 : CHP DÖNEMiNDE iSTANBUL’U ÇÖP GÖTÜRÜYORDU… NURETTiN SÖZEN’iN iSTANBUL’A HiÇBiR HiZMETi OLMADı 》

SHP’nin Belediye yönetiminde bir dönem işçi grevi yüzünden istanbul’da çöpler toplanmadı. AKP bunu genelleştirerek SHP dönemi hiç  çöp toplanmadı gibi bir algı yarattı. SHP döneminde asla taşeron işçi kullanılmamış, belediye işçilerine sendika, grev, toplu sözleşme gibi sosyal haklar sonuna kadar verilmişti.

Nurettin Sözen, “ Önce insan “ diyerek o dönem işçiler ile toplu sözleşmeler için görüşmeler yapmış, ancak bazı aksilikler çıkmıştı. Görüşmeler sırasında yaşanan tıkanıklık belediyenin çöp toplama hizmetlerini engelledi ve kentte çöp sorunu başlattı.

Müzakereler sonucunda Belediye işçileri belki de istanbul belediyesinin tarihinin en rekor zamlarından birisini aldılar. Sözen işçilere enflasyon oranının üstünde ektradan %10 refah zammı vermişti.

Daha sonra belediye yönetimini alan Tayyip Erdoğan ve sonrasındaki AKP ekibi, belediye işçilerini tutmak ve onların sosyal haklarını korumak yerine taşeronlaştırmayı hızla arttırarak, belediyelerde hiçbir sosyal ve özlük hakları olmayan taşeron işçi sistemine geçtiler.

Sözen, işçi ve Emekçi haklarına saygının kurbanı olmuştu.

Sözen’in en büyük talihsizliği, yönetimi boyunca Türkiye’nin en kurak yıllarından birisini geçirmesidir. Daha önceki yönetim zamanında ciddi hiçbir yenilenme yapılmayan su taşıma sistemlerine ve alt yapısına Sözen büyük kaynak aktarmak zorunda kalmıştır.

Her dönem kötü adam gösterilip linç edilen Sözen, AKP’nin gururla sunduğu birçok projeyi başlatan adamdır.

istanbul’da Metro’yu ilk düşünen ve başlatan adam Sözen’dir.

Taksim- Şişli- Yeni Levent arasındaki 14 km’lik Metro’nun bizzat 10 km’si Sözen tarafından yapılmıştır.

istanbul’un su sorununu çözmek için Istıranca’dan su getirecek regülatörler ilk Sözen zamanında yapıldı. Melen projesini o ihale etti.

istanbul’un eskiyen Kanalizasyon, Su gibi alt yapılarına büyük yatırımlar yapıldı.

istanbul’a ilk Doğalgaz’ın 1992 yılında Kadıköy’de Sözen tarafından verildiğini biliyor musunuz?

” istanbul aşığıyım “ diye geçinen Tayyip Erdoğan, istanbul’un silüetini bozan binalar için bir çocuk gibi “ küstüm “ açıklaması yapmıştı.

Benzer bir olay Sözen zamanında yaşandı. Sözen kamuoyunda çok tartışılmasına rağmen istanbul’un silüetini bozuyor diyerek Park otelin ekstra 20 katını hiç düşünmeden yıkmıştı.

▪︎ 5 : KILIÇDAROĞLU SSK’yı BATırdı, RAHŞAN AFFI iLE KURTULDU 》

Bu da AKPliler tarafından dilden düşmeyen kara bir propagandadır.

Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir. SSK, bakkal dükkanı ya da holding değildir. Kar değil, hizmet anlayışına dayanır. Birçok ülkede SSK’lar zarar eder ve finansmanı kamu bütçesinden sağlanır.

AKP zihniyetinin mantığıyla olayı ele alalım ve kar etmesi gerektiğini düşünelim. SSK’nın genel politikalarını müdürü değil, iktidar belirler. Eğer ortada zarar ya da bir başarısızlık varsa iktidar partilerinin politikalarını uygulayan bürokrat yöneticiler değil, iktidar partisi bizzat sorumludur.

Kılıçdaroğlu 1992 -99 SSK Müdürlüğü döneminde çoğunlukla AKPliler’in o dönem oy kulandığı ANAP, DYP gibi partilerle çalışmıştır.

》 Gelelim AKP yönetimindeki SGK’ya ...

“2014 yılında sosyal güvenlik kuruluşlarının toplam gelirleri 174,4 milyar lira, toplam giderleri 196 milyar lira ve gelir-gider açığın ise 21,6 milyar lira olacak. GSYH’ye oran olarak da gelirleri yüzde 10,15, giderleri yüzde 11,40 ve açığı yüzde 1,26 olarak gerçekleşecek.

Yani SGK’nın 2014 yılı bütçesindeki zararı 21,4 milyar TL oldu. Bu da Başbakan Erdoğan’ın SGK performansı.

Başka söze gerek var mı? “

AKP’nin SSK propagandasının bir başka zehirli yüzü “ Rahşan Affı ile Kurtuldu “ Yalanı O dönem SSK’yı dolandırmak suçundan açılan bir soruşturma dosyasında Kılıçdaroğlu da vardı. Ancak yargılanan ya da sanık olarak değil, kendisinden bilgi alınan “ ifade sahibi “ olarak yer alıyordu. Dosya daha sonra Rahşan Affı ile kapandı.

Yolsuzluğun ya da Rahşan Affı’nın Kılıçdaroğlu ile bir ilgisi yoktur.

Devamı ... 》

https://odatv4.com/analiz...-curuyor-1903141200-55659
iftira atabilecekleri tek parti zaten CHP. Muhalefet olduğu için. Kendi dönemlerinde de dolar uçmuş, herşey çok pahalı olmuş.
Zaten bunları biliyoruz bunlar hep seçim propagandası oldu 20 yıldır ama bazıları bunlara inananmaya devam ediyorlar aynen kardeşim lozan 2023te bitiyor makarna kafalı kardeşim
(bkz: lozan antlaşması).
Okumadım ama haklısın.
görsel
görsel
görsel
görsel

Kahkaha attığım ve yazik dediğim kuyruklu yalanlardır.

Bugün akp'ye oy veren güruhun eskiden desteklediği partiler kuyruklara sebep olmuşken şimdi bu yalanlara inanmaları trajikomik ...!!

https://tr.m.wikipedia.or...%BCk%C3%BBmetleri_listesi
Gülme komşuna gelir başına demiş atalarimiz.

Yalanlarınız döner dolaşır size bulaşır işte!.

Ortadoğu'daki Arap- israil Savaşlarının etkisi, en önemlisi 1973'te yaşanan petrol krizi ve petrol üreten Arap ülkelerinin ambargoları; sakız gibi devamlı dile getirdikleri kuyrukların ana nedenidir.

Tabi bunlar tarih bilmez. Araştırmaz. Anca kulaktan kulağa dile getirilen kuyruklu yalanlari dinler sallayıp dururlar mk...

Kuyrukta kuyruk diyen o dönemin aktrollerine soruyorum.

Madem o dönem keyfi kötü yönetim vardı. Niye isyan etmedin yönetime?. Şikayetini dile getirseydin mk. Sana sokağa çıkma diyen yoktu.

Anca laf olsun torba dolsun mk.

Bakıyorum da yalanlarızı yine yaşıyorsunuz mk. Kuyruklar devri devam ediyor hala.

Önemli hastalıklar için Randevu alabiliyon mu? Maalesef. Randevu kuyruğu var Çünkü...

Tüp, Yağ, şeker kuyruğu diye ağlayan tipler yine Ucuz gıda kuyruğunda.

Peki ne değişti?.

Modern kuyruklar dönemi peyda oldu.

Swh....
Şimdiki kuyruklara bahaneleri ise şu;

Pandemi çikti, Rusya-ukrayna savaşı, dolar arttı falan fistan...

O dönemde ne vardı mk. Keyfinden mi fiyatlar artıyordu. Keyfinden mi Yokluk vardı..

insan mantıklı düşünür ya. Kriz varsa demekki küresel bir kriz vs varki bize yansıyor diye...

Nerde bunlarda mantık, sorgulamak felan. Anca yalanlara inan ot gibi yaşa..