bugün

kurduğu sağlam yapılarla, siyasi kadrolarıyla, ekonomik ve dış ilişkileriyle sağlam bir köprü kuran akp en azından ülkenin gelecek 20 yılına gerek tek başına gerekse kurulacak olası koalisyonlarla damgasını vuracak olan tek partidir. gerek tayyip erdoğanlı gerekse tayyip erdoğansız bu siyasi yapı ömrünü sürdürecek ve çarkları işletenlerin hepsi bu süreçten memnun kalacaktır...

zaten bu düzlemde giderlerse muhalif partilerin yanlışlarını sürdürmeleri durumunda halkın üçte ikisinin takdirini ve oyunu toplayacaklardır. referandum sonrası doğan iyimser tablodan akp kazanmış, chp ve mhp ise yine kaybetmiştir. birbirinin tekrarı olan sağ ve sol partilerin yüzünden akp kazanacaktır. farklı düşünce, heyecan ve söylevleri olmadığı için akp kazanacaktır. herhangi bir ideolojinin, bölgenin ve inancın altına sıkışmadığı için akp kazanacaktır. kendi söylevlerinde görürsünüz zaten. ne diyorlar;
biz bütün türkiyenin partisiyiz diyorlar. her ilden, her bölgeden temsilcilerimiz var diyorlar. bunlar bu gururla ilerlerken diğerleri kendi cenderelerinden çıkamadıkları akp kazanacaktır...

solcusu da olsa, sağcısı da olsa, milliyetçisi de olsa için için takdir ediyorlar akp'yi. işte bu takdir geleceğe damgasını vuracaktır. amerikanvari toplumsal bir kutup yaratarak milletin 50 partiye olan bölünmesini 2'ye indirgeyecek, rakibi kazansa da kendisi memnun kalacaktır bu durumda. yanlış anlamayın burada başkanlık sistemini kasdetmiyorum. avrupa ve amerikadaki kaybedenin de kazandığı koalisyon yapısını vurguluyorum sadece...

bakınız avrupa birliğine, rusyaya, ortadoğuya, türki cumhuriyetlere hepsiyle enerji konusunda, iş birliği konusunda, askeri ve ekonomik ortaklıklar konusunda hepsiyle sağlıklı bir paydamız oldu. zaten bu adamlar gelirken varsın ab bizi almasın ama kriterlerimiz onlara yaklaşsın gerisi onlara kalmış almazlarsa da önemli değil diye yola çıktılar.

yanlış anlamayın akp propagandası yapmıyorum. benimki sadece bir tespit. hiç onlara oy vermedim. referandumda hayır oyu da kullandım. ama bu gerçekleri anlayıp algılamayamayan muhalif zihniyet hep üzülmeye, yenilmeye, içki masalarında ülke kurtarmaya mahkumdur. akp'nin samimiyeti kadar samimi olsalardı akp'nin ampulü çoktan sönerdi. ama işte son zamanlarda görüyorsunuz. türban konusunu çözmeye hazırız deyip iran modelini dayatarak ya da karsta cuma şovu yaparak varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. işte bu siyaseti artık enkaz olmuş zihniyetin yüzünden akp bu ülkenin gelecek 20 yılına damgasını vurmaya devam edecektir...
"ve geleceğimiz karanlık olacaktır." şeklinde devam edilmesi gereken saçma sapan söz öbeği.
gelmişimi geçmişimi sikeyim

mahalle maçlarında hep kaleci yapıldım, ilk ve ortaokulda hep en ön sırada oturdum, bahçeden erik araklarken hep ben yakalanıp dayak yedim, saklambaç oynarken ebe, uzun eşek oynarken yastık oldum, iddaa'da alt oynadım 15. dakikada 4 gol oldu, üst oynadım gol olmadı, on numarada hep bir bildim, 20.000 kişilik eylemde bir tek ben gözaltına alındım, gecenin bi yarısında sokakta dolaşırken hırsızla aynı kıyafeti giyme gafletinde bulundum, dolar bozdurdum develüasyon oldu, şişme kadın siparişi verdim tencere-tava yolladılar, ilk tutulduğum kız travesti, son tutulduğum ise akıllı çıktı. şimdi de akp'nin bu ülkenin geleceği olduğu gereçeğiyle yüzleştim.

iş bu entry kutuplar da deve klonundan kaçarken yazılmıştır.

( 2. ye yazdırdınız ya bu entry'i ... )
(bkz: geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez) M.Kemal Atatürk
o zaman geleceğimiz parlak, yiyeceğimiz neyse ben bişey demiyorum. anlayan anlamıştır zaten.
o zaman geleceğimiz arabistan ya da irandır.