bugün

ilk insan diye bir şey hiç var olmadı. adem de palavradır. evrim bunu söyler. https://www.youtube.com/w...sGiuFoY&nohtml5=False

ayrıca bu olayı da dinciler kıvırtıyor, aslında dünyada başladı falan filan diye. bir kere adem ve havva mevzusunda semboller değişse bile bir anlam vardır. o da yasak bir şeyi yapmak ve sürülmek. adam dünyadan dünyaya sürülecek hali yok herhalde?

ayrıca daha da önemlisi, adem ve havva ceza olarak sürülüyor, yani aynı iki ortamda bulunmak bir şeyi değiştirmeyeceği için ortam değişimi burada şart.
ceza olduğu için iyi durumdan kötü duruma geçiş de lazım.

her türlü iş saçmalığa çıkıyor.
(bkz: cogito ergo sum).

Benlik, farkli mekanlarda ruh vs vasitasi ile yeniden canlandirilmis olabilir.

Sokrates; bilgi, hatirlamadan baska bir sey degildir der.

Bunlar uzun konular evladim.
Ama o kadar ergensiniz ki gercekten yazmaya degmez.

Dagilabilirsiniz.
öncelikle kutsal metinlerde geçen yaratılış, evren, doğa ile ilgili ayetlerin hiç biri bilimsel bilgi değeri taşımamaktadır. yani tanrı sizi x şeyden yarattıp, evreni şöyle yarattım derken o günkü toplumun bilimsel bilgi eksikliğini gidermemektedir. çünkü amacı bu değildir. amacı ,insanlara tek bir tanrının olduğunu ve bu tanrının bazı emirleri ve yasakları olduğunu hatırlatmaktır. tanrı bu hatırlatmayı yaparken o günkü toplumun evrene, yaşama ilişkin algısından hareket etmiştir.

yani gök 7 katlı derken kozmolojik bir bilgi verilmiyor. o günkü çoğu toplum 7 katlı evren modeline inanıyor. tanrı da bu algı üzerinden " 7 kat göğü de ,7 kat yeri de ben yarattım" diyor. fakat biz bu ayetleri okurken aa bak burada bilimsel bilgi veriliyor zihniyle okuyoruz. oysa tanrı evren 7 katlıdır, yer 7 katlıdır ,şurası şöyledir in bilgisini vermiyor. bunlara değinmiyor. neden ? çünkü amaç bu değil.

adem meselesi de böyledir. tanrı adem ve eşinden bahsediyor diye yer yüzünde adem ve eşinden başka insanlar yoktu diye düşünüyoruz. oysa tanrı, adem ve eşinden başka biri var mıydı yok muydu, başka başka kimseler de yaratıldı mı yaratılmadı mı mevzusuna hiç girmiyor. çünkü amacı bu değil adem ve eşi mevzusunun. sadece adem ve eşini alıp aden bahçesine yerleştiriyor burada bir süre konaklıyor bunlar. sonrası bildiğiniz gibi.

kur'anda ademin geçme sebebi de insanın biyolojik kökenine ışık tutmak değildir.adem ve havva kıssasının hemen yanında şeytan da vardır dikkat ederseniz. bu kıssa o günkü insanlara bir mesaj veriyor yani; "ey müşrikler bakın adem ve havva kıssasında şeytan onları nasıl kandırmıştı. allah adem ve eşine nice nimetler vermişti. şeytan gelip onları kandırdı ve kovuldular. size de allah nice nimetler verdi ama siz de şeytana uyup ona yönelmiyorsunuz " mesajını veriyor tanrı. amacı bu çünkü. insanlara ahlaki bir sorumluluk yüklemek ve tek tanrıya yönelmelerini istemek.

burada adem ve havvadan başka insanlardan bahsetmiyor diye sadece o ikisi vardı demek tamamen yorumdur. yani adem ve eşinden tüm insanlık türedi hikayesi subjektiftir. benim subjektif yorumum ise ; adem ve havva yada adı artık her neyse ; yaşadıkları zamanlarında, yaşadıkları toplumda öne çıkmış iki isimdir. yani tanrı nasıl ibrahim ve ailesini, lut ve ailesini kendi toplumlarından seçip öne çıkarmışsa ,adem ve ailesini de içinde yaşadıkları toplumdan seçip öne çıkartmış ve onların hikayesini kuranda anlatmış. adem ve eşinden hariç başka kimselerden neden bahsedilmiyor peki ? bun uen başında açıkladım. kuran kozmoloji, biyoloji kitabı değildir. o günkü insanlara bu kıssaların anlatılma sebebi o insanlara bilimsel bilgi verme amaçlı değil, onlara bir mesaj verme, akıllarını başlarına almaları için uyarma amacıyladır. bunu baştan zihninize kazıdığınızda tanrı niye başka insanlardan bahsetmemiş gibi soruların bir değeri kalmıyor.
bilgim yok ama müslümanlara laf ettiğin için yüzeysel olarak anlatayım.

savunma mekanizmanı " ID " ile çalıştırıyorsun bu da bir mantık oluşturuyor... " ID " kibir,şehvet,kin,nefret. "

insan beyni belirli olaylardan bağlantı kurar... bu da okuduklarından kaynaklanıyor
örnek vereyim pekiştir...
Sinirliyken birisiyle tartışırsın ve seni mutlu eden bir anlam gelse bile bağlantıyı bir hatasından kurar
onu da sinirli hatırlarsın.
pekiştirmişsindir.

sen de evrim bilim yeaaa diyen birisinin mantığını fikir olarak benimsediğin için.
oluyor bunlar...
şöyle bir entrylere göz gezdirdim de hayvan ve insanın arasında ki farklara dikkat çekmeye çalışılımış ruh ve irade den bahsedilmiş...

öncelikle ruh diye bir şey yoktur bu insanların uydurduğu bir mittir. gelelim insan ve hayvanlar arasında ki farklara. şunun altını net bir şekilde çizelim hayvanlar ve insanlar arasında bir fark yoktur. insanların daha zeki olması kendimiz farklı sınıflandırmamız için yeterli değildir. zaten taksonomi bilimi de insanı bir hayvan türü olarak sınıflandırır. zeka konusuna gelecek olursak her hayvan özellikle memeliler belirli bir zeka potansiyeline sahiptir. özellikle avcı türler öngörü ve plan yapma becerilerine sahiptir. insan ruhundan bahsedecek olursak ruh yoktur inana özgü olduğunu düşündüğünüz sevgi ahlak aşk ve merhanet duyguları bütün memelilerde gözle görülür şekilde vardır. yani bu konuda da insan ve hayvanlar arasında bir fark yok. tek fark bizim çok daha zeki olmamız bunun sebebi ise bu yönde evrimleşmemiz. yeryüzünde hiç bir canlının mavi balinadan daha büyük olamadığı, hiç bir canlının aslandan daha yırtıcı olmadığı ve hiç bir canlının burnunu (hortumunu) filden daha iyi kullanamayacağı gibi. hiç bir canlı da insandan daha zeki değildir.

kısacası çok övündüğümüz zekamız tıpkı diğer türlerin bazı özelliklerinin sivrilmesinden pek de farklı değildir. bir balina geçirdiği evrim sayesinde dünya da ki en büyük canlı olurken biz ise en zekisi haline geldik işte hepsi bu...
sevgilinin kalbinden sürüldüğünüzde mekan mı değiştiriyorsunuz? yoksa bu sürülme artık sevilmeme, sevildiğiniz zaman dahilinde ondan aldığınız güzellikleri artık almamanız anlamına mı geliyor?
Bu kucukjohhny nickli sahis bana zayif ve celimsiz kapkara tenli ve cırlak sesli yeralti yaratiklarini animsatiyor.

Fesat, haset, salaklik diz boyu.

Neyse ki ilaci var;

görsel
şurada bir şeyler karaladığım iddiadır .fakat arkadaş üç maymunu oynamak istiyor.

(bkz: #32033584
beş duyunun organın kapandığı taktirde evet insan yine var olduğu bilir ama bunun sebebi ruh değil beynin hala çalışıyor olamasıdır. duyu organlarımız biz uyurken de büyük ölçüde kapanır ama beyin çalışmaya devam eder. bir kişi gözleri kör kulakları sağar ve bütün vücudu felç olsa dahi düşüne bilir hayal edebilir. bu ruhu olduğunu göstermez beynin hala sağlıklı olduğunu gösterir.
Buradaki cennet, dünyadan bir bahçedir.

Hz adem dünya üzerinde cennetten bir bahçede yaşamaktadır. Bizim öldükten sonra gideceğimize inandığımız cennet değildir bu. Çünkü hz adem bir kul olarak cenneti hak edecek birseyler yapmadı ki cennete girebilsin.

Yaşadığı olay sonrası dünya üzerinde yüksekte bulunan bu cennetten bir bahçe'den yer yüzüne (bir nevi düzlüğe) indirildi. Kaldı ki hz adem in yeryüzüne indirildiğini belirten ayette(hangi ayetti hatırlayamadım) kullanılan 'yüksek bir yerden inmek' anlamı, aynı zamanda başka ayetlerde de aynı anlamda kullanılmıştır.

Yani hz adem in yaşadığı cennet bu dünyada kısacası. Ayrıntı ve kanıtlar için ilgili ayetlerin tefsirini bulmaya çalışın. Hani çok araştırıyorsunuz ya, onlara da bakın bir zahmet.