bugün

izmir' den sonra gelen, Türkiye' nin ikinci zeytin gen merkezinin yerine fen lisesinin yapılmasıdır. Çukurova Üniversitesi' nin başka alan göstermesine rağmen, yetkililerin ısrarla o alana okulu yapmak için direnmesi, şaşılası bir olay gerçekten. Adana valisinin zeytinlerin katledildiği alana fidan dikerek, zeytinin ekonomideki önemini anlatması da ilgiçtir tabi. Ne yaptığını bilmeyen bir valisi var Adana' nın. Yazık günah kardeşim. 386 zeytin çeşidi ve genotipi olan, literatürde ismi bulunmayan tür var orada. Düşünün, normalde bir zeytin ağacı 15-20 kg meyve verirken, o ismi bilinmeyen tür, 150 kilo veriyor arkadaşlar. Bu türü çoğalttıktan sonra alacağımız verimi düşünün. Bu gerçekleştiği takdirde zeytin üretiminde bir numara olacağımız anlamına geliyor. Bunu istemeyenler de çıkıyor tabi karşımıza. Gönüllü okul yapmak isteyen vatandaşın da ziraat ile ilgilendiğini söylesem ne dersiniz peki! Yurt dışından fide alışverişi yaptığı gelen bilgiler arasında. Be insafsız bırak da kendi fidelerimizi, çeşitlerimizi biz bulup yetiştirelim. Amacın ne senin? O ağaçlar da bir canlı değil mi? Böyle bir katliama nasıl göz yumarsınız? 1.sınıf verimli toprağın üzerindeki o canlıyı hiçe sayıp, o güzelim toprağı beton yığınına çevirirken hiç içiniz acımayacak mı? Helenistik dönemde, kutsal kabul edilen bu zeytin ağaçlarına zarar verenleri ya sürgünle ya da ölümle cezalandırırlarmış. Gen merkeziyle birlikte böyle kutsal sayılan bir değeri yok etmeye çalışmak gerçekten üzücü bir durum.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar