bugün

hüseyin feyzullah'ın atsız'a sırt çevirdiği son ckmp kongresi.
dönemin şartları içerisinde türkçü fikriyatta ilk çatırdamanın yaşandığı kongredir.

bunu ölüm derecesinde sorun edenler son 6-7 yıl içerisinde türemiş provokatör ajan ulusolculardır. Birçok gençte onların ağzından konuşmakta ve onlar gibi hakarete uzanan laflarla birbirini eleştirmektedir.

Atsız ata ile Türkeş beğ arasındaki bu ayrışma sadece politik ve stratejiktir. Atsız politikacı-siyasetçi değildir kendisi de bunu söylemiştir defalarca yazdığı makalelerde. Siyasetin fahişelik olduğunu söyleyende ta kendisidir. Ancak hayat siyaset gerektirir buna ihtiyaç vardır. Atsız atanın kafasındaki parti modeli çok fazla atılım yapabilecek ve ülküyü ülke sathına yayabilecek derecede politik ve stratejik değildi. Çünkü atsız anlaşılması zor yalın biri değildi kızdığında kalemini kılıç gibi kullanan oldukça sert lafını budaktan esirgemeyen biriydi. Okuyan herkes bunu bilir...

Türkeş politik olarak doğru bir hamle yapmıştır. Sırt çevirmekten öte bir gerekliliktir o dönemin şartlarında. Yoksa anadolu insanını Atsızın katı türkçülüğü ile saflara katmak oldukça sıkıntılı olurdu ve Türkçü cephe çamura saplanmış tekerlek gibi olduğu yerde koşar dururdu.

Yaşanan olayları dönemin şartlarında değerlendirmek ve bu yönde yorumlamak en doğrusudur.
türkçü siyasetin geniş halk nedzinde taraftar bulabilmesi için gereken hamlenin yapıldığı kongredir. elbette ki nüfusunun yüzde 70 inden fazlasının kırsal kesimde yaşadığı 1969 türkiye'sinde böyle paganik,nihilist ve ırkçı bir siyaset, politikada renkli ama etkisiz bir parti olmaktan ötesini getirmeyecekti . aynı zamanda milli selamet partisi'nin de henüz hayatta olmadığı bir dönem olduğunu varsayarsak, adana kongresi milliyetçi hareketin doğru bir karar alarak sırtını ilkel paganizme döndüğü bir yer oldu.
Türkçü-milliyetçi siyasetin büyük bir yol ayrımına gittiği ve ciddi fikir ayrılıklarının yaşandığı Adana'daki önemli kongredir. Bu kongrede iki önemli grup vardır: Nihal Atsız'ın lideri olduğu Türkçü-bozkurtçu ekip ve Hüseyin Feyzullah'ın lideri olduğu sentezci-islamcı ekip. Kongre başladıktan sonra Atsızcılarla Türkeşçiler önce söz düellosuyla birbirlerine sataşırlar ardından tekme tokat birbirlerine girerler. Kongrede yapılan seçim sonrası Hüseyin Feyzullah'ın(Alparslan Türkeş) grubu, Atsız Ata'nın grubuna galip gelir ve milliyetçi siyasette önemli değişiklikler yapılır:
1) Bozkurt simgesi üç hilale çevrilir. Gökmavi yerine yeşil renk tercih edilir.
2) Türkçüler Derneği lağvedilip yerine Milliyetçiler Derneği kurulur.
3) "Tanrı Türk'ü korusun" yerine "Kanımız aksa da Zafer islam'ın" sloganı benimsenir.
4) CKMP'nin adı MHP olarak değiştirilir.
Kongre sonrası kaybeden taraf olan Atsızcılar, sinirli bir şekilde salonu terk ederler ve Atsız, gazetecilere "MHP'de Allah, Tanrı'yı kovdu." diye demeç verir. 8 Şubat 1969 Adana Kongresi, Kıçbuğ Hüseyin Feyzullah'ın Atsız Ata'ya yaptığı en büyük ihanetti çünkü o ana kadar birlikte yol yürüyen Alparslan Türkeş ile H. Nihal Atsız'ın yolları artık ayrılmıştı. Türkeş'in Atsız'a ihanetinden sonra 1969'da MHP kurulur ve Türkçülük politikasından Türk-islam sentezine geçilir. Ardından 1973'te Türkçü-Atsızcı bir genç olan Ali Balseven, Kurtuluş Parkı'nda Kıçbuğ'un Araptapar islamcı ülkücüleri tarafından kalleşçe katledilir. 1975'te Atsız'ın ölümünden sonra Türkeş ve ülküsüz ülkücüler cenazeye katılmazlar. Vakti zamanında Türkeş, Mısıroğlu Kadir'le dostluk kurmuştur.
ilgili link: https://odatv4.com/analiz...sil-kovdu-06022102-201645
Zaten ne olduysa o zaman oldu.
Türkçülük terk edilerek sentez milliyetçiliğe geçildi.

Yaşasam net Türkçü camiada saf tutarmışım.