bugün

trabzon'da pkk'lılara atılmış efsanevi dayak vidyosunu izleme sebebidir. bunlar babadan oğula nesil amk barzoları.
bir ülke nasıl daha kötüye gider? sorusuna cevaben kaçırılmış askerlerdir. devlete büyük bir rest. yazıklar olsun.
sürece dinamit vurmak isteyen kişilerin yaptığı eylemdir. tez askerlerimiz bulunup, kaçıranların kellesinin vurulması gerekmektedir.
muhalefetin muhalefet için sevindiği üzücü olay.
arkadaşlar hepimiz biliyoruz ki bir sürecimiz var. şimdi bu .mına koduğumun süreci neyin süreciyse artık bilen beri gelsin. zırtapozlar yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor, asker kaçırıyor, vs. vs.. şimdi kardeşim başbakan bu sürecin detaylarını ve bu sürecin taraflarını millete anlatmalıdır. demelidir ki yürütülen bu süreç şu tarihe kadar geçerlidir şu şekilde noktalanacaktır müspet olursa devlet şu şekilde tavır takınacaktır, menfii olursa bu şekilde.. süreci yürüten taraflar şu kişilerdir şu topluluktur veya şu şu şu devletlerdir. dört asker kaçırılmış nedeni nedir diye soruyorsun başbakan diyor ki sürece zarar vermek isteyenler falan filan. yahu arkadaşım süreç nedir? anlat bize bilelim. bu süreçten herkes farklı bir anlam çıkartıyor.

şimdi bir baba düşünelim. babamız diyor ki benim üç evladım var. ben bu evlatlarımın hepsine birer ev almayı düşünüyorum diyor. bu cümleden ne anladık arkadaşlar? babamız evlatlarına birer ev alacak anladınız değil mi? süreç işte bu şekilde işleyecek. şartlanmışlık var her birimizde çünkü insanlar şartlanırlar hemde çok kolay bir biçimde. babamız evlatlarına ev almıyor ve evlatlar birbirine düşüyor, babanın üstüne çullanıyorlar. bir sürü huzursuzluk. nedeni ise çok basit, baba diyor ki; ben ev alacağım demedim ki.. almayı düşünüyorum dedim sadece diyor. hep birlikte sonsuza kadar düşünsek bizim ev değil bir kulübemiz bile olmaz amk. işte bizim ki bu hesap, sürecimiz var ama sonu nereye varır kimse bilmiyor. kötü olunca da sürece zarar verdiler vay efendim şöyle yaptılar böyle yaptılar. yahu sen devletsen, sen babaysan bu kargaşayı bastıracaksın, herkese net ve açık olacaksın.

sevgili kardeşler, değerli okurlar.

biz bu ülkenin vatandaşları olarak bunu bilmek hakkımız değil mi? japonya'da parlemento bir karar almış. devletin gizli sırları olacakmış artık ve bunu gazeteciler veya basın yayın organları ifşa edemeyeceklermiş falan. japonlar ayaklanmışlar, bu ne biçim iş, ne ayaksınız oğlum siz diye.. adamlar diyorlar ki bu tanım çok geniş bir tanım.. bize neyin devlet sırrı kabul edileceğini önceden söylemelisiniz. yani bir tablo çizeceksen tabloyu herkes görecek. bu tablonun mona lisa tablosundaki gibi bir takım şifreleri olsun eyvallah bunu deşifre etmesin kimse. ama sen diyorsan ki ben bu tabloyu çizerim, kimseye göstermem dilediğime dilediğim paraya da satarım orada insanlar sana dur bakalım derler işte. bizim tablomuza bakıyorum bakmasına ama ortada boş tuval bile göremiyorum. diyorlar ki çakma bilgeler resim çok güzel oluyor.. gün gelip ortada bir tablo olup olmadığını hep birlikte göreceğiz. boşta olsa en azından bir tuval görmek dileğiyle diyeceğim de bu merhale de ondan bile şüpheye düşüyorum.

tanım: sürece zarar veren olaydır. iki nokta üst üste bir sürü ters parantez bir sürü..