bugün

--spoiler--
Değerli basın mensupları,
Saygıdeğer Muğlalılar, Büyük Türk Milleti;

Türkiye son yıllarda tarihinin en karanlık dönemlerini yaşamaktadır. Bir yandan AKP Hükümeti, bölücü başı eli kanlı bebek katili Abdullah Öcalan ile görüşmelere devam ederken diğer taraftan da Üniversiteler PKK-KCK yasa dışı bölücü terör örgütü yandaşlarınca mesken tutulmaya çalışılmaktadır. Türk Milleti’ni bölmek, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen bu şer odakları, karşılarına Milliyetçi-Ülkücü Hareket mensuplarını almakta ve her fırsatta vatan evlatlarına yönelik saldırılar gerçekleştirmektedir. Maalesef bu çirkin saldırılar hükümet yetkilileri ve Emniyet güçleri tarafından görmezden gelinmekte ve hatta umursanmamaktadır. Uzun süredir camiamızın değerli mensuplarına karşı yapılan bu saldırılara dün gece Kredi Yurtlar Kurumu’nda yaşananlar eklenmiştir.

Dün gece saat 23:00 sularında, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kredi Yurtlar Kurumu’nda kalmakta olan arkadaşlarımıza, kalmakta oldukları yurt odalarında, yasa dışı terör örgütü PKK-KCK yanlısı bir grup bölücü tarafından silahlı bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Saldırıya uğrayan arkadaşlarımız hemen Ülkü Ocakları Yöneticilerimizi arayarak durumdan haberdar etmiş ve hiçbir şekilde kendileri tarafından bir karşılık verilmemiştir. Bu durumun haber alınması üzerine Ülkü Ocakları Yöneticileri derhal Emniyet Birimlerini bilgilendirmiş ve kendileri de olayın gerçekleştiği bölgeye intikal etmişlerdir. Olayın duyulmasıyla birlikte yüzlerce Ülkü Ocakları mensubu da KYK’nın bulunduğu Kötekli Mahallesi’ne hareket etmiştir. Nitekim biz de hemen olayların yaşandığı bölgeye intikal ederek, duruma hakim olmaya ve yetkililerle görüşmeye başladık.

Emniyet Yetkilileri’ne, yurtta arkadaşlarımızın saldırıya uğradıklarını ve en kısa zamanda arkadaşlarımızın yurttan çıkarılarak, can güvenliklerinin sağlanması talebimizi ilettik. Bu sırada bölücü terör örgütü yandaşları da yurtların önünde toplanarak, Ülkücü Hareket mensuplarına karşı taşlı saldırılar gerçekleştirmeye başladılar. Bir anda yay gibi gerilen bu ortamda bizler üstümüze düşen sağduyu ve soğukkanlılıkla hareket ederek daha büyük olayların yaşanmasının önüne geçtik. Daha sonra olay yerine gelen il Emniyet Müdürü ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü’ne de durumu izah ettik. Bunun üzerine il Emniyet Müdürü en kısa zamanda arkadaşlarımızın olaysız bir şekilde yanımıza getirileceği taahhüdünde bulunarak yanımızdan ayrıldı.

Fakat saatler ilerledikçe arkadaşlarımız yanımıza getirilmediği gibi aynı zamanda yurttan da polisin bizim arkadaşlarımıza karşı bir müdahalede bulunduğu haberini aldık. Bu sırada bölücü terör örgütü yandaşları tarafından yapılan saldırılar ve atılan yasa dışı sloganlar devam etmekteydi. Bunun üzerine yetkililere tekraren arkadaşlarımızın yanımıza getirilmesini aksi takdirde duruma kendimizin müdahale etmek zorunda kalacağımızı bildirdik.

Bu sırada bölücü terör örgütü yandaşlarının polise de saldırmaları üzerine, Emniyet görevlileri bu gruba müdahale etti. Akabinde ise uzun süre Emniyet Yetkilileri tarafından yurtta tutulan arkadaşlarımız karga tulumba polis araçlarına bindirilerek, bölgeden uzaklaştırıldı. Bunun üzerine yanımıza gelen Emniyet Müdürü ve Rektör; yetkililerin duruma hakim olduklarını, arkadaşlarımızda herhangi bir sıkıntı olmadığını bildirerek, sükunet içerisinde olay yerinden ayrılmamızı ilettiler.

Biz de bunun üzerine Sayın Genel Başkanımızı bilgilendirerek, emirlerini beklediğimizi ilettik. Sayın Genel Başkanımız da tüm arkadaşlarımızı sağduyuya davet ederek, arkadaşlarımıza sahip çıkmamızı ve sessizce dağılmamızı emrettiler. Biz de arkadaşlarımızı soğukkanlı olmaları ve provokasyonlara gelmemeleri noktasında uyarılarımızı yaparak sükunet içerisinde olay yerinden uzaklaştırdık. Kendimiz de Emniyet Birimleri tarafından gözaltına alınan arkadaşlarımızın yanına gittik ve yapılan işlemlerin ardından bu sabah saat 08:15 sularında tüm arkadaşlarımızı sağ salim evlerine gönderdik.

Değerli basın mensupları, Büyük Türk Milleti;

Ülkücü Hareket’in; Türk Milleti’nin ebedi bekasına ve bölünmez bütünlüğüne yönelik kışkırtmalara karşı tavrı nettir. Bu tip kışkırtmaların yol açacağı kamplaşma, kutuplaşma ve cepheleşmelerin odağında; Ülkü Ocakları, Ülkücü Hareket ve Ülkücü Gençlik bulunmayacaktır. Bu anlamda, Ülkü Ocakları’nın, yıllardır ortaya koyduğu vakar ve sağduyulu tavır toplumumuzun her kesimi tarafından bilinmektedir.

Ülkücü Hareket bilmektedir ki; Türk Milleti’nin birlik ve beraberliğine yönelik kirli senaryoların muhatabı, bugün siyasi iradenin temsilcisi olan hükümet ve devletimizin yetkili organlarıdır. Milletten aldığı destekle o makamlarda oturanlar; sokaklardaki anarşiye, toplumsal gerginliklere ve çeşitli tuzaklara karşı gereken tedbirleri almalıdırlar.

Daha iki hafta önce Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde bölücü başı lehine açılan pankartlar ve dün gece yaşananlar ülkemizin içinde bulunduğu acı durumu gözler önüne sermektedir. Bu yaşananlar karşısında Valilik, Savcılık, Emniyet Birimleri ve Rektörlüğün takındığı umursamaz tutumu da anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. Dün gece devlet düşmanları tarafından devletin yurdunda üniversite öğrencilerine karşı silahlı saldırılarda bulunulmakta ve hem şehrimizin hem de üniversitemizin huzuru kaçırılmaya çalışılmaktadır. Artık devletimizin yetkili organlarının bu gidişata bir dur demeleri ve toplumsal huzurun tesis edilmesi noktasında gereken tedbirleri acilen almaları gerekmektedir. Aksi takdirde bugünün devlet yöneticileri de bu lekeden nasibini alacaklardır.

Bu arada bazı haber sitelerinde yer alan “Ülkücüler esir alındı.” gibi ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Arkadaşlarımıza yönelik bir saldırı olduğu, yukarıda da belirtildiği üzere, doğru olmakla birlikte; Ülkücüleri esir almak gibi saçma sapan bir şey Muğla’da söz konusu olmamıştır ve Allah’ın izniyle de hiçbir zaman söz konusu olmayacaktır!

Eğer gerçek olan bir şey varsa o da bir grup bölücünün halen yaşıyor olmasını, Ülkücü Hareket’in sağduyusu ve soğukkanlılığına borçlu olduğudur!

Son olarak her biri önce Cenab-ı Allah’a sonra da şahsımın temsil ettiği Ülkü Ocakları’na emanet olan değerli dava arkadaşlarımı sağduyuya davet ederken; meydanın boş olduğunu zannedip pervasızca şehrimizde ve üniversitemizde terör estirmeye çalışan bölücülere de sabrımızı daha fazla test etmemelerini öneriyorum!

Bilinmelidir ki: Ülkücü Hareket’e yönelik yapılan her türlü saldırı, kim tarafından ve ne şekilde gelirse gelsin; hak ettiği karşılığı mutlaka bulur!

Hiç kimse Ülkücü Hareket’in vatan sevgisinden kaynaklanan sorumlu ve sağduyulu tutumuna bakarak yanlış hesaplar içerisinde olmamalıdır. Bizim sağduyumuzun da bir sınırı vardır!

Yaşanan olayların her zeminde takipçisi olacağımızı belirtiyor, hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum…

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

31 Mart 2013
--spoiler--

ey türk milleti;

Haklı olan sen, haksız duruma düşen sen. Fakirleşen, elinden alınan, vatanından olacak olan sen! Yarın Bayraksızlaşacak olan da sen olacaksın! Çıkarıp dalgalandıracağın bir Bayrak bile bulamayınca ne yapacaksın???
haklı ve yerinde bir açıklamadır.
--spoiler--
bilinmelidir ki: ülkücü hareket’e yönelik yapılan her türlü saldırı, kim tarafından ve ne şekilde gelirse gelsin; hak ettiği karşılığı mutlaka bulur
--spoiler--
yerinde ve gayet sakin bir açıklamadır. olması gereken de budur. keşke ülkü ocakları gerçekten bu çizgide olabilse.
(bkz: okumadan artıladım)
sanırsam kendileri ülkenin büyük abileri. kürtler bizim karde$imizdir de ne mutlu türküm diyene cümlesini de esirgeme. lan mutlu ol no problemo. ama hedef alınan kitle ne mutlu kürdüm diyen kitle. yani sizle aynı kafadan. ne i$?
herkese günaydın! haftalardır burada kıçımı yırtıyorum. "türkiyeyi türklere böldürecekler ayık olun" diyorum. avrupa ve siyonistler planın ikinci aşamasına geçtiler. plan işliyor. bizim ırkçı ve faşist kitle ateşe benzin dökerek bu plana çok güzel hizmet ediyorlar kendilerini tebrik ediyorum. gözünüz aydın ırkçılar iç savaşa doğru gidiyoruz. sen şimdi sayısal üstünlüğüne güveniyorsun ya ırkçı kardeşim. aklından şöyle düşünüyorsun, "ulan bu kürtlerin sayısı en fazla on iki milyon iç savaş çıksa biz bunların kökünü kuruturuz " nah kurutursun kardeşim! sen silahları kuşanıp doğu ve güney doğuya doğru harekete geçtiğinde ne olacak biliyormusun? bütün dünya karşına dikilecek! birleşmiş milletler, avrupa birliği ve insan hakları örgütleri sabırsızlıkla seni bekliyorlar. oyunu tezgahlayanlar onlar zaten. hop dur bakalım diyecekler sana. biz anadoluda soykırım yaptırmayız kürt halkı bizim korumamız altındadır diyerek konuyla ilgili uluslar arası hukuk maddelerini senin gözüne sokacaklar. sen biraz daha ısrar edersen bir saatte bm den karar çıkartıp tepemize bütün dünya bomba yağdıracak ve bizim nefesimizi kesecekler! türkiyeyi cart diye bölecekler işte o gün seni görüp senin suratına tükürsemde iş işten geçmiş olacak. oynananan oyunu şimdi anladınızmı beynini siktiğimin ırkçı, cahil,faşist güya milliyetçi kitle! kimmiş bakalım hakiki milliyetçi? benim gibi bu ülkenin birliği ve beraberliğini düşünerek bu cennet vatanın bölünmemesi için feryat eden kişilermi yoksa sizler gibi avrupa ve siyonistlerle birlikte hareket eden işbirlikçi bölücülermi? karanlık odaklar ülkeyi ülkücülere böldürecekler. plan tıkır tıkır işliyor. ülkücüyüm diyen insanlar iyi düşünsünler. ona göre adımlarını atsınlar. aksi takdirde bu millet asla sizi affetmeyecek...
yukarda yazdığım entry'den sonra mesajlar alıyorum.kafası karışık kardeşlerim iyi niyetle soruyorlar "ee ne yapalım ülkeyimi terkedelim, ülkeyimi teslim edelim? " iyi düşünün panpalarım. bu sorun bin yıldır yoktu şimdi neden var? ben bunu söyleyince öbürü oradan zıplıyor " yok yeaa eskidende bu sorun vardı kürt şeyhler devlete başkaldırmıştı" diyor. bir iki tane toprak ağası kuyruğuna basılınca isyan etmiş bu gerizekalı arkadaş bu isyanı bütün bir kürt halkına malediyor. ben diyorumki kürt kardeşlerimiz malazgirtte, kurtuluş savaşında ve çanakkalede kürt kardeşlerimiz bizi yalnız bırakmadılar bizimle birlikte öldüler diyorum, bu ibne yine oradan zıplıyor, "alman ve ingiliz istihbaratlarının verdiği bilgilere göre bu dediğiniz yerlerde birkaç tane kürt ölmüştür" diyor. yanlış okumadınız kendi ağzıyla "alman ve ingiliz istihbaratlarının kayıtları" diyor. çanakkalede nufus kağıdı bile olmadan şehit olan binlerce kürt kardeşimizi görmezden geliyor. bin yıldır bu topraklarda barış içinde yaşadığımız, kız alıp kız verdiğimiz, beraber mutlu olup beraber güldüğümüz kürt kardeşlerimizle bizim bir problemimiz yok diyorum, bu puşt yine oradan zıplayıp " pkk kürt örgütü değilmi? " diye soruyor. terör örgütüyle kürt halkının ne alakası var? pkk kürt halkınımı temsil ediyor sik kafalı! senin algın bu kadar mı zayıf? pkk nın bu ülkede sempatizanları olabilir. kedi kesen satanistlerin bile sempatizanları var bu ülkede. sen beş on bin satılmış terörist kitleye bakarak, on iki milyon nüfuslu koca bir halkı nasıl düşman ilan edersin? sözün kısası panpalarım, ya bu topraklarda yaşayan aynı allaha, aynı peygambere, aynı kitaba ve aynı vatana iman etmiş herkes kenetlenecek ve birbirini kucaklayacak yada bu cennet vatanı paramparça edecekler...
bütün hainler bilsin ki şimdilik basın açıklaması olarak kalan bu söylemler pek yakında eyleme dökülecektir.