bugün

aleviyle bütün bir ilçeyi sarmalayan büyük bir ateştir.

bildiğiniz gibi 2 temmuz 2010 maltepe sahilindeki büyük kavga dahilinde birkaç kendini bilmez tarafından hafifçe tartaklanmış ve envai çeşit yara almıştım. bugun ise bu olayın intikamını alma günüydü.

sabaha kadar evde bir o yana bir bu yana voltalar atarak içimdeki intikam ateşini dindirmeye çalıştım. "allah'ım lütfen beni sakinleştir yoksa o çocuklar için çok kötü olacak." diye yalvardım tanrıya fakat beni pek sevmediği için dinlemedi ve içimde sürekli harlanan alev bütün bir semti içine alarak büyümeye devam etti.

sabah oldu, uyandığımda üzerimde bir ağırlık vardı, aşil zırhım ve kalkanımla yatmışım. onları çıkarttım, kendi kendime dedim, "siper et gövdeni dursun hayasızca bu akın."

kot pantolonumu ve mor gömleğimi giydim. bunlar benim savaş üniformamdı ve arada bir giyerdim mor ve kırmızının karışımından oluşan tonları incelerdim. uyandım, eve aldığım kahvaltılıklarla güzel bir kahvaltı çektim kendi kendime. sonra akif abimi aradım. gülyolu parkında söz geçen bir abimizdir. "faruğun gavesinin önünden beni al gidelim." dedi bana. dediğini yaptım gittim aldım onu kahveden. sonra yola koyulduk...

kısa bir yolculuğun ardından maltepe sahilde leylim kafe'nin araya park ettik arabayı. gençler yine aynı yerlerinde basketbol oynuyorlardı benim gözlerim ise o dündü çakiyi arıyordu. bulduM! gözüme kestirdim, elinde tesbih yine basketbol oynayan çocukları taciz ediyordu. "buraya gel laayn" diye bağırdım. akif abi sakin olmam gerektğini söyledi ve sırtımı sıvazladı. "olum git direk kafa at ne bağırıyosun köylü gibi." dedi. haklıydı ama iş işten geçmişti. çocuklar üstüme 3erliden 2 grup halinde geliyorlardı. tek hedefim vardı, o çaki! en önde geldiği için hedefime ulaşmam kolaydı. yaklaştı yaklaştı... akif abiyi gördü, "ooooooo kardeşim, abim nasılsın?" dedi. "siktir lan yavşak" dedim atıldım üstüne. nasıl çimdikliyorum nasıl yoluyorum suratını kollarını bir görseniz. 5 dakika dövdüm bunu sonra ayırdılar. "yeter yolma artık adam ölcek" dediler. korktum bıraktım.

akif abi yanımda diye kimse bana bişi demiyordu. "bir daha sizi buralarda görürsem çok fena olur" dedim ve parmağımı salladım. akif abi bana, "yürü lan yürü rezil ettin beni." diyerek arabaya soktu. sessizce eve bıraktım onu ve tekrar eve geldim.

bu kadar huzur dolu olduğumu hissedim hayatım boyunca. teşekkürler akif abi.

detaylar,

http://twitter.com/beyazmusluman

coming soon.