bugün

http://www.dha.com.tr/n.p...rizu-patlamasi-2010-02-23
vahşi kapitalizmden midesi bulanmış ve buna müdahale edememekten dolayı kendisini fasülyeden bir insan kabul eden ben, memleketimde böyle bir vahşiliğin tekrar yaşanmış olmasından dünya düzenini sorumlu tutuyorum.
17 işçimizin hayatını kaybettiği üzücü olay. ne yazık ki insan değerinin sıfır olduğu ülkemizde her an yaşanabilecek olaylardan yanlızca biri.
akıllara zarar bir başka olay, ulan buraları kim denetliyor, kime hangi denetim firmasına buralar peşkeş çekiliyor, hangi milletvekilinin yeğeni bu işten rant sağlıyor, kimlerin cebi doluyor bu can pazarından denilesi olaydır. allah denetlemeyenlerin, rüşvet verenin ve verdirenin belasını versin.
4 sene evvel aynı ocakta yine patlama olmuş ve yine acı tesadüf 17 kişi ölmüş.

bu maden ocağını 4 sene evvel kapatmayan zihniyete ben ne diyim. oradaki kömür rezervi ekonomimize ne kadar katkı sağlayabilirdi ki, tehlikeli ocağa tekrar ruhsat verildi.

4 sene evvel kapatılıp, kilidi vurulacaktı. ama burası türkiye aradan biraz zaman geçer, unutulunca, aynı ocak yine açılır, bir 4-5 sene sonra yine 10-20 işçiyi patlama sonucu veririz toprağa.

orada birkaç metreküplük revervi olan, kalitesiz kömürü çıkartacağız diye uğraşacağımıza, dünyanın en kaliteli rezerv bakımından zengin bor madenimiz üzerinde kafa yorsak daha iyi değil mi???
yeter artık denilmesi gereken olaydır. yok ergenekondur yok hsyk'dır derken sapır sapır insanlarımız ölmektedir.
özel bir firmanın işletmesinde olan, her türlü önlemin alındığının fakat ufak bir kıvılcım sonucu patlamanın gerçekleşmiş olduğu denilen acı olay. lakin bizim ülkemiz bunu da unutur, iki gün ah vah denilir başka benzeri olayların yaşanmaması için hiç bir önlem alınmadan, aradan 3 vakit geçer başka bir yerde yine bir patlama olur yine üç beş ah vah. bu olaylar güzel ülkemde artarak devam eder gider. insana değerin, çalışanların hayatların öneminin var olmadığını kanıtlayan bir olay daha işte, neticede ateş düştüğü yeri yakıyor. * *
türkiye'de insanların canlarının aynı oranda kıymetli olmadığını gösterendir. böyle ülkenin...
belirli mesai saatleri içerisinde kendisine tahsis edilmiş masasında bilgisayar karşısında zaman öldürerek para kazanan... boş depolarda çalışmadan her ay başında bankamatikte en ön sırada yer alan... kısacası hiçbir iş yapmadığı halde sadece maaş almak için enerji kaybeden onlarca kişinin bulunduğu memleketimde üç-beş kuruş para kazanmak için yerin metrelerce altına inip güneşten ve oksijenden yoksun ortamlarda çalışan işçilerden 17 tanesinin hayatını kaybettiği elim kaza(!)dır.

Ülkemin, Memleketimin ve maden işçilerinin başısağolsun.
yine birileri çıkıp " talihsiz bir olay . bir daha bunların yaşanmaması için gerekli çalışmaları yapacağız." diye eveleyip geveleyip yine bir şekilde örtbas edecekleri faciadır. katliamdır resmen. bu insanlar aylık belki de 600-700 tl için hayatlarından oldular. bu 600-700 tl ile kıt kanaat geçinen insanların geride bıraktıkları aileleri için bakalım ne yapacaklar ? uzatmadıkları yardım elleri zaten düşük olan yaşam kalitesini daha da düşürecek.birileri de gidip ödül alsın hala insanı ölürken..
bu kaçıncı kaza diye geçiştirilen cinayet, bu kaçıncı madenlerde ölüme gönderilen işçilerin ve onların ailelerinin hayatlarının kararışı, hiçbir önlem alınmaksızın üç kuruşa çalıştırılan hayatlarını kaybettiklerindeyse nerdeyse suçlu duruma düşürülen işçilerin seslerine yanıt verilmemesi daha ne kadar sürecek maden sahibi hakkında soruşturma açılmış aman nolucak benim taşeronum zaten işini bilir bir yolunu bulur daha onlarca maden emekçisinin hayatlarını üç kuruşa satın alıp hiçbir suçu olmadığına herkesi inandırır ama tek suçlu maden sahibi değil tabii ki bakanlıklar ve herşeyden önce işçinin yanında olmak görevi olan sendikalar nerde? hangi sebeple örgütlenmiyosunuz? bahaneler hazır tabii baskı altındayız diye işin içinden çıkmayı bekliyolar ya ne bekliyodunuz sendika liderleri patronlar sizi çiçekle mi karşılıycaklardı siz baskıdan kaçıp rahat yataklarınızda uyurken insanlar toprağın altında, tersanelerde, fabrikalarda can veriyor artık ya siz mücadeleye atılın yada görevlerinizi bırakın mücadele etmek isteyen insanlara yer açın...
17 maden emekçisinin ölmesine sebep olmuş patlamadır.
ölen madencilerin sayısının aynı olması bir tesadüf olsa da 3 yıl sonra aynı ocakta patlamanın olması tesadüf değildir. ihmalkarlık ya da uygulanması gereken bir kaç prosedürün atlanmasıyla açıklanacak bir durum hiç değildir.
2,5 ay önce olan bursa mkp deki grizu patlaması bile unutulmuşken 3 yıl önceki patlamayı nerden hatırlayalım değil mi? ne demişlerdi bundan bir önceki katliam, pardon patlamada? ihmal miydi, denetim eksikliği mi? ha pardon burda işçiler madende çalışır vaziyetteyken sigara yakmışlardı değil mi, şimdi hatırladım. halbuki patronları hep uyarıyordu onları, ölen emekçilerden birinin cebinden de sigara çıkmıştı zaten.
bursa da sonuç ne oldu? mkp deki patlamanın hemen ardından işveren önce ortadan kaybolup ortalık yatışınca katliamdan geriye kalan işçileri toplayıp iki büklüm tv de boy gösterip "ne yapabilirim,işçilerim devam edelim diyor, açacağız artık" demedi mi?
emekçileri öldüren ihmal değil, sistemin kendisidir. kar hırsının insan hayatından daha değerli olduğu bu sistemde buna kaza değil, katliam denir. ve bu sadece bizim ülkemizde değil kapitalizmin olduğu tüm ülkelerde böyledir.
doğum günümde, üstelik yaşadığım şehirde meydana gelen beni bile utandıran ama yetkililerin tınında olmayan felaket... allah tüm işçilerimizin yakınlarına sabır versin. kendileri de nur içinde yatsın. sebep olanlar er geç ödeyecektir alın teri yerde kalmaz.