bugün

her hafta saatlerce elektriğin kesildiği, hava şartlarından ve doğal afetlerden bağımsız, nedeni belirsiz elektrik kesintisi yaşanan ve saatlerce elektriğin gelmediği bir ankara'dır. ben ankara'nın böyle olduğunu gördükten sonra şu batıdaki, doğudaki yarım yamalak elektriği olan köylerin durumunu hayal dahi edemiyorum. zaten başkente bak ülkeyi anlarsın. avrupada olsa skandal olur, ayıplanır, yuhalanır bu durumun müsebbipleri. bizim burada utanmaz arlanmaz yöneticiler yüzleri dahi kızarmadan etrafta dolanabiliyorlar. bu hep böyleydi. akp den önce de böyleydi. ama 2010 yılında üstelikte başkentin göbeğinde saatlerce zifiri karanlık bir mahallede oturmayı ben bu ülkeden utanç sebebi sayıyorum. avrupa da elektrik prizine bağlı duvar saatleri var, çünkü oralarda elektrik kesilmiyor, biz de o saati prize taksan hergün 2 saat geri kalacak. böyle ülke mü olur, böyle devlet mi olur. bir de avrupa birliği boku yemezler mi her fırsatta ifrit oluyorum. ulan sen önce götüne don al. her hafta ya trafo patlar ya kablo yanar. böyle alt yapı mı olur. enerji bakanı olacak zat doğal güzelliklerin göbeğine hidro elektrik santrali yaptıracağına, ingilize maden çıkartmak için 150.000 ağacı kesmek pahasına ülkenin tüm doğal güzelliklerini 3 kuruşa peşkeş çekeceğine gelsin 3 sokak ötesindeki elektiriği kesik hanelerden birinde 1 ay yaşamayı denesin. onların sırça köşklerinde elektrik 7/24 kesilmediğinden her yeri öyle sanıyorlar herhalde.