20 mart 2012 galatasaray sivasspor maçı

galatasaray'ın kötü oynadığı, haklı mağlubiyet aldığı maçtır. kimse son dakika yaşanan penaltı pozisyonundan bahsetmesin. zira yoruma açık bir pozisyondu. ben sivasın penaltısının da yoruma açık olduğunu düşünüyorum. gelin görün ki, sivasın olmayan bir ofsayttan kesilen atağı açıklanacak gibi değil.

bu maç bize neleri gösterdi;
- felipe melo ve elmander'in bir takımın çehresini değiştirecek futbolcular olduğunu gördük.
- galatasaray yedeklerinin hazır olmadığını gördük.
- hakemlerin kötü yönetimini gördük.
- fatih hoca'nın da hata yapabildiğini gördük
- sercan'ın olmayacağını gördük.
- sivasspor'un siyahi forvetinin çok iyi bir futbolcu olduğunu gördük.

kısacası, maç kalitesizdi. türkiye kupasından elenmek üzücüydü.

edit: "zaten bu ziraat türkiye kupası nedir ki? saçma sapan bir kupa." diyen takımdaşlarım. sevmiyorum bu mantığı ben. sonra da çıkıp, "fenerbahçe otuz senedir alamadı türkiye kupasını hahahah" diye dalga geçiyorsunuz. e o zaman ciddiye alıyorsunuz işte. ya dalga geçmeyin ya da kupanın hakkını verin. nefret ediyorum bu samimiyetsizlikten. futbolu kirletenlerden biri de sizsiniz.

sivasspor un müthiş bir oyunla gs yi elediği maçtır.

bahis sektörünün önemini ve büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne sermiş maç.
yine birileri doldurdu çuvalları.

muhtemelen galatasaraylı futbocuların kadıköy den 1 puanlık zaferle ayrılmanın rehaveti etkisiyle oynadığı ve sonucunda elendiği maç.

hakem hakem diye ağlayanlara da hatırlatalım, 2.ci yarının başında sivasspor un o net gol pozisyonu saçma sapan bir ofsayt bayrağıyla kesilmeseydi son dakikadaki penaltıyı hiç konuşmuyopr olacaktık.

atv'de yayınlanan maçtır. Yorumcusu her kimse tanımıyorum ,o kişinin ismini araştırmaya da gerek görmedim. Hayatımda bu kadar taraflı yorum yapıp, arzusunu bu kadar ortaya koyan bir tv yorumcusu görmedim. Baros'un beklediği penaltıya "o kadar kolay penaltı mı olur" derken ortalığı ayağa kaldıran kişinin, uzatmalardaki penaltı pozisyonunda gıkı çıkmamıştır. höd döt öten adam susmuş bir kaç saniye sonra maçın bitiş düdüğü çalınca da "yani galatasaray bastırmaya çalıştı ama maçın hakkı da kesinlikle sivas'ın" dedi. Sevgili yorumcu sana o ekranda yorum yaptıran zihniyetin alnında öpüyorum.

Aydın yılmaz ın galatasaray a verecek hiçbirşeyi olmadığını göstermiş maçtır.

maçı izlemesem he gülüm hakem galatasarayı sikti attı diyeceğim! siz sivas tan tarihi fark yemediğinize dua edin ayrıca o maça +5 dk uzatma ne lan biri bana bunu açıklasın haldır haldır duraksamadan maç oynandı +5 dedi böyle bir şey yok ayrıca penlatıda 96da oldu zaten!

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel

- hakem berbat maç yönetmiştir
- sivas maçı haketmiştir
- melo galatasaray'ın yarısıdır
- futbolculardan çok terim rehavete kapılmıştır!
- galatasaray kadrosu değil üç kulvar 2 kulvar için bile yetersizdir!
- bu maçta galatasaray 1-0 önde olsa 5 dakika uzamazdı
- türkiye kupası tırt bir organizasyondur, fenerbahçe alamadığı için isim yapmaktadır!

sivasın galibiyeti ve galatasarayın elendiği kupa maçıdır.

değinmek istediğim en önemli konu fatih terim faktörü. terim, fenerbahçe maçında iyi oynayan oyuncularını dinlendirmemiştir, playoffa saklamıştır. fatih terim bu maçın kıran kırana geçeceğini, zor geçeceğini kendisi de biliyordu. biraz abartı bulunabilir ama bu kadroyla maçı rahat kazanabileceğini terim düşünmüyordu. fenerbahçe ile galatasaray aynı karakteri taşıyor takım olarak. ilk yarım saat tüm eforunu harcıyor ve mecburi rolantiye giriyorlar. bunun terimde farkında kocamanda. terim için son 3 maç önemli değil, playoff taki 6 maç önemli. kalan 3 maçta yine revizyonlara giderek fire vermeden ligi tamamlamak istiyor çünkü galatasarayın yedekleri iş yapacak derecede değil. aslında fatih terimin işine gelmiştir elenmek. ben biraz şark kurnazlığı seziyorum.

ilk yarıda sivas topa dokunamadı desem yeridir. ilk 40 dakika oyunun mutlak hakimiydi galatasaray. sadece forvetlerin yetersizliği ve kanat oyuncularının efektif olamamasından ötürü tüm yük selçuk' un omuzlarına kaldı. ikinci yarı golü yiyince zaten her şey bitti.
bir mağlubiyetle takımıma atıp tutacaklardan değilim, ama atıp tutacağım oyuncular var.

öncelikle selçuk, emre çolak, aydın ve ufuk çok iyilerdi. hakan, semih, engin vasatlardı. eboue, ujfalusi ve necati iyi niyetli ama çok bitiklerdi. riera yine yoktu. ama ama asıl eleştiriyi hak edenler baros, sabri ve sercan' dır. ulan sabri bir maçta da gol yedirme lan! baros artık gitmeli. ceza sahası dışına çıktığı anda tüm etkinliğini yitiriyor baros ve sürekli top kaybediyor.

sercan' a ise diyecek sözüm yok. tez zamanda bu yeteneksizden kurtulmamızı dileyebilirim ancak. bank asyadır bu adamın yeri.

galatasaray golden sonra panik yapmayıp top çevirse belki yine ortak olurdu oyuna ama ne bu topu çevirebilecek adamlar vardı ne de o gücü kalmıştı galatasaray' ın. kesinlikle riera yerine efektif bir kanat oyuncusu, ujfalusi' ye alternatif iyi bir stoper, iyi bir forvet ve iyi bir orta saha oyuncusu almalı galatasaray. yekta hazır olur ve kasımpaşada oynadığı gibi oynarsa orta saha için iyi bir alternatif olur ama diğer saydığım üç bölgeye transfer şart önümüzdeki sene için.

sercan ve yiğit' e verilen 3' er milyon eurolar ise çok kötü girecek gibi bir tarafımıza.

hakeme gelince; iki taraf için de saçma sapan kararlar verdi. erman yerde kalırken pozisyon gererği düştü. penaltı yoktu ama sarı kart da olmamalıydı. ujfalusi atılmalıydı 2. sarıdan. net penaltısını vermedi galatasaray' ın. sivas' ın yüzde yüzlük iki atağını ofsayt diye kestiler ki ikisi de ofsayt değildi.

iyi olanın kazandığı bir maç oldu. fatih hocanın tercihlerinden başlarsak, aydın yılmaz bence de doğru bir tercihti, ki iyi de oynadı diyebilirim. riera ise çok çok kötü bir maç çıkardı. sanırım devrede aydın sakatlanmasaydı, ikinci devreye riera ile başlamazdı hoca. net olarak sabri'nin yedirdiği golden sonra, maçı rahatlıkla çevirebilecek zamanı vardı galatasaray'ın. fakat, top sürekli kendilerinde olmasına rağmen, süper verimsiz bir al gülüm ver gülüm futbolu oynadılar. bunun tek nedeni ise felipe melo gibi topu dikine oynayan bir adamın olmaması idi. yine melo'nun yokluğundan kaynaklı beş tane net pozisyon verdiler. engin'in sürekli orta sahayı harmanlayıp, takımı da yorması hoş değil. göze hoş gelen çalım atıyorum diye takımı bu kadar boşa koşturamazsın. bence takımın en kötüsüydü engin dün. selçuk'u da bozdu. emre çolak girdikten sonra orta sahada hemen bir toparlanma hissedilemesi, kendisinin top kapıp ayağa oynamasından kaynaklandı. yigidolara gelirsek, murat akça başta olmak üzere hepsi çok çok iyi oynadılar. rıza hocamız da her zaman olduğu gibi bu tür maçlara çok iyi hazırlandığını gösterdi. ayrıca çok sinirlendiği pozisyonda da haklıydı. hakem art niyetli bir hakem değil ama hakemlik tarzı hatayı hata ile örtmek üzerine kurulu. iki ofsayt kesildi, o zaman penaltıyı da vermeyeyim hak geçmesin gibi bir kafa yapısı var ki eyyamcılık deniyor buna. sivassporda, murat akça dışında, kadir, eneramo ve erman da çok iyi oynadılar. bir gün gelir, anadolu takımlarındaki topçular iyi performans verdikleri sezonların sonunda kapağı istanbula atma fikrini akıllarından çıkarıp, taş yerinde ağırdır düşüncesine ulaştıklarsa, türk futbolu büyük efsaneler kazanacaktır. umarım murat akça, bir gün galatasaray'a geri dönmek yerine sivasspor'un efsane kaptanı olmayı düşünüyordur. genç arkadaşlarımıza efsane bursaspor'lu sedat 3'ün futbol hayatına bir göz atmalarını tavsiye ederiz.

ligi alalım da gerisinin koymuşuz götüne.

önem arz etmeyen bir maçtır.

sabri nin, aydın ın, sercan ın galatasaray a "ne kattığı" konusunda herkes hemfikir. riera ya biraz daha zaman tanımak istiyoruz ama hızla play off a ilerlerken hala beklenen verimi alamadık.

sivas ilk yarı topu göremedi ikinci yarı çok daha derli toplu ataklarla yaratacakları sıkıntının sinyallerini verdi. ve golü de buldu.

galatasaray ın üzerinde sakinlik mi rehavet mi aşırı özgüven mi karar veremediğim bir ruh hali vardı. yine çok kötü oynadığımızı söyleyemem. necati dağınık, baros güçsüzdü.

ortasahanın tüm yükü selçuk un omuzlarındaydı ve bu yükün altında ezilmedi. son dakikaya kadar adamını kovaladı. koştu, aldı verdi, şut çekti.

engin de oldukça istekli ama bitirici değildi. hal böyle olunca kızılmıyor da. kalede ufuk sırıtmadı.

abitoğlu tribünlerden etkilenmedi. penaltı pozisyonu yoruma açık diyemeyiz. ama çalamadı. olsun. işi o noktaya zaten getirmememiz gerekiyordu.

her zaman türkiye kupasını önemserim. bunu en fazla kazanan ve son kazandığında da fenerbahçe ye beş atarak alan bir takım galatasaray.

bazı fenerbahçeli dostlarımız gibi alamadıkça, "biz kupayı iplemiyoruz" tavırlarına da kılım.

kupa, bu ülkenin en büyük ikinci kupası. elendik. bütün gecenin, bugünün, haftanın keyfi kaçtı.