bugün
- evlilik20
- uzağı göremeyen insan16
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- bir şarkı sözü der ki11
- anın görüntüsü21
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz15
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel17
- kekeme olan biri doktor olurmu9
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- icardi19058
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı46
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın8
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
2 kasım 2012 tarihinde cuma namazında okunan hutbedir.
iSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ
OKUNMA TARiHi: 02/11/2012
iŞ AHLÂKI
Değerli Müminler!
insanlar kişisel ve müşterek ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya gelmişler, birbirleri arasında maddi ve manevi münasebetler kurmuşlardır. Bu münasebetlerin sonucunda da çalışma hayatı ortaya çıkmıştır.
Yüce dinimiz islam, çalışmayı, gayretli ve başarılı olmayı övmüş; toplumun ihtiyaç duyduğu iş, teşebbüs ve hizmetleri yerine getirmeyi farz-ı kifâye olarak telakkî etmiş; meşrû yani islâma uygun olan her işe değer vermiştir. Tembelliği, hayata emeksiz tutunmayı yermiştir. Cenab-ı Hakk: insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur buyurarak, çalışanların yaptıkları işe emek vermesini istemiştir. islam gevşekliği, vurdumduymazlığı, umursamazlığı hem işçi hem de işveren açısından zemmetmiştir.
Muhterem Müslümanlar!
Çalışanlar, aldıkları ücretin helal olması için yaptıkları işe özen göstermeli, en iyisini yapmaya gayret etmelidirler. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadîs-i şeriflerinde: Muhakkak ki Allah, sizden birinizin yaptığı işi sağlam ve güzel yapmasından hoşnut olur buyurarak çalışan kimselerin işlerine özen göstermeleri gerektiğini vurgulamış, bir başka hadislerinde ise: işçilerin ücretlerini, alın teri kurumadan ödeyiniz buyurarak işçiye emeğin karşılığının vaktinde ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
işçi, işinin ehli olmalı ve yaptığı işin bilincinde olmalı; işveren de işçiyi kölesi zannetmemelidir. Hatta işveren, işçiyi kendi kardeşi mesabesinde görmeli, sahip olduğu nimetler karşısında yaratanına karşı sorumluluklarını hatırlamalıdır.
Çalışanlar, gerek iş yerlerinden, gerekse üretim araçlarının korunup gözetilmesinden sorumlu olduklarını unutmamalıdırlar.
Değerli Kardeşlerim!
Çalışma hayatımızda, karşılıklı sevgi, saygı, hak, hukuk ve adalet prensiplerine göre hareket etmeliyiz. Çalışanın ücretini zamanında ödeyen, işçisine sevgiyle yaklaşan işveren ile, aldığı ücreti hak etmek için işini en güzel şekilde ve kaliteli bir biçimde yapmaya çalışan işçi Allâh-ü Teâlânın sevgisini kazanmaya aday kimselerdir.
iş hayatımızı sevap ve günah kazanılacak bir imtihan alanı olarak görmeli; makam ve mevkiimiz ne olursa olsun, işçi de olsak işveren de olsak sorumluluklarımızı çok iyi düşünmeli, ebedi hayattaki kazancımızın lehimize mi yoksa aleyhimize mi olduğunu daima hesap etmeliyiz.
Hutbemizi bir âyet-i kerîme meâli ile bitirelim: Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.
Hutbeyi Hazırlayan:
Kürşat GÖKGÖZ
Üçyüzlüçeşme Camii imam-Hatibi / Güngören
kaynakça:
Zuhruf, 43/32;
Necm, 53/39;
Beyhakî , Şuabül-Îmân, 4/334;
ibn-i Mâce, Ruhûn, 4;
5 Zühruf,43/32
kaynak: http://www.istanbulmuftulugu.gov.tr/
OKUNMA TARiHi: 02/11/2012
iŞ AHLÂKI
Değerli Müminler!
insanlar kişisel ve müşterek ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya gelmişler, birbirleri arasında maddi ve manevi münasebetler kurmuşlardır. Bu münasebetlerin sonucunda da çalışma hayatı ortaya çıkmıştır.
Yüce dinimiz islam, çalışmayı, gayretli ve başarılı olmayı övmüş; toplumun ihtiyaç duyduğu iş, teşebbüs ve hizmetleri yerine getirmeyi farz-ı kifâye olarak telakkî etmiş; meşrû yani islâma uygun olan her işe değer vermiştir. Tembelliği, hayata emeksiz tutunmayı yermiştir. Cenab-ı Hakk: insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur buyurarak, çalışanların yaptıkları işe emek vermesini istemiştir. islam gevşekliği, vurdumduymazlığı, umursamazlığı hem işçi hem de işveren açısından zemmetmiştir.
Muhterem Müslümanlar!
Çalışanlar, aldıkları ücretin helal olması için yaptıkları işe özen göstermeli, en iyisini yapmaya gayret etmelidirler. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadîs-i şeriflerinde: Muhakkak ki Allah, sizden birinizin yaptığı işi sağlam ve güzel yapmasından hoşnut olur buyurarak çalışan kimselerin işlerine özen göstermeleri gerektiğini vurgulamış, bir başka hadislerinde ise: işçilerin ücretlerini, alın teri kurumadan ödeyiniz buyurarak işçiye emeğin karşılığının vaktinde ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
işçi, işinin ehli olmalı ve yaptığı işin bilincinde olmalı; işveren de işçiyi kölesi zannetmemelidir. Hatta işveren, işçiyi kendi kardeşi mesabesinde görmeli, sahip olduğu nimetler karşısında yaratanına karşı sorumluluklarını hatırlamalıdır.
Çalışanlar, gerek iş yerlerinden, gerekse üretim araçlarının korunup gözetilmesinden sorumlu olduklarını unutmamalıdırlar.
Değerli Kardeşlerim!
Çalışma hayatımızda, karşılıklı sevgi, saygı, hak, hukuk ve adalet prensiplerine göre hareket etmeliyiz. Çalışanın ücretini zamanında ödeyen, işçisine sevgiyle yaklaşan işveren ile, aldığı ücreti hak etmek için işini en güzel şekilde ve kaliteli bir biçimde yapmaya çalışan işçi Allâh-ü Teâlânın sevgisini kazanmaya aday kimselerdir.
iş hayatımızı sevap ve günah kazanılacak bir imtihan alanı olarak görmeli; makam ve mevkiimiz ne olursa olsun, işçi de olsak işveren de olsak sorumluluklarımızı çok iyi düşünmeli, ebedi hayattaki kazancımızın lehimize mi yoksa aleyhimize mi olduğunu daima hesap etmeliyiz.
Hutbemizi bir âyet-i kerîme meâli ile bitirelim: Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.
Hutbeyi Hazırlayan:
Kürşat GÖKGÖZ
Üçyüzlüçeşme Camii imam-Hatibi / Güngören
kaynakça:
Zuhruf, 43/32;
Necm, 53/39;
Beyhakî , Şuabül-Îmân, 4/334;
ibn-i Mâce, Ruhûn, 4;
5 Zühruf,43/32
kaynak: http://www.istanbulmuftulugu.gov.tr/
Kocaeli Gölcük Merkez Camii'de "Sadaka-ı Cariye" kelimesinin geçtiği hutbedir.
cuma namazını kaçıranların merak ettiği hutbedir.
benden daha az bilgili ve kültürlu birinin yazdığı bir hutbedir. neden dikkate alayım ki bunu. 1000 yıl önceydi o hocaların daha bilgili olduğu çağ.
güzel bir konuya değinilen hutbedir, camiden çıkıktan sonra bakalım kaç işveren dikkate alacak bunları.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar