bugün
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı16
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak13
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü15
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- akp seçmeni15
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi17
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı8
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
bugün kutlanan gündür.
görsel
temel açıklama şöyle:
--spoiler--
Bundan tam 28 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği “hastalıklar” listesinden çıkarttı. Dünya genelinde birçok kişinin cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesinden dolayı işkenceye varan uygulamalara maruz bırakılmasına yol açan eşcinselliğin ‘hastalık’ olduğu iddiasının Dünya Sağlık Örgütü tarafından da reddedilmesi LGBTi hakları açısından önemli bir tarihsel dönemeç.
O günden bugüne 17 Mayıs tarihi dünya genelinde Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün olarak kutlanıyor. Uluslararası Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün, cinsiyet kimliği, ifadesi veya cinsel yönelimlerle ilgili tüm fiziksel, ahlaki veya sembolik şiddetlere karşı eylem ve karşı durma günü. insanların eşitliği için mücadele eden tüm girişimlere ilham ve destek vererek, her biriyle koordinasyon içinde olmayı amaçlıyor.
Yasaklar 6. ayında
Türkiye’de ise bu güne Ankara’da devam eden “LGBTi+ etkinlik yasağı” ile giriyoruz. Ankara Valiliği 18 Kasım 2017 tarihi itibariyle Ankara’da “LGBTi sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen etkinlikleri” “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlık ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçeleriyle süresiz olarak yasakladı.
Yasağın üzerinden 6 ay geçti. Kaos GL ve Pembe Hayat derneklerinin yasağa ilişkin yürütmeyi durdurma talepleri reddedildi. Kaos GL, yürütmeyi durdurmanın reddi ve yasağı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Davalar devam ediyor ancak yasak ile Ankara’daki hem LGBTi sivil toplum kuruluşlarının hem de LGBTi toplumunun hakları her gün geri dönülemez biçimde ihlal ediliyor.
Yasak ile ifade özgürlüğü hakkı, dernek kurma hakkı, toplanma özgürlüğü ve adil yargılanma hakkımız ve ayrımcılık yasağı ihlal edildi. Yasağın süresiz oluşu ile haklarımızı kullanmamız süresiz olarak durduruluyor, yani haklarımız ortadan kaldırılıyor.
Nefret saldırıları
Öte yandan Türkiye’de LGBTi’leri hedef alan nefret ve ayrımcılık cezasız kalmaya devam ediyor. Kaos GL’nin 2017 Nefret Suçları Raporu’na göre nefret suçları daha çok kamusal alanlarda işleniyor, failler çoğunlukla iki kişiden fazla ve saldırılar görgü tanıklarının gözü önünde gerçekleşiyor. Raporda sunulan 117 ankette mağdurların çoğunun ailelerinden ve kolluk kuvvetlerinden ciddi biçimde korktuklarını gösteriyor. Mahkemelere veya diğer devlet aygıtlarına güvenmiyorlardı. Bu nedenle de kolluk kuvvetlerine veya mahkemelere son derece az sayıda olay ihbar edildi. 117 vakadan sadece 19’u polise bildirilirken sadece 7’si mahkemeye intikal etti. Sadece 1 vakada polis olayı nefret suçu olarak değerlendirdi.
Mağdurların aktarımları da nefret suçlarının etkilerini ortaya koyuyor:
“Zaten olumsuz hissediyordum, daha da arttı. Çaresizlik, haklıyken haksız duruma düşme, insanlardan korkma, hiçbir şey yapamamak tüketiyor insanı.” (fiziksel şiddet mağduru bir gey)
“iki gün dışarıya çıkamadım. Kendime zor geldim. Birazcık dışarıya çıkmaya korkar oldum. Sözlü taciz olduysa fiziksel şiddet veya cinayet neden olmasın?” (takip edilme ve sözlü saldırı mağduru bir gey)
“Artık geceleri yalnız dışarı çıkamıyorum.” (fiziksel şiddet mağduru bir trans kadın)
“Otobüse binemez oldum.” (fiziksel şiddet mağduru bir trans erkek)
“Alçaltılmış hissettim ve arkadaşlık ilişkilerimin aslında ne kadar yüzeysel olduğunu anladım.” (sözlü saldırı mağduru bir lezbiyen)
istihdamda ayrımcılık
istihdamda ayrımcılık can yakıcı bir sorun olmaya devam ediyor. “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve intersekslerin Durumu 2017 Raporu”muza göre LGBTi çalışanların yalnızca yüzde 17’si işyerinde tamamen açık davranabiliyor ve yüzde 65’i iş yerinde ayrımcılığa uğradığını veya bunu önlemek üzere kimliğini gizlemek zorunda bırakıldığını söylüyor. Kamuda da durum benzer. Kamu çalışanlarının yüzde 45’i, işyerinde cinsel kimliği konusunda “tamamen kapalı oldukları” yanıtını verdi. Bu bulgular, kamu sektöründe cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim bakımından açık davranabilme oranının çok düşük olduğunu gösteriyor. işyerinde açık olamamanın kendisi de bir ayrımcılığa dönüşüyor. Özel sektörde de kamuda da LGBTi çalışanlar hem ayrımcılığa uğruyor hem de LGBTi çalışanların uğradıkları ayrımcılığı bildirebilecekleri mekanizmalar bulunmuyor. LGBTi’ler de yaşadıkları hak ihlalleri de görünmezliğe itiliyor.
Medyada nefret dili
Bütün bu ayrımcılık ve hak ihlallerinin medyaya yansıması ise çoğu zaman mümkün olmuyor. Söz konusu LGBTi hakları olduğunda sansür ve ayrımcı dilin ne kadar yaygın olduğu ortaya çıkıyor. Yine Kaos GL’nin 2017 Medya izleme Raporu’na göre 2017’de yazılı basında yayınlanan ve konusu LGBTi’ler olan haber, söyleşi ya da köşe yazılarının sadece yüzde 46’sı hak haberciliği ilkelerine uygundu. Bütün metinlerin yüzde 54’ünü oluşturan 1291 metinde ise LGBTi’lerin temel hakları ihlal edildi, nefret söylemi ve/veya ayrımcı dil kullanıldı ya da LGBTi’lere ilişkin önyargıları besleyen içerik tercih edildi.
Hak haberciliği kapsamında değerlendirilen 1097 metin detaylıca incelendiğinde haberlerin büyük bir çoğunluğunda sadece LGBTi’lerin temel insan haklarına saygılı olmakla yetindiği açığa çıktı. Yine 2017’de hak haberciliği kapsamında değerlendirilen haberlerin yüzde 33’ünde yayınlanan bütün haberlerin ise sadece yüzde 15’inde LGBTi’lerin yaşadığı ayrımcılık, nefret saldırısı gibi hak ihlallerini hak temelli habercilik ilkeleri çerçevesinde görünür kılındı.
LGBTi hakları insan haklarıdır!
LGBTi’lerin temel haklarının sistematik bir şekilde ihlal edildiği, yasakların ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını gasp ettiği, bu ihlallerin de görünmez olduğu bir 17 Mayıs’ta bir kez daha vurguluyoruz: LGBTi hakları insan haklarıdır!
17 Mayıs vesilesiyle 1994 yılında Kaos GL dergisi ile koyulduğumuz yolda ayrımcılık ve nefrete karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz. LGBTi’lerin temel insan hakları için demokrasi ve insan hakları mücadelesi yürüten herkesi beraber yürümeye, eşit ve özgür günler için birlikte mücadele etmeye çağırıyor.
17 Mayıs Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün kutlu olsun!
--spoiler--
http://www.kaosgl.org/sayfa.php?id=25834
görsel
temel açıklama şöyle:
--spoiler--
Bundan tam 28 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği “hastalıklar” listesinden çıkarttı. Dünya genelinde birçok kişinin cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesinden dolayı işkenceye varan uygulamalara maruz bırakılmasına yol açan eşcinselliğin ‘hastalık’ olduğu iddiasının Dünya Sağlık Örgütü tarafından da reddedilmesi LGBTi hakları açısından önemli bir tarihsel dönemeç.
O günden bugüne 17 Mayıs tarihi dünya genelinde Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün olarak kutlanıyor. Uluslararası Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün, cinsiyet kimliği, ifadesi veya cinsel yönelimlerle ilgili tüm fiziksel, ahlaki veya sembolik şiddetlere karşı eylem ve karşı durma günü. insanların eşitliği için mücadele eden tüm girişimlere ilham ve destek vererek, her biriyle koordinasyon içinde olmayı amaçlıyor.
Yasaklar 6. ayında
Türkiye’de ise bu güne Ankara’da devam eden “LGBTi+ etkinlik yasağı” ile giriyoruz. Ankara Valiliği 18 Kasım 2017 tarihi itibariyle Ankara’da “LGBTi sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen etkinlikleri” “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlık ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçeleriyle süresiz olarak yasakladı.
Yasağın üzerinden 6 ay geçti. Kaos GL ve Pembe Hayat derneklerinin yasağa ilişkin yürütmeyi durdurma talepleri reddedildi. Kaos GL, yürütmeyi durdurmanın reddi ve yasağı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Davalar devam ediyor ancak yasak ile Ankara’daki hem LGBTi sivil toplum kuruluşlarının hem de LGBTi toplumunun hakları her gün geri dönülemez biçimde ihlal ediliyor.
Yasak ile ifade özgürlüğü hakkı, dernek kurma hakkı, toplanma özgürlüğü ve adil yargılanma hakkımız ve ayrımcılık yasağı ihlal edildi. Yasağın süresiz oluşu ile haklarımızı kullanmamız süresiz olarak durduruluyor, yani haklarımız ortadan kaldırılıyor.
Nefret saldırıları
Öte yandan Türkiye’de LGBTi’leri hedef alan nefret ve ayrımcılık cezasız kalmaya devam ediyor. Kaos GL’nin 2017 Nefret Suçları Raporu’na göre nefret suçları daha çok kamusal alanlarda işleniyor, failler çoğunlukla iki kişiden fazla ve saldırılar görgü tanıklarının gözü önünde gerçekleşiyor. Raporda sunulan 117 ankette mağdurların çoğunun ailelerinden ve kolluk kuvvetlerinden ciddi biçimde korktuklarını gösteriyor. Mahkemelere veya diğer devlet aygıtlarına güvenmiyorlardı. Bu nedenle de kolluk kuvvetlerine veya mahkemelere son derece az sayıda olay ihbar edildi. 117 vakadan sadece 19’u polise bildirilirken sadece 7’si mahkemeye intikal etti. Sadece 1 vakada polis olayı nefret suçu olarak değerlendirdi.
Mağdurların aktarımları da nefret suçlarının etkilerini ortaya koyuyor:
“Zaten olumsuz hissediyordum, daha da arttı. Çaresizlik, haklıyken haksız duruma düşme, insanlardan korkma, hiçbir şey yapamamak tüketiyor insanı.” (fiziksel şiddet mağduru bir gey)
“iki gün dışarıya çıkamadım. Kendime zor geldim. Birazcık dışarıya çıkmaya korkar oldum. Sözlü taciz olduysa fiziksel şiddet veya cinayet neden olmasın?” (takip edilme ve sözlü saldırı mağduru bir gey)
“Artık geceleri yalnız dışarı çıkamıyorum.” (fiziksel şiddet mağduru bir trans kadın)
“Otobüse binemez oldum.” (fiziksel şiddet mağduru bir trans erkek)
“Alçaltılmış hissettim ve arkadaşlık ilişkilerimin aslında ne kadar yüzeysel olduğunu anladım.” (sözlü saldırı mağduru bir lezbiyen)
istihdamda ayrımcılık
istihdamda ayrımcılık can yakıcı bir sorun olmaya devam ediyor. “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve intersekslerin Durumu 2017 Raporu”muza göre LGBTi çalışanların yalnızca yüzde 17’si işyerinde tamamen açık davranabiliyor ve yüzde 65’i iş yerinde ayrımcılığa uğradığını veya bunu önlemek üzere kimliğini gizlemek zorunda bırakıldığını söylüyor. Kamuda da durum benzer. Kamu çalışanlarının yüzde 45’i, işyerinde cinsel kimliği konusunda “tamamen kapalı oldukları” yanıtını verdi. Bu bulgular, kamu sektöründe cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim bakımından açık davranabilme oranının çok düşük olduğunu gösteriyor. işyerinde açık olamamanın kendisi de bir ayrımcılığa dönüşüyor. Özel sektörde de kamuda da LGBTi çalışanlar hem ayrımcılığa uğruyor hem de LGBTi çalışanların uğradıkları ayrımcılığı bildirebilecekleri mekanizmalar bulunmuyor. LGBTi’ler de yaşadıkları hak ihlalleri de görünmezliğe itiliyor.
Medyada nefret dili
Bütün bu ayrımcılık ve hak ihlallerinin medyaya yansıması ise çoğu zaman mümkün olmuyor. Söz konusu LGBTi hakları olduğunda sansür ve ayrımcı dilin ne kadar yaygın olduğu ortaya çıkıyor. Yine Kaos GL’nin 2017 Medya izleme Raporu’na göre 2017’de yazılı basında yayınlanan ve konusu LGBTi’ler olan haber, söyleşi ya da köşe yazılarının sadece yüzde 46’sı hak haberciliği ilkelerine uygundu. Bütün metinlerin yüzde 54’ünü oluşturan 1291 metinde ise LGBTi’lerin temel hakları ihlal edildi, nefret söylemi ve/veya ayrımcı dil kullanıldı ya da LGBTi’lere ilişkin önyargıları besleyen içerik tercih edildi.
Hak haberciliği kapsamında değerlendirilen 1097 metin detaylıca incelendiğinde haberlerin büyük bir çoğunluğunda sadece LGBTi’lerin temel insan haklarına saygılı olmakla yetindiği açığa çıktı. Yine 2017’de hak haberciliği kapsamında değerlendirilen haberlerin yüzde 33’ünde yayınlanan bütün haberlerin ise sadece yüzde 15’inde LGBTi’lerin yaşadığı ayrımcılık, nefret saldırısı gibi hak ihlallerini hak temelli habercilik ilkeleri çerçevesinde görünür kılındı.
LGBTi hakları insan haklarıdır!
LGBTi’lerin temel haklarının sistematik bir şekilde ihlal edildiği, yasakların ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını gasp ettiği, bu ihlallerin de görünmez olduğu bir 17 Mayıs’ta bir kez daha vurguluyoruz: LGBTi hakları insan haklarıdır!
17 Mayıs vesilesiyle 1994 yılında Kaos GL dergisi ile koyulduğumuz yolda ayrımcılık ve nefrete karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz. LGBTi’lerin temel insan hakları için demokrasi ve insan hakları mücadelesi yürüten herkesi beraber yürümeye, eşit ve özgür günler için birlikte mücadele etmeye çağırıyor.
17 Mayıs Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün kutlu olsun!
--spoiler--
http://www.kaosgl.org/sayfa.php?id=25834
güncel Önemli Başlıklar