bugün

literatürdeki bütün hataları -lan buna öndeki motorsiklete arkadan değdirmek de dahildir ha- yapmamdan mütevellit kesinlikle kazanamayacağım sınavdır. hocam şöyle oldu böyle oldu, dur bir izah edeyim. bunlar -ki bunlar görevliler oluyor- vaktim geldiğinde adımı çağırdılar. duyar duymaz olay yerine seyirttim ceketimin eteklerini pilili pilili savurarak. ulan öküz, süpermen misin? nedir yani, sınav olacan altı üstü, polat alemdar triplerine ne gerek var?

her neyse efendim oturduk koltuğa dakka bir gol bir, kalkışı sinyalsiz yaparak sınav görevlilerin şimşeklerini çektim üzerime. sonra kavşakta bahsini ettiğim gibi durmaya çalışırken bir motorsiklete arkadan değdirdim. Her şey güzeldi de motorsikletin sahibine "ananı sikiim motorcu, sakat mısın" sorusunu yöneltmem hiç iyi karşılanmadı.

efendim daha sonra kavşağı geçerken 30 metre ilerdeki yayayı gördükten sonra heyecan yapıp arabayı istop ettirmemi ise "biraz heyecan var tabi haliyle asdfghasdf" şeklinde şirinlikler yaparak geçiştirmeye çalıştım. ancak sınav görevlilerinin tavırlarından korkmaya başladıklarını anlamıştım.

her şey iyi, güzel, hoştu da ikinci kavşakta yine arabayı istop ettirdiğimi sanıp çalışan arabayı tekrar çalıştırmaya çalışmamı gördüklerinde ise adamların yüzlerindeki ifadeyi görmenizi isterdim. lan eşşek, bir bok beceremedin daha ne diye adamların üstüne gidiyorsun. bütün bunlar yetmemiş gibi çok saygılı bir kişilik intibaı vermeye çalışarak "efendim, 3. ve son girişim sınava, kazanmam lazım, kazanırım de mi" diye sırıtarak sormamla görevli stresten kan çanağına dönmüş gözlerini üstüme dikip "sen bizi sağ salim başladığımız yere götür yeter" deyiverdi.

neyse, her şeye rağmen güzel bir sınavdı. bitişi frenlere "zınk" diye asılarak yapmam ise beceriksizliğimin tavan yapması oldu. arabadan indiğimde etrafta sınavı bekleyen onca adamın "lan yarım saattir nerde bu adamlar" dediğini duymama rağmen, sanki sorun bende değil de sınav görevlilerindeymiş gibi haksızlığa uğramış bir yüz ifadesiyle koşarak ayrıldım sınav yerinden.