bugün

an itibariyle tomalarla gezi parkının kalbine polis müdehalesi başlamış bulunmaktadır.
hükümete bir trübün sloganı:

(bkz: istifa etmeyin siktirin gidin)
tüm bu "direniş" veya "ayaklanmaların" durumu göründüğünden daha farklıdır kanaatimce.

2 haftadır süren, cılız kalan ve toplumsal bir halk hareketine dönüşmeyen bu "ayaklanma" olayları erdoğan'ı istifa'ya götürecek kadar büyümedi, zaten beklenmezdi de bu toplum şartlarında böyle bir şey. peki ama erdoğan'ın olayların üzerine gitmesi ve olaylar üzerinden insanlara mesajlar vermesi, geri adım atmayarak olayları gündemde tutmasının amacı nedir? muhtemelen polise gelinmesinin karşılığı olan sert müdahaleler sonuna kadar sürecek. peki ama neden? irdeleyelim:

dün akşam gezi ve taksimde yeniden hortlayan, yani 11 haziran 2013 akşamında başlayan ve 12 haziran gecesinde hala devam eden, batı medyasında bomba etkisiyle yer alan, cnn international'de 8 saat canlı yayına ara ara bağlanılan yeniden "direniş" meselesine ve öncesindeki "direniş" hamlelelerinde hükümetin gösterdiği tutuma, ara ara erdoğan'dan halka olan ve uluslararası odakların gizli planları göstermeye yönelik mesajlara ve batı dünyası medyalarının olayın daha ilk gününde "türk baharı" başlıkları atması gibi tutumlara bakılır ve bir analiz yapılırsa, görülecektir ki erdoğan, ayaklandırmaların işe yaramaması sonucu olarak bir b planı dahilinde sonunun özal gibi olmasını önlemek adına ya da olması durumunda türkiye adına olacak kazanımlar için halkta bir algı oluşturmaya çalışıyor. böylece, özal gibi ortadan kaldırılmasının sonucunda insanların gerçeği görmesini ve kendsinin ardından arkadaşlarının yöneteceği ak parti'nin çoğunluğu tekrar bulmasını hedefliyor muhtemelen erdoğan. belli gizli odakların erdoğan'a özal gibi bir son hazırlayarak bitirmeleri halinde, kazanan yine kendi etrafındaki insanların partisi olan ak parti olacak, buna şüphe yok. cnn international, avrupa birliği, birleşmiş milletler ve abd'nin bu geceki ve önceki günlerdeki "erdoğan karşıtı" tutumu her şeyi açıklıyor. bu durumu defaatle gören türkiye halkı, erdoğan'ın özal gibi bir sona mahkum bırakıldığı takdirde ak parti'yi hiç olmadığı kadar sahiplenecek. bütün bu batının anti-erdoğan tutumundan sonra, yani halkın durumu iyice anlaması durumunda erdoğan'ın özal gibi bir sona mahkum olmasının sonucu olarak, gezi olaylarına destek veren kişiler, gruplar ve de partiler belki hiç olmadığı kadar desteksiz kalacaklar.

ancak, erdoğan'ın hamlelerinin "özal gibi bir son ile ak parti'nin yükselişi" hedefinden başka sebep olabileceği ve batılı odaklara uygulatmak zorunda bırakabileceği başka yol haritaları da var kanaatime göre:

erdoğan'ın en önemli hedeflerinden biri, erdoğan'ın bu hamlelerini gören gizli odakları erdoğan'la ilgili tüm menfi planlardan vazgeçirip, ortadoğu'da abdullah gül ya da numan kurtulmuş gibi isimler yerine, dediğim dedik olan ve hedefleri büyük olan, "ortadoğu birliği" peşindeki erdoğan'ın bölgesel liderliğini ve en önemlisi onun ortadoğu'da devrim atlatan ülkeler için olan demokratik örnekliğini kabul etmek zorunda bırakmasıdır. çünkü erdoğan'ın bunu sürekli gündemde tutması ile batı ve abd destekli olduğu halk arasında açıkça ortaya çıkan bu olaylardan sonra eğer erdoğan'ın sonu özal gibi olursa, ekonomistlerin çok iyi bildiği, abd'nin kendi geleceği için ortadoğu politikalarında hayati önem taşıyan "türkiye-abd müttefikliği" de yaşanan bu olaylar sonucu ortaya çıkacak türkiye halkı tepkisi ve türkiye'nin abd'den tamamen kopması ile amerika'ya hayal olabilir uzun bir vade için. bu sebeple erdoğan, bu ihtimali gören "batı" ya da "amerika" tarafından bundan sonrası için yine türkiye'nin lideri olarak kabul edilmek zorunda kalabilir.

9 haziran'da sonlanan bilderberg toplantılarından gelen aslı aydıntaşbaş'ın dün akşam twitter'dan abdullah gül'ün artık ortaya çıkmasını ve rol üstlenmesini istemesi, chp genel başkanı 'demirel'in kankası' kılıçdaroğlu'nun bu sabaha karşı saat 2'de parti meclisini toplaması ve toplantının ardından bir "devrim öncesi" havası yaratırcasına abdullah gül'ün olaya acilen el koymasını, devreye girmesini istemesi, yukarıda yazdıklarım ile doğrudan alakalıdır, ilginize..

ayrıca, erdoğan'ın 9 haziran'da ankara'da büyük bir topluluğa yaptığı konuşmasına "türkiye'nin güçlenmesinde dışarıda rahatsız olanlar ve onların içerideki uzantılarında rahatsız olanlar var" diye başlaması, uluslararası ve ulusal faiz lobilerinden bahsedip "biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık" diye devam etmesi de yukarıda yazdıklarımla doğrudan alakalıdır.
iş amacını aşmıştır.
(bkz: 2013 te türkiye ile oynanan büyük oyun)
bir şehir düşün.
gecenin kalabalığında kaybolan çocukların polis yerine otele götürüldüğü.
hala anlamayan angutlar var. polis gezi parkı eylemcilerine müdehale yapmıyor. bilakis ' parkın içinden çıkmayın, eyleminize devam edin ' diye anonslar yapıyor. polisin asıl amacı; sözde direniş adı altında terör estiren gruplaradır. bunu ayırt etmek çok önemli. artık uyanın, amaç çok farklılaştı.
ortalık yine karışacak gibi. herşey güzel de toma yı durdurmak için aracın altına girilmese bari .
ELin sikiyle gerdeğe girenleri de ortaya çıkarmış başlıktır.
http://3.bp.blogspot.com/...i-nBR30E/s1600/k13orb.jpg
bazı orospu çocuklarını zevkten zevke sokar. bunlardaki polis aşkı o kadar büyüktür ki, ailecek polis altına yatarlar.
(bkz: 12 haziran 2013 gezi parkına müdahale edilmesi)
(bkz: your eyes are amazing)