bugün

entry'ler (43)

noel baba nin regl olma ihtimali

noel baba'nın gay olma ihtimalinden bile düşük ihtimaldir.

futbol sevmemek

çocukluğunda arkadaşları tarafından hiçbir zaman takıma alınmayan insanın olası tutumudur.

kürtlerin her yerde kürtçe konuşma inadı

turkiye vatandaşı diye günlük hayatta türkçe konuşmak zorunda olmayan kürt kardeşlerimizin haklı inadıdır. insan neden anadilini konuşmasın ki. insan hangi dilde konuşmak istiyorsa o dilde konuşabilmeli. özgürlük özgürlük diye bağıran anarşist nesil neden bu gibi işlerde geri vites yapar anlamış değilim.

sevgilinin gecmisinde takilip kalma durumu

otobüsteyiz, sessizce uyuyor omzumda. sol elini tutmuşum sıkı sıkı. sağ eliyle koluma girmiş. omzumda nefesinin sıcaklığını hissediyorum. gözleri yeni kapandı. yüzündeki tebessüm uykuya dalmasıyla birlikte daha da masumlaşıyor, nefes alışverişi düzenli hale geliyor. ellerimi gevşetiyorum. yola bakıyorum ürkütmeden. tanrım inşallah aptal bir çukur bu büyüyü bozmaz. hafiften savruluyor otobüs. sımsıkı sarılıyorum. uyanmasın istiyorum. sonsuluğun derin mazisinde kaybolalım istiyorum.

gözlerini açıp mahmur mahmur bakıyor. nerde olduğunu anlamaya çalışıyor. bakıp gülümsüyor. yanağıma küçük bi öpücük konduruyor. yepyeni bir hayat başlıyor sanki o uykudan sonra.acaba diyorum kaç hayat daha eskidi bu masumiyetin ardında. kimler geçti o gözlerin derinliklerinde. kimler eskidi. kaçıyla evlenme hayali kurdu? çocuklarının ismini düşünmüşmüydü? nerde yaşıcaz demişmiydi? dediyse bize yerleşirsin mi demişti? yoksa evine bir başkası yerleşmişmiydi? nasıl onu sevdikten sonra bana böylesine hastalıklı şekilde aşık olmuştu? beni de unutacak bir başkasının omzunda?

yandaki çocuk sürekli bize bakıyordu. önce ilgilenmedim ama gözlerinde farklı bir anlam vardı. yoksa bu kızı başka bir erkekle mi görmüştü? şimdi senin kollarında ama zamanında bambaşka biriyle yiyişirken gördüm demek istiyordu bu godoş?

sevdiceği kenara koyuo çocuğun yanına gittim. bi sorun mu var bilader dedim. yok abi dicekti ki suratının ortasına vurdum. bayıltana kadar dövdüm otobüste. uyandığında hiçbişey hatırlamasın istedim. birgün biz de ayrılırsak bizi kimseler hatırlamasın, yeni sevgilisiyle rahat etsin istedim. bir sonraki durakta indik. hayatın bir sonraki durağında da ayrıldık.

kadinlar becerilmek ister

kadınlar ve onların cinsi münasebetlerinin özetidir.valahi hiç lagaluga yapmayalım.yok öyle seksizm meksizm kadın aşağılama geveleme develemeleri.
kadınların artık "ben bir çiçeğim beni sula" devirleri geçti,romantizm hugo kitaplarının tozlu raflarında hatırlanmayı bekliyor.
gayet de açık bir şekilde bağırlarını aça aça becerilmek istiyor kadınlar.
muhafazakar ablalarımızın dahi sıfır utançla yanımdaki kıllı nuri herife doğru bir kalça hareketi yapmasını mazur gördüğümü düşünürsem aslında hiç de anormal değil.becerilmek istiyorlar,beceriliyorlar.
anormal olan bir şey de yok.gayet insancıl ;sex güzel.sevişmek güzel.
kadının en büyük düşmanı kadın bebekim.yok öyle erkek egemenlik zırvaları.egemenliği erkeğe kendi elinle veriyorsun sen.sonra da gelip bana "beni yönetmeye çalışma oeeh" ayağına yatma babuş!.
bal gibi seviyorsun kıskanılmayı.kıskanmayınca ağlıyor ,paranoya yapıyor,artık sevmiyon beni böhüüü diyorsun.
karar ver lan!
en ağır feminik bile erkekini kıskanıyorken ne bu pratikle teorinin ayrı gayrılığı..seviştirin şunları ya da kendinizi cihangir yokuşundan bir el hareketiyle hiççç beni yormadan aşağıya yuvarlayın.değil mi ama?
öpüyorum seni kadınım.ben de kadınım.

siirinde olu bulunan sair

şiirini yazarken adım adım ölüme yaklaşan ve şiirin sonunda ölen şairdir. evet bu beşir fuat'dan başkası değildir.

uyuyan sevgiliyi seyretmek

sadece romantik komedi filmlerinde olabilecek bir durumdur bu.. çünkü normal bir erkek, özellkle türk erkeği böyle bir durumda yapması gerekeni gayet iyi bilmektedir.. eğer sevgili uyuyorsa ve siz de uyanık olduğunuz halde onu seyrediyorsanız, cinsel tercihlerinizi gözden geçirmeniz gerekir.. çünkü bir erkek uyandığı zaman acilen sevgilisini uyandırmalı, onu dürtüklemeli, eğer uyanmazsa tekmelemeli ve gerekeni yapmalıdır.

ic camasirlarinin cinsel hayata etkileri

haydar dümen'in anlatım diliyle şey ettirecek olursak, yemek önemlidir, ama onu servis etme şekli de önemlidir.. göz zevkine hitap eden bir yemek iştah açar.. yani birlikte olduğunuz kişi tabi ki en önemlisidir, ama değişik çamaşırlar, değişik renkte ışıklar falan olaya renk katar.. tabi renk katalım diye olayı abartıp çeşitli boyda dildolar alarak çiftlerin birbirini bıçaklarcasına sokuşturmasını, pipilerini mandallamasını tasvip etmiyoruz, sapık mısınız lan!?!.

turk bayragini cigneyen ermeniler

kelimelerle tarif edilemeyecek kadar alçakça bir hadise. ermeni asıllı bir türk olarak soyumdan utanmama neden olan iğrenç durum. siyasetçilerin bu olaya bir el atması gerekiyor. böyle saygısızca bir hareketi hiçbir millet sineye çekemez.

yazarların tek cümleyle hayata serzenişleri

yoldan geçenler varda her akşam gelenler nerde?

cisi geldigi zaman tutan insanin inanilmaz iradesi

takdir edilesi bir iradedir. insan kişiliğinin gelişmesinde son derece önemi olan bir iradedir. açıklayayım:

bir insan düşünün ki, kadın veya erkek farketmez, çişi gelir gelmez hemen bir tuvalete gidiyor ve hacetini görüp rahatlıyor. yani bu ne demek: beni rahatsız eden şeylere hiç katlanamıyorum, zora gelemiyorum, zorluklar karşısında yılıveriyorum, pısıyorum demek. açıkca görülüyor ki boyun eğen bir insan portresi...

şimdi bana söyler misiniz yurdun dört bir tarafı cehennem gibi kaynarken, düşmanlarımız dört koldan pusuya yatmışken, bizlere bu kadar rahat olmak yakışıyor mu? biraz olsun canımızı dişimize takamaz mıyız?bizler bu kadar pısırık ve yılgın insanlar mıyız? değiliz diye bağırdığınızı duyar gibiyim..

madem ki duyarlı birer vatandaşız ve zorluklar karşısında yılmayacağız, o zaman hepberaber çişimiz geldiği zaman çişimizi tutarak bunu kanıtlamaya başlamalıyız.

çatlayana kadar tutmayın ama zararlı.

fiziki gorunume onem vermedigini soyleyen insan

fiziki görünüşü güzel olmayan bir insanın uygulaması gereken şey.kendinde olmayan bir lütfu karşıdaki insandan beklemek çok nahoş bir eylem olacağı için doğru yolu bulmuş insandır.

jean christophe grange

şeytan yemini isimli kitabını ilk defa olayı tek kahraman üzerinden ilerletmiş yazardır. diğer romanlarında dikkat ederseniz hep iki ayrı olay birbirinden bagımsız olarak ilerler en sonunda akla hayale gelmeyecek bir şekilde birleşirdi. ama bu son romanında bir değişiklik yapmıştır. son romanında satanizm ve psikoloji hakkın geniş bilgi veren yazar, çıktığı gün 30 bin satarak türkler tarafından ne kadar cok sevildiğini kanıtlamıştır. en guzel romanı açık arayla siyah kan'DIr.

ikimizi anlatan bir şey

sagopa kajmer'in divan edebiyatı nazım biçimlerini kullandığı muhteşem albümü. nazım biçimleri olarak kaside, gazel ve mustezat kullanmıştır. farsça tamlamalarla birlikte enfes bir albüm çıkarmış bulunmaktadır. hayranlarının bekletilerini fazlaca gidermiştir. eyvallah sago&kolo!

kızların şiddetten hoşlanması

isviçreli bilim adamları tarafından yüzlerce kere test edilen ve kız nüfusunun, ben diyeyim %98 siz deyin %99 'nda görülen bir durumdur bu. hemen bir örnekle açıklayayım da daha rahat kavrayabilin durumu sevgili yazarlar.

bir gün arkadaşım geldi dedi ki ''abi'' dedi ''ben bu kıza ne yapsam yaranamıyorum'' dedi.''niye olum lan'' dedim..''abi kızı üzmemek için herşeyi yapıyorum, ona güzel sözler söylüyorum, iskender ısmarlıyorum ama gene de yüzü bir karış'' dedi..''ayrıca beni sürekli sallıyo abi'' dedi..hemen duygusal damarlarım kabardı..''gel lan şöyler yamacıma'' dedim..oturttum çocuğu yanıma ve paha biçilmez tecrübelerimi onunla paylaştım.''bak olum'' dedim, ''kız kısmısı şiddetten hoşlanır'' dedim. ''bir gün s.kindirik bir sebepten kızın suratına iki tane tokat patlat'' dedim, ''bak nasıl kulun kölen oluyor'' dedim.''tamam aabi'' dedi çocuk, ''madem sen söylüyorsun bunu elbet bir bildiğin vardır'' dedi.

neyse 2 gün sonra geldi bu arkadaşım yanıma, elinde bir paketle..aabi dedi, aynı dediğin gibi yaptım dedi..2 tane gömdün kızın suratına, kız o günden beri geyşam oldu dedi. bir anda gururlandım ve ''tabi olum ne sandıydın'' dedim..

elindeki pakette ne var diye sordum çocuğa.gelirken 4 tane lahmacun yaptırtmış kutlama için. ''afferim lan'' dedim, hemen bakkaldan 2 tane acılı şalgam suyu söyledim. beraberce yedik içtik eğlendik.geğirdik.

hic yurt disina cikmamis insan

ufku gerçekten dar olan tiplemedir efendim, halbuki en azında 500 € luk paket turlardan biriyle 3 günlüğüne de olsa gitmelidir şöyle prag a veya kayak tutkunları takın ayağınıza burton ları hemen courchevel e değil mi? farklı kültürleri tanımak kısıtlı kalmamak lazım böyle olmaz ki ama..

cep telefonu ile bagirarak konusmak

genelde 50 üzeri yaşta olup cep telefonunu hayatının son demlerinde tanımış insanların özellikle teyze olanlarının yaptığı hadisedir. konuşulan kişi coğrafi olarak ne kadar uzak bir memlekette ise o kadar çok bağırırlar bunlar.

sinema salonunda sevişen insanlar

arka koltukların sevişilmek üzere yapıldıgını dusunen insanlardır. ayıp değildir. cocuklar nerede sevişsinlerdir.

üst katta dört üniversiteli kızın oturması

şiddetle kaçınılması gereken kötü kızlardır bunlar.

evlilikte sevismenin beles olmasi sorunsali

müthiş acayip ve bir okadar da hazıra konmanın daniskası hatta ve hatta dikalasıdır. bunun temelinde kadınlarımızın kurbanlık koyun statülerini peşinen kabul etmeleri yatmaktadır. oysa kadınlar hemen yatmamalıdır. haklarını sonuna kadar savunmalı, harcırahlarını da aybaşı alabilmelidir. yani aybaşı makul bi zaman o bakımdan.. hatta yıpranma tazmini bile almalıdır ya. ah bi kadın olcaktım ki.. ne yani kardeşim? kız arkadaşını hemen bedavaya getirebiliyor musun? höö? ne höö? tamam ulan ayı, kıza parayı verip haklamıyosun ama para dışında bi götünü vermiyosun yani. vaadler, sözler, takılar, yedirme giydirme sıçırma paraları bunlar ne sandın goduğum? sıçma parasını bile biz veriyoruz. neden? umulur ki verir? kerhaneye gittin misal? beleşe mi getirecen? hey yavrum hey.. ben bile getiremedim ki.. neyse.. gelelim evliliğe. hah bastı imzayı, , şimdi yandın sen diyip teamülleri zamanında uygulamış atalarımız. iyi de kardeşim, , hayat müşterek, , parasız hiç bir şey olmuyor. karı meteliksiz olduğunu anladığı an basıyo götüne tekmeyi.. niye sevişme parası istemesin ya? bir yıl 365 gün. yeni evli bir çift sağlam 300 gün sevişse günü 20 kağıttan, 6 milyar eder yani. buna ekstraları kat 8 milyar..10 sene çalışsa bu hanımkızımız 80 milyar. abimizin performans düşüklüğünü düş hadi olsun 60 milyar.. böylece noluyo? işsiz kadınlarımız ekmek sahibi olarak ülke ekonomisini rahatlıyor. ekonomik bağımsızlıklarını kazanıyo.. ayrıca evli kadın bu işi meslek haline getirdiği için cinsellikte çok istekli oluyo.. ne kadar emek o kadar yemek... ama işte. sakalımız yok ki sözümüz geçsin.. sokayım öyle kadın haklarını savunanlara..