bugün

soyut

kendimce yeni bir tanımlama getirdim bu kelimeye. hikayesini anlatmalıyım öncelikle:
sorgulayıp yeterince ikna olamadığım hemen hiçbir şeye inanmayan bir insan olarak, tanrının varlığını sorgularken şu soru geldi aklıma: "tanrı soyut mu somut mu".
duyu organlarımızla algılayamadığımız çok açık bu yüzden soyut cevabını verdim kendi kendime. ve dedim ki soyut olan şeyler gerçekte var olmayan şeylerdir lan. aslında yoklardır. biz somut olan bir şeylere soyut anlamlar yüklüyoruz. birkaç örnek üzerinden gideyim: soyut kavramlar: sevinç, aşk, zeka.

sevinç: şimdi efendim sevinç aslında somut bir şeydir. herhangi yaşadığımız bir olay durum vs vücudumuzda mutluluk hormonlarını harekete geçiriyorsa, o hormonlar salgılanırsa biz bu duruma sevinç diyoruz. yani sevinç aslında mutluluk hormonlarının vücutta dolaşması ve o hormonlar somut. demekki sevinç aslında somut.

aşk: benzer şekilde bu sefer farklı hormonların devreye girmesiyle oluşan bir durum. somut.

zeka: zeka konusu biraz daha çelişkili, zekanın pek çok tanımı var. birden fazla zeka çeşidi var. analitik, duygusal, müzik vs. en bilineni alalım. analitik zeka. daha matematiksel kararlar verebilen insanlara zeki diyoruz. fakat bu zeka, beyindeki kıvrım miktarıyla doğru orantılı gösteriliyor. demekki beyindeki kıvrım olarak nitelediğimiz bölgede alınan kararlar matematiksel kararlar oluyor, kararı alan elbet bir mekanizma var o kıvrımlı bölgede ve o da somut. demekki zeka da diğerleriyle aynı şekilde açıklanabilir.

sonuç olarak elimizde neler var?

soyut olarak nitelediğimiz kavramlar, aslında somut kavramların bir şekilde isim değiştirmiş, detayları atlanmış, şekil değiştirmiş hali. aslında temeline indiğimizde somut gerçeklikler var.

peki ya tanrı? tarı kavramının kökeninde herhangi bir somut kavram var mı? tanrının varlığını bize kanıtlayan, gerçekte varolan herhangi bir şey var mı?
tanrı somut değildir. somut olmadığı için (yukarıdaki soyut tanımımıza göre) soyut da değildir. geriye kalan tek ihtimal tanrının olmayışıdır. tanrı yoktur.