bugün

425 liralık kemeri görüp gemileri görmeyen yazar

türkiye de yıllardır hakim olan bu kirli siyaset anlayışının kökü kazınmadıkça, daha ne gemiler, gemicikler, pahalı elbiseler gelip geçecek. 90 lardaki iski gate civan gate leri hatırlayın, sonra ege bankları, imar bankasını, türkbank vs. gibi hortumlanan bankaları. zengin edilen yeğen, amcaoğlu ve akraba efradını. demek istediğim bunlar akp ye özgü şeyler değil. bunlar kirli, kokuşmuş, yozlaşmış siyasi anlayışın, bal tutanın parmağını yaladığı siyasi sistemin getirileri. ancak bunun en baş sorumlusu da bu tarz siyasete nedense hep prim veren, seçmen yani türk milleti.

evine giren hırsızı bıçakla kovalayıp, hırsız siyasetçiyi "en azından hizmet ediyor" deyip baştacı eden, (bkz: melih gökçek)

geçmişte yaşanmış onca vurgunu, onca soygunu sanki başkaları yapmış gibi her seçimde soygunculara, hırsızlara tekrar tekrar oy veren, (bkz: mesut yılmaz) (bkz: süleyman demirel)

her ortamda siyasetçileri eleştirip, bir işi düştüğünde, hemen kutu kutu hediyelerle, torpil için meclis kapılarında saatlerce bekleyen,

ve daha bir çok anlaşılmaz davranışlar gösteren türk milleti.

benim nezdimde, gece salonda yakaladığım hırsız, hırsız siyasetçiden daha şereflidir. çünkü en azından kendi mesleğini yapmaktadır ve yakalandığında hırsız damgası yiyecektir.

ancak hırsız siyasetçi, tüm milletin cebindeki görünmeyen eldir, hizmet ettiği için çalma hakkını da kendinde görür. yer yutar ve ben adamım diye ortalıklarda gezer.

o sebeple benim için kemer de gemicik de benim 1 TL de birdir ve benim 1 tl mi dahi haksız kazanan bir siyasetçi hırsızdan daha aşağılıktır.