bugün

ben bu yazıyı yalnızlığa yazdım

ah be güzel dostum, gel otur yanıma. belli sıkılmışsın epeyce, dinle anlatacaklarımı; sen yokken bi hatunla tanıştım. uzun boylu, zayıf, sarışın, tatlı bir hatundu. bilirsin sıcak kanlıyım çekinmem yeni insanlarla tanışırken. bir arkadaşım vesile oldu tanışmamıza, o akşam görene kadar kim olduğu yada ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu. sohbet ettik uzun uzadıya. o anlattı bizler dinledik, ben anlattım onlar dinledi. bira içtik epeyce, ortam sıcaktı, muhabbet koyu, yüzler tebessümlü.. gel yalnızlığım sıkılma benden konuyu anlatacağım sana kısaca.

tanıştık o akşam. önyargısızdım ve düşünmeden edemiyordum ne kadar tatlı hatun diye. ilk defa görüyordum onu. biliyorum be yalnızlığım kızdın sen bana böyle olduğu için ama sıkılma dinle birazcık daha.

o akşam tanıştık onunla. zeki, mazlum, tatlı bir hatun olduğunu düşündüm. seni bu yüzden terkettim aslında. sen onun kadar yaratıcı değildin bana. fakat yalnızlığım ben onun senin kadar dürüst birisi olmadığını hiç düşünmedim, düşünemedim. meğer o uzun boylu, zayıf, sarışın, tatlı hatun siciline koca bir memleketi sığdırmış! hayır takılmıyorum geçmişine ama bu kadar midesiz olması normal mi sence?

ah be yalnızlığım öyle deme bana. evet biliyorum dinlemeliydim senin sözünü, gitmemeliydim seni öylece bırakıp. dediğin çıktı, pişman oldum.

şimdi senden özür diliyorum yalnızlığım. heybetine bakıyorum ve içtenlikle söylüyorum; sen benim hem sevgilim, hem dostum, hem sırdaşım, hem hayat arkadaşım, hem en eğlenceli arkadaşımsın. sana geri dönüyorum yalnızlığım ve beni kabul ettiğin için sana teşekkür ediyorum.

seni seviyorum yalnızlığım. hep böyle kal, hep benimle kal!