bugün

1984

bir çarşamba gecesi idi. oldukça gergin ve hüzünlüydüm. gözyaşlarım sorumsuzca akıyor, adeta asi ırmaklar gibi boynumda derin çizgiler oluşturuyorlardı. acilen bir meşgale bulmalıydım. kendimi kaybediyordum. bu hüzün, bu gece beni delirtiyordu. elim amaçsızca ders kitaplarımın bulunduğu rafa yöneldi ve bir kitap çekti. sayfaları leke içinde, yıpranmış bir kitaptı. okudugum ilk 3 sayfadan birşey anlayabileceğimi ummuyordum zaten o kafayla. sonra kitap hem meraklandırdı o zavallı beynimi, hem de var gücüyle sıktı içimi. sıfıtıp attım en sonunda.
aradan 2 hafta geçti, derste hoca o okudugum kitabın adını ve içeriğini söylemek suretiyle beni gülme krizine soktu. sen git depresyondayken 1984 e başla. demek ki neymiş elimize kolumuza hakim olucakmışız.