bugün

kendi mistik imgeleminde otlayan yalnız öküz

eşşekleri kıskandıran gözlerinden, usul usul süzülürken damlalar, 'gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar'ı terennüm eder her akşam üstü ve bütün meyhanelerini dolaşır köyün, bir umut arar kadehlerdeki toynak izlerinde...
fakat her yolun sonunda aynı kimsesizlik vardır, elin oğlu her gece heybeli'de mehtap'a çıkarken, tepecik'te hülya'ya dalarken, nevizade'de leyla'ya girerken, o, el-izabetten ibarettir solgun yalnızlıklarda.

yine de katlanabilir en susuz yazlara, öküzdür nihayetinde, bildiğin öküz...