bugün

karaduvar

"belki başka bir hayatta yeniden"

her şey, süreksiz bir duraklamada aynalara küsmemle başladı. yıllar olmuştu aynalara bakmayalı. yalın hayatımın yansıdığı tek duvar, beynimin, içinde oradan oraya savrularak benliğimi yorduğu kafatasımdı.

ruhum bu süreksiz duraklamada çok gerilerde kaldı belki ama, şimdi yüzümle yeniden tanışma vaktiydi. ürkek bakışlarım tedirgince süzdü gözlerimi. rengi değil belki ama çok şeyi değişmişti. eskiden bir umut taşardı gözlerimden... en acı inlemelerinde bile sızısının bir kenarı hep umut doluydu. gitmiş! yaşam sevdasını da beraberinde götürerek... bıraktıkları harabede biraz et, biraz kemik ve eskisine oranla daha buruşmuş bir surat, bana kalan...

zaman senden hiçbir şey yitirtmemiş! her zamanki sen! vurdumduymaz, uçarı ve "sen" kokan... gözlerimin içinde aradığın birkaç parça şey, benim bir uçurumdan aşağı gömdüklerim, seninse yitirdiklerindi. ama her zamanki gibi mutlu görünen yine sendin. bilirsin, yalanları sevmem. mutluluk aldatmacasıyla gerçeklerden uzaklaşmam. tek hazinem onurdu, tek servetim o oldu ve tek mirasım da o olacak. kör gözler için bir ederi yok belki ama, unutma! gören de, görmeyen de gözler değildir! önemli olan ne aradığındır.

zaman yine acımasız, mekan belki önemsiz ama bu hikayede anlamını yitiren sadece sen değilsin. anlamlı kalabilen de sadece ben değilim. yüreklerin susturucu takmış intiharlarına çok defalar şahitlik ettim. bilmezsin. "aynadaki adam" bu sefer bana benzemiyordu. ama biliyorum, ben ona benzeyeceğim. zaman, renklerini çalacak gözlerimin, suyunu sıkacak bedenimin ve bir mengenede hasretinle sıkıştıracak yüreğimi...

ben dünlere hancı
sense dümenini kıran yabancı
bu hayatta çıktım gemiden
belki başka bir hayatta yeniden...

07.06.2009
23:13
uğur yaman