bugün

akay kavşağının trafiğe kapatılması

tayyip abimizin zincirlerini fazla uzun bıraktığı elemanların ağızlarından salyalar saça saça komik duruma düştükleri ifadeler kullanarak dalış yaptıkları mevzu.

"mahkeme kararına neden uyuyorsun" gibi bir soru sorulmamıştır, madem ki, mahkeme kararına bu kadar saygılı -ki, i. melih gökçek'in şu anda vermeye çalıştığı imaj bu- biz de diyoruz ki, akay kavşağı yapım aşamasındayken, daha kazma vurulmamışken bile yürütmeyi durdurma kararı verildi. inşaat halindeyken defalarca verilmiş mahkeme kararı var ortada. o günlerde mahkeme kararını iplemeyen i. melih gökçek, hukuka saygı duyar olmuş ne garip ay balam? doğalgaz sayaçlarından tut da, tariflere kadar ankara halkından haksızca milyonlarca lira toplayan bu amca, mahkeme kararına rağmen bu paraları neden ödemiyor? dedik.

ama beyni yerine oturma organıyla düşünen ampul faşistleri söylediklerimizi bile algılayamazlar.

tipik siyaset lafları kalıplaşmış.

istiklal mahkemeleri, ergenekon, demokrasi, insan hakları.

- abi kırmızı ışık yanıyor?
* istiklal mahkemesi kararlarını bu lambalar bile uyguluyor.
- ne alaka abi?
* ergenekoncu gördüm seni? pis darbeci.

her halta böyle giriş yapabilme kudretlerine sahiptir bu arkadaşların siyaset anlayışları.

akay kavşağı edebiyatı yapan düdükler, antalya mevzusunda da çıkarlar mesela "ühhü raylı sistem yapıldı, antalya hizmete oy vermedi" edebiyatı yaparlar! gel gör bakalım ne menem bir hizmetmiş? 350 milyon liranın gömülü olduğu bir rant aktarımı mı değil mi gör bakalım?

plansız şekilde, hiçbir yere danışmadan "ben yaptım oldu" zihniyetini bu arkadaşlar demokrasi zannetmekte, bu zihniyeti eleştirdiğimizde ise bizler faşist oluyoruz, onlar yılmaz demokrat.

he he, istiklal mahkemeleri, ergenekon, postal yalayıcılar, darbeciler, demokrasi karşıtları, demokrasiyi sindirememişler.