bugün

akay kavşağının trafiğe kapatılması

tipik akp mağduriyet edebiyatına malzeme vermiş olaydır.

çankaya belediyesi'nin açmış olduğu dava 10 yıl sonra sonuçlanmış ve kavşağın kapatılması kararı çıkmıştır.

işin ilginç yanı bu kavşağın kapatılıp kapatılmama kararı konusunda ankara büyükşehir belediye meclisi'nin akp'li tüm üyeleri "kapatılsın" yönünde oy kullanırken, chp'li üyeler "kapatılmasın" yönünde oy kullanmışlardır.

ha şimdi gelelim zurnanın zort dediği yere, bugüne kadar onlarca mahkeme kararını uygulamamış olan, uygulamaması için akp tarafından yasalar -örneğin, botaş'ın haciz uygulamaması için- çıkarılmış olan melih gökçek, bir anda hukuk edebiyatı yapmaya, ucuz siyaset peşinde koşmaya devam etmiştir.

ey melih gökçek adamsan, -bak adam değilsin demiyorum- mahkemelerin doğalgaz ile alakalı aldığı karar uyarınca fazladan aldığın paraları geri öde bakalım? o konuda da var mahkeme kararı, uygulasana adamsan?

akay kavşağı yapıldığı dönemde plansız-programsız yapılmıştır.

bizde şöyle işler çoktur, bir şeyin yapılması büyük hatadır ancak o kadar para yatırılan bir şeyin iptal edilmesi başka bir hatadır. akay kavşağı da öyledir. yapılması hata, kaldırılması başka hata.

bunlara bir örnek de mesela akp'nin antalya'da kaybetmesinin sebebi antray'dır. yapılması inanılmaz büyük bir hata, kaldırılması başlı başına başka bir hata.

akp tipi hizmet anlayışı. plansız şekilde "ben yaptım oldu" zihniyetiyle bir şeyler yap sonra da ağla.

velhasıl, partizanca işler peşinde koşup, hiçbir halttan çakmayıp parti bayrağının arkasından ağlamak da bazı arkadaşıların siyaset anlayışına yakışır.

kavşaktan girer, ergenekondan çıkarlar böyleleri.