bugün

anlamlı gözleri olan kız

Bir çift kahverengi gözdü beni benden alan. Bir çift kahverengi gözdü hayatıma bambaşka anlamlar katan. Bir eylül günü çıkmıştı karşıma ve artık her yerde o gözler vardı.
Gökyüzüne her baktığımda yıldız yıldız o gözler karşımdaydı. içmeden sarhoş olmuştum o gözler yüzünden. O kadar güzel, o kadar sıcaktı ki... içim onlarla ısınır, yüzüm onlarla aydınlanırdı. Kapkara gözlerimde bir ışık çakardı. Onlarla güler, onlarla hüzünlenir, onlarla ağlardım onlara kendimi belli etmeden. Ben, onlara mahkumdum. Nasıl olmayayım ki? Derin bir bakışta kahverenginin her tonuyla ışıklanan kocaman bir ormandı o gözler. Mahkûm olduğum bu orman kuytusu yeryüzündeki cennetimdi benim.

Üşüyordum uzun zamandır, hemde çok üşüyordum. Onun gözlerindeki ışık benim güneşimdi ve onu gün geçtikçe kaybediyordum; ama o bunu göremiyordu. Ona hem yakın hemde onun gözlerinden o kadar uzak olmanın soğukluğu tir tir titretiyordu beni. Dilimden ilhan irem'in şarkısı düşmüyordu: ''Uçsuz bucaksız bir deniz senin gözlerin / Ne bir sandal, ne bir ada, ne bir sahil var./ Boğuluyorum...Boğuluyorum.''

Boğuluyorum gözlerinin derinliklerinde ey zalim. Gözlerinin ışığını göster bana. Fakat...
Ben; boğulmakta olsam da yine de mutluyum biliyormusun? Hayata gözlerimi yumacağım son yer senin kahverengi gözlerin olsun yeter ki. Aşkımın rengini tayin eden beni benden alan kahverengi gözlerin...