bugün

yere düşen çocuğun kalkınca anneden dayak yemesi

'yaptığın hatalarda tek büyük suçlunun kendin olduğunun gerçeği' ni öğretmek isteyen annenin davranışıdır. sevdiğin kişi aldatır suçlusu sensindir. dost kazığı yersin suçlusu sensindir. üniversiteyi kazanamassın yine sensindir. karşında memnun olmayanları gördüğün hangi durumda suçlusu bir başkasıdır ki? doğru veya yanlış hayatın bir kuralı gibidir. çoğu zaman suçu başkasında ararız, hayatın acımasızlığına kızarız, durumlara olaylara isyanımızı dillendiririz ama hayat suçlu konumunda daima bizi görür. misal münevver karabulut cinayetinde birçok insanın suçu münevverde de aramasında tesadüfi bir durum yoktur. ''ailesi sahip çıksaymış'' demelerinin de. veya köylerde tecavüze uğrayan kadınların ya kendini asmasını istemeleri ya da tecavüz eden adamla evlendirilmesi de tesadüf değildir. her zaman iyiliği isteyen anne de belki bu kadar teferruatlı düşünmese de o an ''bir daha düşmemen için yaptım diyebilir. çünkü diyordur ki ''her düştüğünde yerden kaldıran ben olamamam, hayatın boyunca düştüğünde itip kakıcaklar. düşmemeyi öğren.''

nerelere bağladın be kardeşim diyebilirsiniz ama bir nevi de doğrudur. çünkü düştüğümüz zaman bizi şımartarak yaramızı saran, gözyaşlarımızı silen, nazımızı çeken kimse olmayacaktır. küçükken öğrenmemiz de bizim dayanıklılığımız olacaktır.