bugün

anthony giddens ın atatürk e övgüsü

methiye evrensel bir kabulleniş ya da methedilen kişinin nesnel ele alınışı anlamına gelmemekteir.alanında iyi olan birinin övgüsüne mazhar olması övülen şahıs hakkında beslenen düşüncelerin tamamı hakkında bilgi verecek argüman olarak kabul edilmez.bunlarla birlikte kişinin asli vasıflarının izharı,birilerinin övgüsüne dayandırılacak objektif bilgiler değildirler.günümüzde abdullah öcalanı takdir eden,başarılı bir lider olarak gören sosyolog,stratejist ve hatta devlet liderleri bulunmaktadır.bu cümleler öcalanın sahip olduğu hasletlerle arasındaki bağ itibariyle bir kez yargılanır,bir kez de ona karşı geliştirilmiş bakış açısının kabullenme biçimi nazarında yargılanır.

bir kişinin ele alınışı o kişiyle ortak bağları itibariyle yakın ilişkide olan insanlar tarafından ifa edilmesi hem daha sağlıklıdır hem de daha realist bir çerçeve sunar.elin sosyologu bile atatürkü övüyor lan harbi ne büyük bir adammış vari elde edilmiş bir atatürk portresi duygusal insanımızın okuduğu kitaplar arasında nutukun ne düzeyde yer kapladığı hakikatini ortaya koyabilir.atatürk şurada hata yapmıştır gibi oldukça masum bir değerlendirmeyi, hastir lan anthony gibi mi bileceksin?bak o bile kabul etmişken sen ne boksun mesabesinde kompanse etmeye çalışan yabancı bilgi kaynağı bağımlısı insanın hakiki atatürk bilgisinin sağlık durumunu tahmin etmek zor değildir.kendine dair bilginin en ürkütücü olan hali bir başkasından elde edilmesi hatasıdır.bir başkasının perspektifini kendi bakış açısına değişen insanın bilgi edinme çabası tembelleştirici bir alışkanlığa doğru yol alırsa o yolun sonu sahip olunan bilgilerin inkarı problemine çıkar.

kendi atatürk hakkında bir makale yazamayacak düzeyde atatürk bilgisine sahip iken ya da onun hakkında yazacağı şeylere altın sarısı saçları deniz mavisi gözleri klasiğiyle başlamaktan başka bir şans verilmemiş ezber atatürk öğretisi hastalığından biçare insanın övüneceği şey dünyaca ünlü bir sosyologun atatürk hakkındaki sözleri olamaz.neredeyse aynı görüşe sahip sosyolog ve tarihçilerin ermeni kaliamına dair sözlerine karşı ne düzeyde savunma tarzı geliştirdiklerini düşünmeye gerek var mıdır?ermenilerden özür diliyorum kampanyasına karşı koyma gerekçesini,öldüren insanlarla kan bağım yok ki neden özür dileyecekmişim şeklinde biçimlendiren insanın, atatürk için söylenen sözden dolayı iftihar etme vesilesi atatürkle arasındaki kan bağına mı bağlıdır?demek ki öyle kanın bağının ifade edemeyeceği tarihi ve kültürel bağların da gerektirdiği hata ve iftihar tablolarının sahiplenilmesi kendi dinamiklerinden neşet eden nesnellikte gizlidir.gevur geçmişimizi eleştiiken gevurluğunu icra ediyorken,aynı geçmişin faklı bir parçasına övgü düzmesi bizim başarımızın doğal karşılığı olmak zorundalığı fikriyatı inkar edilmez tepkiselliklerin de sebep olduğu eleştiriye tahammülsüzlüğü ifade edebiliyormuş.

onların atatürkü ve ermeni sorunu onlara bizim atatükümüz ve emeni sorunumuz bize demek istediğim düşünülmesin;fakat iyi cümleler sahiplenilip kötüler seçilerek söz sahibinin düşmansı bakış açısına kurban eilmesin.atatürk böyle bir şeyden korkulan ya da böyle bir övgüyle sahip olduğu seviyeden yukarı doğru yükselecek bir obje değildir zaten.onun hakkında benim söylediklerim ne ifade ediyorsa ali eşrafın söylediklerinin ifade ettiği anlam aynı manaya tekabül ettiği zaman rahatlarız,gazımız alınır,atatürk atatürk olmaklığının keyfini çıkarır.