bugün

etiketlemek

kapitalizmin genç dimağlar farkına varmasın diye yerleştirdiği düşünce biçimi.

şöyle ki bir nesne, olgu ya da kişi etiketlendiği an başka bakış açılarının olabileceği düşünülmez çünkü o artık öyledir. düşünmeyi bir refleks sanan kitle çok sever etiketlemeyi. birine çok iyi, dinsiz, ateist, dinci, fetocu, süleymancı, nurcu, sağcı, solcu, vs. etiketlerinden herhangi biri yapıştırıldığında bu düşünce biçimi kendini gösterir. zira o anda bir önyargı oluşur.oluşan bu önyargının kırılması o kadar zordur ki iletişim kurulmasına engel olur. önce polemik ve hemen ardından tartışma ve biraz daha ilerisinde kavga ve onun ardından kutuplaşma yaşanır.

en kötüsü toplumun yapıştırdığı bu etiketi benimsemektir ki kişinin zaten 70-80 sene olan kendini tanıma sürecinde kendini yanlış tanımasına sebep olur.

bu konuyu bir örnek ile destekleyelim: bazı bölgelerde converse ayakkabı giyen bir insan alternatif olarak etiketlenir ve kendisini alternatif kabul eder. Bu durumda ilk başta insanın bir ihtiyacı olan aidiyet duygusunu yaşarken diğer taraftan farklı bakış açılarına uzaklaşır.

Peki neden kapitalizm dedim?

bunun sebebi ise pazarlama teknikleri hakkında az biraz bilgi sahibi olmam dolayısıyladır. Mesela yukarıda converse dedim. ordan devam edelim. converse ayakkabıyı bazıları çok sever, hastasıdır, 10 çift alır... Bazıları ise nefret eder asla almaz. aha kutuplaşma. aynı şey "marka"sı olan herhangi bir konuda geçerlidir.

Bu ne?

bu insanların karar verirken siyah ya da beyaz, var ya da yok, hep ya da hiç şeklinde mantaliteye sahip olmasına sebep olur. Oysa dünyadaki çok az şey siyah ya da beyaz kadar nettir. aradaki tonlar asıl güzellik ve çeşitliliktir.
güncel Önemli Başlıklar